HSBC Grubu: İstanbul'un dünya ekonomisindeki yeri yükselecek
4 Kasım 2020 Çarşamba 15:41
İSTANBUL (AA) – HSBC Grubu tarafından “Şehrimizin Bir geleceği Var” serisi kapsamında, küresel büyümenin merkezi büyük şehirlerin bugününün ve geleceğinin analiz edildiği HSBC Şehir Raporları hazırlandı.
Rapora göre, şehirler, finans, ticaret, sanayi ve diğer birçok sektördeki faaliyetler için küresel çapta rekabet eden merkezler haline gelerek ekonomileri besleyen stratejik bir rol üstleniyor.
Büyük şehirlerin, Kovid-19 pandemisi sonrasında küresel ekonomideki önemlerini artırabilmeleri için yeni ticaret akışlarını desteklemeleri, sürdürülebilir inovasyonu önceliklendirmeleri ve insan sermayesini güçlendirmeleri gerekiyor.
İstanbul, Dubai, Abu Dabi, Kahire ve Riyad’ın mercek altına alındığı raporlar, salgının öncelikleri tekrar belirlemek ve alışılagelmişin dışında düşünmek için büyük bir fırsat olduğuna dikkati çekerken, yaşanan krizin sektörel çeşitlilik, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik için katalizör olarak görüldüğüne işaret ediyor.
Seride, pandeminin iklim değişikliğiyle ilgili farkındalığı artırdığı belirtilirken, sürdürülebilir ekonomiler ve altyapılara olan ihtiyaca vurgu yapılıyor. Sürdürülebilir ekonomiye geçiş sürecindeki büyük şehirlerin uluslararası ticaret, tedarik zincirleri ve dijitalleşmede oluşan yeni fırsatları yakalamalarının geleceğin küresel merkezleri haline gelmelerine ve büyümenin itici gücü olmalarına destek olacağı ifade ediliyor.
İstanbul doğal bir uluslararası ticaret merkezi
HSBC Şehir Raporları kapsamında hazırlanan İstanbul raporuna göre, kentin dünya ekonomisindeki yeri yükselecek. İstanbul, güçlü yanları, büyük ölçekli altyapı yatırımları, daha katma değerli, daha yenilikçi ve daha yaratıcı bir ekonomik yapıyı hedefleyen stratejik vizyonuyla, küresel ekonomide daha önemli bir konuma gelecek.
Kentin Asya ile Avrupa arasındaki köprü konumu, büyük bir kıtalararası ticaret, perakende ve lojistik merkezi haline gelmesine katkıda bulunacak. Uluslararası ticaret, şehrin gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 15’ini oluşturuyor. Hong Kong merkezli denetim şirketi QIMA’nın dünyanın önde gelen 200 markası ile yaptığı anket, Türkiye’yi tercih eden tedarikçi oranının yüzde 4’ten yüzde 9’a yükseldiğini gösteriyor.
Türkiye’nin payındaki artış büyük ölçüde AB merkezli şirketlerden kaynaklanıyor. 2019’da “En fazla tedarik sağladığınız ilk 3 ülke hangisidir?” sorusuna AB merkezli şirketlerin yüzde 14’ü Türkiye yanıtı verirken 2020’de bu oranın yüzde 30’a çıktığı görülüyor.
Sektörel çeşitliliğe odaklanılması küresel bağlantıları güçlendirir
Rapora göre, İstanbul doğu ile batı arasında yetenek, ticaret, finans, yatırım ve turizm anlamında önemli bir koridor görevi görüyor.
İstanbul, global şirketler ve genel merkezleri, sermaye piyasaları ve mal ve hizmet akışı açısından dünya genelinde önde gelen 35 şehir arasında yer alıyor. Şehrin uluslararası rekabet gücü için sektörel çeşitliliğe odaklanması kentin küresel bağlantılarını daha da güçlendirmesini sağlayacak.
İstanbul ekonomisi 1990’lı yılların ortalarından bu yana OECD’deki en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alıyor. Söz konusu trend, önemli ölçüde büyüme gösteren sektörler arasında bulunan finans, profesyonel hizmetler, mühendislik, bilim ve BT ile hizmet ekonomisine doğru yapısal geçişi yansıtıyor.
Teknoloji odaklı firma sayısı bakımından dünyanın ilk 50 şehri arasında
Startup Genome’nin Küresel Startup Ekosistemi 2020 Raporu’na göre İstanbul, finansmana erişim, girişim sermayesi faaliyetleri ve pazar erişimi alanlarındaki performansıyla gelişmekte olan ilk 100 inovasyon ekosistemi arasında 16. sırada yer alıyor.
İçerisinde faaliyet gösteren yaklaşık 2 bin 500 ileri teknolojiye sahip firma ile İstanbul, teknoloji odaklı firma sayısı açısından küresel olarak ilk 50 şehirden biri olma özelliği taşıyor.
“İstanbul, dünyanın en büyük, en güçlü ve çok yönlü ekonomilerinden”
Açıklamada rapora ilişkin değerlendirmeleri yer alan HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, İstanbul’un, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük, en güçlü ve çok yönlü ekonomilerinden biri olduğunu vurguladı.
Sürdürülebilir küresel ekonomide rol oynayan şirketlerle birlikte büyümenin itici gücü işlevini gören İstanbul’un bu özelliklerinin birçok fırsatı da beraberinde getirdiğini kaydeden Kervancı, şu açıklamalarda bulundu:
“Biz, Türkiye’nin yatırım elçisi olarak, İstanbul’un sahip olduğu potansiyeli uluslararası platformlarda anlatıyoruz. İstanbul’un da tanıtım elçisi olarak çalışıyoruz. İstanbul’da hayata geçirilmesi planlanan yatırımlarda kullanılabilecek farklı finansman modellerini ülkemize getiriyoruz. Türkiye ekonomisine değer katmaya devam ediyoruz.”
Kervancı, eşsiz konumu ve sürdürebilir kalkınma odağıyla İstanbul’un ekonomik büyümenin merkezi olmasına destek olmayı hedeflediklerini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“HSBC Grubu olarak, 2030’a kadar 1 trilyon dolarlık finansman ve yatırım kaynağı sağlayarak sıfır karbon salınımına geçişte müşterilerimizin yanında olacağız. Tedarik zincirleri, ticaret koridorları ve üretimin kalbi olan şehirlerin sürdürülebilir bir küresel ekonomiye geçişteki yolculuğunda şehirlerimizin gelişimini sağlayan yeni ticaret fırsatlarını ve sürdürülebilir iş ve altyapı modellerini destekleyeceğiz.”