2026 Yılı Ekonomik Beklentiler ve Yatırım Rotası
2026 Yılı Ekonomik Beklentiler ve Yatırım Rotası. Türkiye Hayat Emeklilik 2026 yılı beklentileri ve yatırım rotası konularını içeren raporu yayınladı. Kurum yeni yılda Türkiye'de dezenflasyon konusunu öne çıkardı.
19 Aralık 2025 Cuma 17:30
2026 Yılı Ekonomik Beklentiler ve Yatırım Rotası. Türkiye Hayat Emeklilik 2026 yılı beklentileri ve yatırım rotası konularını içeren raporu yayınladı. Kurum yeni yılda Türkiye'de dezenflasyon konusunu öne çıkardı.
Türkiye Hayat Emeklilik 2026 yılı beklenti raporu
Türkiye: Rota dezenflasyon
Türkiye ekonomisinde 2026 yılı, dezenflasyon sürecinin kökleştiği ve para politikasında normalleşme adımlarının belirginleştiği bir yıl olmaya adaydır. TCMB'nin kararlı duruşuyla enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve reel faiz ortamının korunması, Türk lirası cinsi varlıklara olan talebin yıl boyunca canlı kalmasını destekleyecektir.
Sıkı para politikası duruşunun meyvelerini vermesiyle birlikte, TCMB'nin "ihtiyatlı ve kademeli" bir faiz indirim döngüsü izlemesini bekliyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşun, mali disiplin ve bütçe dengesiyle desteklenmesi, yönetilen fiyatlar ve ücret ayarlamalarının enflasyon hedefiyle uyumlu gerçekleşmesi, dezenflasyon sürecinin başarısı için kritik olacaktır. Bu kapsamda 2026 sonu itibarıyla politika faizinin %30 bandının altına çekilmesi, enflasyonun ise %20'li seviyelere yaklaşması öngörülmektedir. Bu senaryoda sunulan pozitif reel faiz, TL'nin cazibesini koruyan ana unsur olacaktır.
Döviz piyasasında, TL'nin "reel değerlenme" sürecinin devam edeceği; Dolar/TL kurundaki artış hızının manşet enflasyonun altında kalacağı bir patika öngörmekteyiz. Bununla beraber TCMB rezervlerindeki güçlü görünümün süreceğini beklemekteyiz. Ayrıca, Türkiye'nin kredi risk primlerindeki (CDS) düşüş eğiliminin devamı, yabancı portföy girişlerinin (tahvil ve hisse senedi) ivme kazanmasına zemin hazırlayacaktır.
2026'nın ilk yarısında, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle iç talepte dengelenme ve ekonomik aktivitede görece yatay bir seyir bekliyoruz. Ancak yılın ikinci yarısında, faiz indirimleri ile finansman maliyetlerinin düşmesi ve parasal koşulların gevşemesiyle kapsayıcı ve genele yayılan bir büyüme ivmesi yakalanabilir. Bu konjonktürde, değerlemelerin cazip hale gelmesi ve maliyet baskılarının azalmasıyla, özellikle yılın ikinci yarısında yerli pay piyasaları için daha fazla umutluyuz.
Çeşitlendirilmiş bir fon dağılımı
2026 yılında hem büyüme temalarına yönelik varlıklara hem de defansif enstrümanlara yer veren, çeşitlendirilmiş ve dengeli bir fon dağılımı yaklaşımını benimsiyoruz. Gücün daha yaygın ve parçalı biçimde dağıldığı, “çok kutuplu” bir küresel düzenle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, jeopolitik risklerin 2026 yılı boyunca da gündemde kalmasını bekliyoruz.
Ons altının küresel fon evreninde cazibesini artırarak portföylerde değişen oranlarda yer verilmesinin yanı sıra küresel merkez bankalarının alım yönlü iştahının devam etmesi ve Fed'in faiz indirimleri, pozitif seyrin 2026'da da süreceğine yönelik güçlü sinyallerden birkaçını oluşturuyor. Bununla birlikte gümüşün endüstriyel metal olarak kullanılması ve “kritik mineraller” statüsünü kazanması, VGD kodlu Kıymetli Madenler fonumuzu portföylerde koruma amaçlı (hedge) olarak konumlandırmamıza neden oluyor.
Dezenflasyon sürecine paralel olarak kısa ve uzun vadeli tahvil faizlerinde düşüş beklentimizi korurken, reel faiz ortamının 2026 yılında da devam edeceğine yönelik öngörülerimiz doğrultusunda TL cinsi sabit getirili enstrümanların portföylerde ağırlıklı olarak yer almasının uygun olduğunu değerlendiriyoruz.
