Bir dev daha çip krizi nedeniyle üretimi durdurdu!

Bir dev daha çip krizi nedeniyle üretimi durdurdu!

Opel’den yapılan açıklamada, Eisenach’taki tesisin tedarik zincirindeki sıkıntılar ve küresel çip kıtlığı nedeniyle gelecek haftadan itibaren en az 2022’ye kadar kapatılacağı belirtildi.

Açıklamada, Opel’in Grandland modelinin üretildiği fabrikada, üretimin “tedarik zinciri durumunun izin verdiği ölçüde” gelecek yıl yeniden başlayacağı bildirildi.

Öte yandan, Almanya’nın en önemli sanayilerinden biri olan otomobil imalatı, modern otomobiller için gerekli olan yarı iletkenlerin kıtlığı başta olmak üzere tedarik zincirlerindeki kesintilerden olumsuz etkileniyor.

Danışmanlık firması AlixPartners’ın yaptığı araştırmaya göre, yarı iletken çip arzında yaşanan sıkıntı, küresel otomotiv endüstrisinde bu yıl 210 milyar dolarlık ciro kaybına neden olacak.

Çip krizi nedeniyle otomotiv sektöründe bu yıl 7,7 milyon araçlık üretim kaybı olması bekleniyor.

Almanya’nın otomobil endüstrisi yeni bir hükümete hazırlanıyor

Almanya’da seçim sonucu, yeni bir hükümet koalisyonu kurma konusunda zorlu görüşmeler anlamına geliyor , ancak bu, ülkenin otomobil endüstrisi için iyi bir haber.

Pazar günkü oylamadan önce, otomotiv sektörü, sonucun, yüzde 25,7 oyla seçimi kıl payı kazanan, Yeşiller ve Sol ile birleşen merkez sol Sosyal Demokratlar tarafından kurulan sol eğilimli bir hükümete yol açabileceğinden korkuyordu. Bu tür bir gruplandırma muhtemelen Almanya’nın otobanlarına saatte 130 kilometrelik bir hız sınırı getirecek ve Yeşillerin büyük bir talebi olan içten yanmalı motorlu arabaların satışını bitirmeyi hızlandıracak.

Ancak Sol, oyların yüzde 5’inden daha azını alarak başarısız oldu. Şimdi koalisyon görüşmeleri, oyların yüzde 14,8’ini alan Yeşiller, yüzde 11,5 oyla liberal Hür Demokratların (FDP) yer aldığı ve ya SPD ya da gelen muhafazakar CDU/CSU ile birleşen üç partili bir blok üzerinde odaklanıyor.

Otomobil endüstrisi, Yeşiller ve FDP arasında, daha büyük partilere yaklaşmadan önce ortak bir duruş sergilemek üzerine yapılan görüşmelerin, Yeşillerin kişisel ulaşımdan kaynaklanan emisyonları azaltmayı amaçlayan bazı otomobil politikalarını yumuşatacağını umuyor.

Yeşillerin, havacılık, denizcilik, bisiklet ve dijital altyapıyı da kapsayan bakanlığı izlediği bildiriliyor. En büyük istekleri, tüm hükümet politikalarının Paris iklim anlaşmasıyla uyumlu olmasını sağlamak için diğer bakanlıkların kararlarını veto yetkisine sahip yeni bir iklim süper bakanlığı oluşturmak.

Erken koalisyon görüşmeleri, daha önce bir hız sınırına ve içten yanmalı motorlu araba yasağına kesin olarak karşı olan liberaller tarafında bazı hareket işaretleri gösteriyor.

FDP lideri Christian Lindner, Auto Motor and Sport dergisine hız sınırının “sembolik bir tartışma” olduğunu söyledi ve “hız sınırı gibi küçük bir sorunun koalisyon şartı olması gerektiğine şaşırdığını” ekledi.

Eşbaşkan Annalena Baerbock, birkaç hafta önce ARD televizyonuna verdiği demeçte, Yeşiller’in partinin iktidar koalisyonunun bir parçası olması halinde hız sınırı getirilmesi için “güçlü bir dava açacağını” söyledi . Hatta partinin diğer lideri Robert Habeck geçen yıl Pioneer’a hız sınırının “eğer Yeşiller içindeyse, muhtemelen yeni bir hükümetin ilk eylemi” olduğunu söylemişti.

Bu, hız sınırlarının parti için öneminin altını çiziyor.

Hız sınırlarından çok daha büyük bir sorun, içten yanmalı motorun geleceğidir. Avrupa Komisyonu, Yeşillerin 2030’a ilerlemek istediği bir tarih olan 2035 yılına kadar kirletici araba satışını sona erdirmek istiyor.

FDP, içten yanmalı motorlara yönelik genel yasaklara karşı . Lindner , benzinli ve dizel motorların hala “dünya için bir teknoloji seçeneği” olabileceğini, “AB ne yazık ki tek taraflı olarak pil-elektrikli sürüşe sabitlenmiş olsa bile” dedi.

Oto analisti Schmidt, koalisyon kurmayı kolaylaştırabilecek şeyin, Komisyonun önerilerinin Alman partilerinin bu konuyu Brüksel’e götürmesine izin vermesi olduğunu söyledi.

Alman şirketleri benzinli ve dizel motorlar geliştirmiş ve bu teknolojileri mükemmelleştirmek için bir yüzyıldan fazla zaman harcamış olsa da, otomobil üreticileri pille çalışan araçların yükselişiyle büyük ölçüde uzlaştılar. Volkswagen 73 milyar Euro’luk yatırım yapmayı planlıyor ve elektriğe geçmeyi daha yavaş rakiplerine göre rekabet avantajı ve aynı zamanda Dieselgate skandalının utancını azaltmaya yardımcı olan bir şey olarak görüyor.

Tondaki değişim, VW patronu Herbert Dies tarafından 2025’e kadar elektrikli araçlar için satın alma primleri ve şarj altyapısı için “zorunlu” hedefler de dahil olmak üzere, seçim sonrası 10 maddelik istek listesinden açıkça görülüyor .

Diess, “İklim politikası reformları, modernizasyon ve dijitalleşmenin gündemin üst sıralarında yer alması koalisyon müzakereleri için iyi bir temel oluşturuyor” dedi.

(politico)

Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi – https://paraajansi.com.tr/