Anonim şirket toplantılarına katılacaklar dikkat! Ticaret Bakanlığı uygulaması yatırımcıların tepkisini çekti!

Bu yönetmelik değişikliği; birçok maddede Bakanlık isminin tekrar değişmesine yönelik düzeltmeleri içermek, bazı maddeler Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler gereği atıf yapılan madde değişikliklerine yönelik olmakla birlikte, bir madde var ki, çoğu kişinin gözünden kaçabilecek durumda. Ancak genel kurul toplantısının yapılamamasına veya genel kurulu toplantısı için gelmiş ortak vekillerinin toplantıya katılamamasına neden olabilecek durumda.

DEĞİŞİKLİK NE?

Değişiklik Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesi ile ana yönetmeliğin 18’inci maddesinin 7 numaralı fıkrasında yer alan bir ibare değişikliği yapılıyor.

Bu ibare değişikliği ile “veya noter onaylı olmayan vekaletnamelerde noter huzurunda düzenlenmiş imza beyanının eklenmesi” ibaresi yürürlükten kaldırılıyor. Peki, bu ibarenin yürürlükten kalkmasıyla 18’inci maddenin 7 numaralı fıkrası yeni haliyle şu duruma geliyor: “Halka açık olmayan şirketlerde gerek nama, gerek hamiline yazılı pay senetleri sahiplerinin vekilleri vasıtası ile toplantıda temsil edilebilmeleri için vekaletnamenin Ek- 3’teki örneğe uygun olarak noter onaylı şekilde düzenlenmesi gerekir.”

Halbuki önceki metinde noter huzurunda düzenlenmiş imza beyanının eklenmesi ile ilan metninde yer alan vekaletname ile ortak vekillerinin toplantıya katılması mümkün bulunuyordu.

Bu durumda ilanlı yapılan bir genel kurulda ilan yönetmeliğin eski metnine uygun olarak vekaletname örneği konulmak suretiyle yapılmış olsa dahi, düzenlemede istisna veya bir geçiş hükmü bulunmadığından 9 Ekim 2020 tarihi ve bu tarihten sonra yapılan tüm genel kurul toplantılarında ister önceden ilan edilmiş olsun, ister yeni ilan edilecek olsun genel kurul toplantısına vekaleten katılabilmek için vekaletin noter onaylı olarak verilmesi gerekiyor.

Burada tek değişen şey, daha önce noter onaylı vekaletname gerekmediği halde, şimdi noter onaylı vekaletname olmaksızın gelen bir ortak vekilinin toplantıya katılamaması söz konusu olacak.

Ortaklar Mağdur, durumdan şikayetçi

Konuya ilişkin görüşünü aldığımız Finansal Yatırımcılar Derneği Genel Başkanı Ali Bahçuvan, düzenlemede eksik ve hatalı yerler olduğunu söyledi ve açılacak davalar ile Anayasa Mahkemesine kadar gidecek bir iş yükü yaratıldığına dikkat çekti. İmza beyanı veya sirküleri zaten noter onaylı olduğu için verilecek vekaletnamenin de ayrıca noter onaylı olması sadece kişilere, dernek ve vakıflara noter masrafı yaratır diyen Bahçuvan bu ortakların iradesinin genel kurula yansımasını engelleyen yanlış ve Anayasanın eşitlik ilkesine de aykırı bir uygulama niteliğindedir dedi. Derneğin 400 den fazla borsa ve borsa dışı şirkete ortak olduğunu bu durumda her sene 400 tane vekaletname çıkarmak gerekeceğini belirten Bahçuvan bu konuda derneği temsil ve ilzama sahip başkan veya yetki verdiği bir üyenin katılımının da mümkün kılınması gerektiğini söyledi. Bu konuda büyük bir bankanın genel kuruluna katılım sağlamayarak dava açma durumu yaratıp konuyu medyaya ve yargıya taşıyacaklarını da iletti.

Yabancı Yatırımcılarda eski sistem geçerli

Bunun yanında MKK yoluyla vekaletname verenlerin ve bazı yabancı yatırımcıların da konunun net olarak anlaşılmaması nedeniyle mağdur olacağını ve bu duruma bir an önce müdahale edilmesi gerektiğini söyleyen Bahçuvan, genel kurullar ile ilgili olarak MKK’ya sundukları bazı değişikliklerin hala yapılmadığını, sorunların devam ettiğini, kurumsal vekaletname verme durumunun da hala ortağın kendisine değil aracı kuruma bırakıldığını ve bunun da aracı kurumlar tarafından büyük bir zorluk ve angarya olarak görüldüğünü söyledi.

Yurtdışında düzenlenecek vekaletlerin düzenleme esaslarına herhangi bir değişiklik yapılmadığını belirten Bahçuvan, yerli ve milliyiz derken yabancı ortaklarda vekalet sistemi eski usulde devam ediyor ama yerli yatırımcıya ise zorluk çıkarılıyor dedi. Bahçuvan konuya ilişkin haksızlık bulunduğunu ve anayasal bir eşitsizlik söz konusu olduğunu ve genel kurul dönemi gelmeden acilen düzeltilmesi gerektiğini belirtti.

DİKKAT EDELİM

Yazar Osman Arıoğlu ise konu hakkında şunları belirtmiş. “ Elbette 9 Ekim’den sonra yapılan genel kurul ilan çağrılarında, bu durumun ilan metninde belirtilmesi ve toplantıya gelenlerin noter onaylı vekalet ile gelmeleri beklenir. Ancak bu ara dönemde yapılan toplantılarda, toplantının sıhhati bakımından ve de vekaleten gelenlerin toplantıda adına katıldıkları ortağı temsil edebilmeleri için noter onaylı vekaletname ile toplantıya gelmeleri atlanılmamalı.

Yönetmelik ekinde vekaletname şeklinde herhangi bir değişiklik yok.

Vekaletnamede bulunması gereken asli unsurlar önceden olduğu gibi. Yine toplantı tarihi, saati ve toplantının yeri, vekaletname metninde yer almalı. Farklılık, bu vekaletnamenin noter onaylı verilmiş olmasıdır.

Önceden olduğu gibi vekaletname, ancak toplantının ertelenmesi halinde bir sonraki toplantıda da geçerli olacak. Aksi takdirde, toplantı tarihi, saati ve yeri özel olarak belirtilmeyen vekaletname ile de noterden onaylatılmış olsa dahi yine toplantıya katılabilmek ve ortağı vekil olarak temsil edebilmek mümkün olmayacak.

Bu gibi düzenlemelerde önemli olan fazla sürprizlere yer verilmemesi ve geçişe yönelik de hükümlerin yer alması. Ancak, bazen uygulamada geçiş hükmü konulmayan bu tür düzenlemeler de yapılabilir. Doğal olarak böyle düzenlemelerin sonucunda arzu edilmeyen mağduriyetler veya zaman kayıpları da yaşanabilir. Biz yazımızda bu konuda mağduriyet yaşanmaması için uyarımızı yapmış bulunalım.”(itohaber.com- Osman Arıoğlu )

Karar öncesi sadece vekalet name vermek yeterli oluyorken karar sonrası her bir Genel Kurul için yeniden Noter onaylı vekaletname verilmesi gerekiyor. Genel Kurullara katılmak isteyen Tüzel kişiler (Dernek, şirket, kuruluşlar vs.) her bir genel kurula katılmak için katılacak kişiye noter onaylı vekalet almak zorunda.