Dünyada en yüksek getiri beklentisi beş sektöre odaklandı.
İletişim, bilgi teknolojileri, sağlık, finans, gıda, perakende, endüstriyel metal alanında faaliyet yürüten şirketler yüksek ilgi görüyor.
17 Ocak 2021 Pazar 16:42
İletişim, bilgi teknolojileri, sağlık, finans, gıda, perakende, endüstriyel metal alanında faaliyet yürüten şirketler yüksek ilgi görüyor.
Milliyet Ekonomi yazarı Zeynep Aktaş piyasaları yazıyorPandemi etkisi küresel bazda hisse senedi beklentilerinde etkili olmaya devam ediyor. 15 Ocak 2021 itibariyle Türkiye, Fransa, ABD, Kanada, Almanya ve İngiltere’de hisse senetlerini 2021 getiri beklentilerine göre sıraladığımızda beş sektör öne çıktı. Bunlar iletişim ve bilgi teknolojileri, sağlık, finans, gıda ve perakende, endüstriyel metaller.
Küresel bazda pandeminin etkisini hissettirmeye devam etmesi sağlık hizmetlerinin ilgi odağında kalmasına yol açıyor. Başlamasına rağmen toplumun belli bir oranının aşılanmasının zaman alacağı biliniyor. Öte yandan virüsün mutasyona uğraması gündemde kalmaya devam edeceğini gösteriyor. Anlaşılıyor ki ileride farklı virüs senaryoları ile pandemi aynı güçte olmasa da gündemde kendisine yer bulabilecek.
Dünya ölçeğinde gelen kısıtlamalar insanları evlerde kalmaya yönlendirirken iletişim ve bilgi teknolojileri yatırımcıların gözde sektörlerine dönüştü. Artan fiyatlara rağmen büyüme potansiyellerini devam ettirmeleri nedeniyle yatırımların tercihlerinde ilk sırada geliyorlar. 2021 yılının ana beklenti içerisinde bu hisseler hemen öne çıkmakta.
Teknolojide 19 firma
Türkiye’de teknoloji sektöründe 19 firma var. İletişim sektöründe ise iki şirket. Teknoloji sektöründeki 19 şirketin sermayelerinin toplamı 2 milyar 879 milyon TL. Toplam piyasa değeri 59.2 milyar TL olan bu firmaların halka açık piyasa değeri ise 18 milyar 645 milyon TL. Borsanın toplam Piyasa değeri ise 1 trilyon 833 milyar 561 milyon TL. Borsanın ancak yüzde 3’lük kısmı teknoloji şirketlerinden oluşuyor. Ancak ilerleyen süreçte mevcut şirketlerin teknoloji yatırımlarının daha da artacağı ve bu tablonun değiştiğini görmek pek de şaşırtıcı olmayacak. Sektör hisseleri ortalama 12.31 fiyat/kazanç oranıyla işlem görüyor: Yani mevcut piyasa değerleri yıllık karlarının 12.3 katı ve yatırılan paranın geri dönüş zamanlaması yaklaşık 12 yıl.
Büyüme potansiyeli
Sektördeki ortalama piyasa defter değeri 2.94. Bu oran sektörün büyüme potansiyeli düşünüldüğünde oldukça düşük. Sektörde 15 Ocak itibari ile piyasa defter değerine ve karlılığına göre en fazla primli işlem gören şirketler Kron Telekomünikasyon ve ARD Grup Bilişim Teknolojileri. Yatırımcıların bu şirketlere ilişkin beklentileri yüksek olduğu için Kron Telekomünikasyon hisseleri mevcut defter değerinin 18.87 katı fiyattan, ARD Grup Bilişim Teknolojileri hisselerini ise 9.8 katı fiyattan talep görmekte. Sektörün Piyasa değeri yüksek ve değerleme oranları düşük favori hissesi ise Aselsan.
