İhracata dayalı meyvelerde 'markalaşma' talebi
19 Temmuz 2020 Pazar 14:08
ANKARA (AA) – Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin talimatıyla stratejik tarım ürünlerinin izlenmesi amacıyla oluşturulan “Ürün Masaları”, Türkiye’nin tarımsal dış ticaretinde söz sahibi olan kiraz, fındık, kayısı, incir ve çayı takibe aldı.
Bakanlıkça stratejik ve fiyatı sık değişen tarım ürünlerinin takip edilmesi amacıyla “Ürün Masaları” kurulurken bu kapsamda bugüne kadar soğan, patates, bakliyat, buğday, ayçiçeği ve pamuk gibi ürünler izlemeye alınmıştı.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, “Ürün Masaları” şimdi de Türkiye’nin dış ticaretinde söz sahibi ve tarımsal ihracat gelirine katkısı yüksek fındık, üzüm, kayısı, incir ve kiraz ile bölgesel önemi bulunan çay için piyasa değerlendirme raporu hazırladı.
Üreticiler, sektör temsilcileri ve diğer paydaşların faydalanması amaçlanan raporda, bu ürünlere yönelik uluslararası gelişmeler, saha gözlemleri ve piyasa bilgileri yer aldı.
Dayanıklı kiraz üretimi
Rapora göre, Türkiye’nin üretiminde lider konumda bulunduğu kirazda, “Türk kirazı” isimli ülkeye özgü çeşidin yanı sıra rengi koyu kırmızı ve iri olanlarının da dünya pazarına girmesi ve tanıtımlarının geniş kitlelere yapılması gerekiyor.
Kiraz ihracatında artış için özellikle Uzak Doğu pazarı için yola dayanıklı ve kaliteli çeşitlerin sunulması, “Türk kirazı”nın markalaşmasına ağırlık verilmesi, hastalık ve zararlılara karşı mücadele edilmesi önem taşıyor.
İhracata yönelik yetiştiricilik yapan kiraz üreticilerinin ise birlik, kooperatif gibi yapılar altında birleşip, örgütlü hale gelmesiyle pazarlamada avantaj sağlanması bekleniyor.
Fındık bahçelerinin gençleştirilmesi
Fındıkta, ilaçlama, gübreleme eksikliği ile yabancı ot gibi nedenlerle oluşan verim düşüklüğünün önlenmesi gerekiyor. Fındık bahçelerinde bakım hizmetlerinin yeterince yerine getirilmemesi nedeniyle profesyonel bahçe bakım hizmetleri veren şirketlerin devreye girmesi önem taşıyor.
Ekonomik ömrünü tamamlamış bahçelerin plan dahilinde gençleştirilmesi ve yenilenmesi öngörülüyor.
Üzümde, Türkiye, uygun iklimi ve asmanın gen merkezi olması nedeniyle eski köklü bir bağcılık kültürüne sahip. Ege Bölgesi’nde çekirdeksiz kuru üzüm, Akdeniz Bölgesi’nde turfanda sofralık üzüm, Marmara Bölgesi’nde sofralık üzüm, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de şıralık, sofralık, çekirdekli kurutmalık üzüm yetiştiriciliği gelişme gösterdi.
Üzümün yanı sıra asma yaprağı da yurt içi ve dışında hazır gıda sektörünce talep görürken üzüm çekirdeği de kozmetik sanayisinde değerlendiriliyor. İhracat potansiyelinin her geçen yıl artması bekleniyor.
Kayısıda ise en önemli sorun olan don riskine karşı “sertifikalı fidan” kullanımı önem taşıyor.
Pestisit kalıntısının önüne geçilebilmesi amacıyla üreticilerin bilgilendirilmesi ve gerekli denetimlerin yapılması gerekiyor. Kaliteli ve pazara uygun üretim için lisanslı depoculuk uygulamalarının yaygınlaşması bekleniyor.
Lisanslı depoculukla kayısı satışlarının yılın tümüne yayılması ve fiyat istikrarının sağlanması öngörülüyor. Üreticinin pazarlama, ucuz girdi temini, kredi kullanımı, alet veya ekipmanların ortak kullanımı gibi faaliyetler için birlik ya da kooperatif çatısı altında toplanması önem taşıyor.
İncirde, kurutma için “destek talebi”
İncirde de üreticilerin birlikte hareket etmesi, TARİŞ’in finansal yapısı güçlenmiş şekilde pazarlamada daha da etkin rol alması büyük önem taşıyor.
İncirin gerek kuru gerekse taze olarak iç tüketiminin artırılması için tanıtım faaliyetlerinin yoğunlaştırılması gerekiyor. Ürünün uygun tekniklerle kurutulması da kalitesinin artmasına etki ederken toplanması ve kurutulmasına yönelik malzeme ve ekipmanın da destekleme kapsamına alınması talep ediliyor.
Çayda ise ürün alanlarının yenilenmesi önem taşırken 50 dekar alanda damızlık bahçenin oluşturulması ve ihtiyaç olan fidanların bu bahçeden karşılanması amacıyla çalışmalara bu yıl başlanacak.
ÇAYKUR, çay üreticisi ülkelerde ham madde ve iş gücünün ucuz olması nedeniyle rekabet sorunu yaşarken Türk çayında ise organik siyah ve yeşil çayla ihracat potansiyeli bulunuyor. Bu kapsamda, Türk çayının dünya pazarında markalaşması için çalışma yapılması önem taşıyor.