'Cep'te gelecek yıl abone sayısının 84 milyonu bulması bekleniyor
27 Ekim 2020 Salı 14:21
ANKARA (AA) – AA muhabirinin, 2021 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’ndan derlediği bilgiye göre, bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) sektörünün gelişimi, bu sektörün gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) yapacağı doğrudan katkının yanı sıra diğer sektörlerin gelişimi için de kritik önem taşıyor.
BİT ürün ve hizmetlerinin diğer sektörlere nüfuzu, ekonominin geneli ve tüm sektörler için yenilikçiliğin geliştirilmesini ve verimlilik artışı elde edilmesini mümkün kılıyor.
Altyapıya dayalı rekabetin tesisini sağlamak üzere, altyapı işletmeciliği alanında eylül ayı itibarıyla 155 alternatif işletmeci yetkilendirildi. Bu işletmecilerden kendisine ait fiber altyapıya sahip olanların fiber optik kablolarının toplam uzunluğu son bir yılda yüzde 18,8 artarak bu yılın ilk çeyreğinde 88 bin 956 kilometreye ulaştı.
Yerleşik işletmecinin fiber optik kablolarının toplam uzunluğu ise bir yılda yüzde 8 artarak mart sonunda 307 bin 949 kilometreye çıktı.
Sabit geniş bant erişim pazarında, abone sayısı bazında, DSL hizmeti sunan alternatif internet servis sağlayıcılarının pazar payı, bu yılın mart ayında yüzde 17,2 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde kablo internet hizmetinin pazar payı yüzde 7’den yüzde 7,8’e yükseldi.
Mart ayı itibarıyla mobil haberleşme hizmetlerini kullanan toplam abone sayısı 81,8 milyon oldu. 2016’da sunulmaya başlanan 4,5G hizmeti aktif abone sayısı aynı dönemde 49,2 milyona ulaştı.
Mart 2019 itibarıyla 61,1 milyon olan toplam mobil geniş bant abone sayısı yüzde 3’lük artışla Mart 2020’de 62,9 milyona yükseldi.
Mobil telefon abone sayısının bu yılın sonunda 82,5 milyona, gelecek yılın sonu itibarıyla ise 84 milyona çıkması öngörülüyor.
Toplam geniş bant abone sayısı, bir yılda yüzde 3,6 artış göstererek martta 77,4 milyona ulaştı.
Geniş bant abone sayısının bu yılın sonunda 78,2 milyona, gelecek yıl da 80 milyona ulaşması planlanıyor.
Mart 2020 itibarıyla geniş bant abone yoğunluğu, Türkiye için yüzde 93,1 iken bu oran OECD ülkelerinde Aralık 2019 itibarıyla yüzde 144,2 olarak gerçekleşti. Türkiye’deki söz konusu yoğunluğun bu yıl sonunda yüzde 93,1, 2021’de de yüzde 94,1 olacağı tahmin ediliyor.