ABD merkezli endekslerde teknoloji sektörünün öncülüğünde gerçekleşen momentumda, risklerin yanı sıra getiri potansiyelini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, yerli ve yabancı hisse senedi piyasalarına yönelik temkinli ancak pozitif duruşumuzu 2026 yılında da sürdürmeyi planlıyoruz.
Türkiye Hayat Emeklilik 2026 yılı beklenti raporu
Türkiye: Rota dezenflasyon
Türkiye ekonomisinde 2026 yılı, dezenflasyon sürecinin kökleştiği ve para politikasında normalleşme adımlarının belirginleştiği bir yıl olmaya adaydır. TCMB'nin kararlı duruşuyla enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve reel faiz ortamının korunması, Türk lirası cinsi varlıklara olan talebin yıl boyunca canlı kalmasını destekleyecektir.
Sıkı para politikası duruşunun meyvelerini vermesiyle birlikte, TCMB'nin "ihtiyatlı ve kademeli" bir faiz indirim döngüsü izlemesini bekliyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşun, mali disiplin ve bütçe dengesiyle desteklenmesi, yönetilen fiyatlar ve ücret ayarlamalarının enflasyon hedefiyle uyumlu gerçekleşmesi, dezenflasyon sürecinin başarısı için kritik olacaktır. Bu kapsamda 2026 sonu itibarıyla politika faizinin %30 bandının altına çekilmesi, enflasyonun ise %20'li seviyelere yaklaşması öngörülmektedir. Bu senaryoda sunulan pozitif reel faiz, TL'nin cazibesini koruyan ana unsur olacaktır.
Döviz piyasasında, TL'nin "reel değerlenme" sürecinin devam edeceği; Dolar/TL kurundaki artış hızının manşet enflasyonun altında kalacağı bir patika öngörmekteyiz. Bununla beraber TCMB rezervlerindeki güçlü görünümün süreceğini beklemekteyiz. Ayrıca, Türkiye'nin kredi risk primlerindeki (CDS) düşüş eğiliminin devamı, yabancı portföy girişlerinin (tahvil ve hisse senedi) ivme kazanmasına zemin hazırlayacaktır.
2026'nın ilk yarısında, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle iç talepte dengelenme ve ekonomik aktivitede görece yatay bir seyir bekliyoruz. Ancak yılın ikinci yarısında, faiz indirimleri ile finansman maliyetlerinin düşmesi ve parasal koşulların gevşemesiyle kapsayıcı ve genele yayılan bir büyüme ivmesi yakalanabilir. Bu konjonktürde, değerlemelerin cazip hale gelmesi ve maliyet baskılarının azalmasıyla, özellikle yılın ikinci yarısında yerli pay piyasaları için daha fazla umutluyuz.
Çeşitlendirilmiş bir fon dağılımı
2026 yılında hem büyüme temalarına yönelik varlıklara hem de defansif enstrümanlara yer veren, çeşitlendirilmiş ve dengeli bir fon dağılımı yaklaşımını benimsiyoruz. Gücün daha yaygın ve parçalı biçimde dağıldığı, “çok kutuplu” bir küresel düzenle karşı karşıya olduğumuz bu dönemde, jeopolitik risklerin 2026 yılı boyunca da gündemde kalmasını bekliyoruz.
Ons altının küresel fon evreninde cazibesini artırarak portföylerde değişen oranlarda yer verilmesinin yanı sıra küresel merkez bankalarının alım yönlü iştahının devam etmesi ve Fed'in faiz indirimleri, pozitif seyrin 2026'da da süreceğine yönelik güçlü sinyallerden birkaçını oluşturuyor. Bununla birlikte gümüşün endüstriyel metal olarak kullanılması ve “kritik mineraller” statüsünü kazanması, VGD kodlu Kıymetli Madenler fonumuzu portföylerde koruma amaçlı (hedge) olarak konumlandırmamıza neden oluyor.
Dezenflasyon sürecine paralel olarak kısa ve uzun vadeli tahvil faizlerinde düşüş beklentimizi korurken, reel faiz ortamının 2026 yılında da devam edeceğine yönelik öngörülerimiz doğrultusunda TL cinsi sabit getirili enstrümanların portföylerde ağırlıklı olarak yer almasının uygun olduğunu değerlendiriyoruz.
ABD merkezli endekslerde teknoloji sektörünün öncülüğünde gerçekleşen momentumda, risklerin yanı sıra getiri potansiyelini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, yerli ve yabancı hisse senedi piyasalarına yönelik temkinli ancak pozitif duruşumuzu 2026 yılında da sürdürmeyi planlıyoruz.