İletişim sektöründe yer alan iki şirket ise Turkcell ve Türk Telekom. İki şirketin toplam piyasa değeri 66 milyar TL. İletişim sektöründeki iki şirketin piyasa değeri teknoloji sektöründeki 19 şirketin 59 milyar TL olan Piyasa değerinin üzerinde. İki sektörün toplam piyasa değeri borsanın toplam değerinin ancak yüzde 6.8’i yapıyor.
Borsa Endeksi önemli bir noktada
Borsa Endeksi, TL bazında önemli bir noktada bulunuyor. Sekiz günlük ortalamasının sınırında. Sekiz günlük ortalamanın altında üç gün kapanış gerçekleşmesi halinde endekste kısa vadeli bir teknik düzeltme yaşanabilir. Bununla birlikte ocak sonuna kadar iyimserliğin sürmesini ve endeksin ortalamaların üzerinde hareketini koruması daha yüksek ihtimal olarak gözlenmekte. Öte yandan endekste düşüş yaşansa da hisse bazında çıkışlar devam edecektir. Önemli olansa tercih edilen hisseler. Büyüme beklentisi yüksek, değerleme oranları düşük şirketlerin tercih edilmesi kazanç potansiyelini de artıracaktır.
Dolar kuru alçalan trendde
Dolar kurunda alçalan trend korunuyor. 7.50 seviyesi kritik direnç olarak göze çarpıyor. 7.50-7.30-7.24 bandında bir süre yatay hareket sürebilir ve TCMB her geri çekilmeyi rezerv güçlendirmek için kullanabilir. 7.50 kalıcı olarak yukarı kırılmadıkça 7 ve 6.85 gündemde kalmaya devam edecek. Yerlilerin pozisyonlarını değiştirmesinin beklenmemesi karşısında yabancı yatırımcılar ve yabancı paylarında artış meydana gelmesi halinde ancak kurda gerileme gündeme gelebilecektir.
Hane halkı dolardan vazgeçmiyor
TCMB’nin her hafta perşembe günü açıkladığı verilere göre, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 8 Ocak haftasında 235 milyar 857 milyon dolar ile yeni rekor seviyesine ulaştı. Kur düşerken yine yabancı döviz sattı ancak yerli aldı. Aynı dönemde yurtdışı yerleşiklerin ise hisse senedi stoku 286 milyon dolar, tahvil portföyü de 491 milyon dolar arttı.
Yabancıların mevcut seviyelerden TL varlıklara ilgi gösterdikleri ancak yerlilerin aynı kanıda olmadıkları anlaşılıyor.
Bunun ana nedeni faizlerdeki artışa rağmen büyük bankaların kredi vermede zorlanacakları için mevduat toplamada isteksizlikleri ve oranları mevcut politika faizinin altında tutmaları.
Faizin yüzde 17 seviyesine çıkması ile birlikte kredi faizleri de yükseldi. Bu faiz oranıyla kredi almak istemeyen bireyler ve şirketler bankalardan istedikleri mevduat oranlarını da alamayınca döviz ve altın pozisyonlarını bozmamayı tercih ediyor.
Enflasyon oranının yüzde 14,60 seviyesinde olması faizdeki artışa rağmen uygulamada negatif faizin devam etmesine yol açıyor. Böyle bir ortamda yerliler de döviz tercihlerini sürdürüyor.
Gümüş toplanmaya devam edilebilir
Gümüş her aşağı çekilmesinde alım yönünde biriktirilebilir. 2021 yılının yükselen emtiaları arasında yer alacağı anlaşılıyor. 2019 yılında yüzde 15.3 oranında kazandıran gümüşün onsu, 2020 yılında yüzde 46.4 yükseldi. 2021 yılında da ons fiyatı 25.48 dolar seviyelerinde ve 40 dolara doğru yükselişini sürdürmesi sürpriz olmayacaktır.
(Zeynep Aktaş /Milliyet)