4. çeyrek banka bilançolarına ilişkin beklentiler

Bankacılık sektörünü takip eden analistler düşük ücret ve komisyon gelirleri ve gerileyen kredi büyümesinin yarattığı olumsuzluklar ile 4. çeyrekte banka kârlılıklarda düşüş bekliyorlar.

27 Ocak 2021 Çarşamba 14:32

2020 yılının son çeyreğine ilişkin bilanço zamanı başlarken piyasa analistleri yılın son çeyreğinde banka kârlarında düşme bekliyor.

Sektör raporu paylaşan Garanti Yatırım;

Rapora göre Akbank, Halkbank, İş Bankası, Vakıfbank ve Yapı Kredi’nin yılın 4. çeyreğinde 5,3 milyar TL kar elde etmesini bekliyor.

Beklenen karlılığın gerçekleşmesi durumunda belirtilen banka kârlılıklarının çeyreklik bazda yüzde 24, yıllık ise yüzde 12 azalacağı yönünde tahmin ediliyor.

Ziraat Yatırım

Genel olarak tüm bankaların ücret ve komisyon gelirlerinde son çeyrekte çeyreksel bazda düşük kredi büyümeleri etkisiyle zayıflık görülmesini beklediğini açıkladı.

Kuruma göre net faiz gelirlerindeki gerilemeye ek olarak, Kasım ayında kurlardaki düşüş kaynaklı ticari zarardaki azalma ve karşılık giderlerinde düşüşe bağla olarak oldukça yüksek aylıklarda kâr elde edildi.

Yapı Kredi Yatırım

Takibindeki Akbank, Halkbank, Albaraka Türk, Garanti BBVA ve İş Bankası için net kârında hem çeyreksel hem de yıllık yüzde 24 daralma öngörüyor.

TCMB’nin faiz artırım süreciyle TL kredi-mevduat makaslarındaki düşüş, zayıf kârlılığın en temel etkenlerinden biri olarak kaydedilen raporda zayıflayan kredi büyümesi, komisyon gelirlerindeki yavaşlama, yüksek seyreden TÜFE’nin faaliyet giderlerine olumsuz yansıması ve ihtiyatlılık gereği karşılık ayrılmaya devam edilmesi diğer etkenler olarak sıralandı.

Raporda, Akbank, Halkbank ve Albaraka Türk’ün çeyreklik kârlılıklarını en yüksek artıranlar olmasını beklenirken Garanti ve İş Bankası’nın finansal sonuçlarının bu bankaların gerisinde kalması öngörüldü.

4Ç20 sonuçlarına baktığımızda ön plana çıkmasını beklenilen unsurlar;

1) Kredi büyümesinin çeyreksel bazda yaklaşık %1 olarak gerçekleşmesi ve kamu ve özel bankalarının kredi büyümesinde herhangi bir farklılaşma olmaması,.

2) Menkul kıymet portföylerinde %2 artış gerçekleşmesi.

3) TÜFE endeksli menkul kıymetlerden daha fazla gelir elde edilecek olmasına rağmen daralan kredi-mevduat makası ve artan swap maliyetlerinin Swap maliyetlerine göre düzeltilmiş net faiz gelirlerinde, çeyreksel bazda, %20 azalma olması.

4) Net komisyon ve ücret gelirlerinde çeyreksel ve yıllık bazda sırasıyla %3 ve %13 azalma olması.