Libya ordusu ülkenin petrol kaynaklarını geri almaya hazırlanıyor

12 Haziran 2020 Cuma 09:06

ANKARA (AA) – Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Libya ordusunun ilerleyişi karşısında kendisine destek sözü veren ülkelerin yardım etmediğinden yakınan Hafter’in yakın zamanda Libya denkleminde olmayacağını ifade etti.

Libya’daki petrol rafinerilerinin Akdeniz kıyılarında yer aldığını aktaran Caşın, Mistira, el-Karyat ve Murzuk üçgeninde ilerlemesini sürdüren Libya ordusunun esas amacının, birer kıyı kenti olan Sirte, Ecdebiye ve Bingazi’deki petrol kuyuları ve boru hatlarının güvenliğini sağlamak olduğunu söyledi.

Petrol hilali sahasını işgal eden Hafter’in buradaki petrol üretim ve ihracatını engellediğini vurgulayan Caşın, “Stratejik Sirte körfezine doğru ilerleyen Libya ordusunun bir sonraki hedefi Sidre’den Bingazi’ye uzanan petrol hilali sahasını Hafter güçlerinden temizlemek ve Libya ekonomisini yeniden işler hale getirmek olacak.” dedi.

“Türkiye enerji bölgelerini korumaya hazır”

Türk hava, kara ve deniz kuvvetlerinin desteği ve İHA’ların hava stratejisinde etkin kullanımı sayesinde darbeci Hafter kuvvetlerinin silah ve tanklarını terk ederek geri çekildiklerine dikkati çeken Caşın, Libya ordusunun Hafter’den kurtardığı petrol sahaları, boru hatları, rafineri ve limanların korunması konusunda Ankara’nın desteğini sürdüreceğini aktardı.

Caşın, mevcut durumda Türk donanmasına ait savaş gemilerinin bölgede tatbikatlara devam ettiğini belirterek, “Ankara hava ve deniz harekatıyla Libya’daki enerji bölgelerini korumaya hazır. Böylece Terhune ve Sirte bölgelerinin savunma ve güvenliği Türkiye’nin desteğiyle emniyete alınacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) sunduğu kazan-kazan ilkesinin, İsrail ve Mısır’ın Libya’ya ait deniz yetki alanlarındaki ihlalini ortaya çıkardığına değinen Caşın, “Böylece taraf değiştiren İsrail, Doğu Akdeniz gazının Türkiye üzerinden satılması için müzakerelere devam etmek isterken, Ankara’yı Doğu Akdeniz’de saf dışı bırakmayı amaçlayan Yunanistan’ın East-Med Projesi de çökmüştür.” diye konuştu.

Caşın, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın UMH ile Doğu Akdeniz’de münhasır ekonomik bölge anlaşması imzalaması ve karşılıklı deniz yetki alanlarının tespitinin uluslararası hukuki zemine dayandığını belirterek, şöyle devam etti:

“Erdoğan ve Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac’ın Ankara’daki görüşmesi normalleşme ve ateşkes sürecine giden bir yolu temsil ediyor. Bu başarılırsa, Türk firmalarının bölgede enerji, alt yapı, eğitim, ekonomik kalkınma projelerini icra safhasına koyacağını söyleyebiliriz. Libya Osmanlı’nın Akdeniz kapısıydı, bugün bu kapının anahtarı olan Türkiye, kapıyı tekrar Akdeniz’e açtı.”

Libya ekonomisinin kalbine Hafter ablukası

Ortadoğu Araştırma Merkezi (ORSAM) Kuzey Afrika Uzmanı Abdennur Toumi ise Hafter’in 2014’ten bu yana yürüttüğü savaşta petrol üretimi ve ticaretini hedef almasının, hidrokarbon ihracatının yüzde 60’ının gerçekleştiği petrol hilali bölgesini işlevsiz hale getirdiğini ve ülke ekonomisini milyarlarca dolar zarara uğrattığını anlattı.

Öte yandan, 48,4 milyar varil kanıtlanmış rezerviyle Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’da devlet gelirlerinin yüzde 93’ünün petrol ve doğal gaz endüstrisine dayandığına işaret eden Toumi, hidrokarbon üretimi ve ihracatının engellenmesinin söz konusu endüstride çalışan milyonlarca Libyalının da gelir kaynağını yok ettiğini aktardı.

Toumi, Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi döneminde günlük 1,6 milyon varil petrol üreten Libya’nın İtalya, Fransa, İspanya ve Almanya gibi ülkelere ihracat gerçekleştirdiğini belirterek, “Enerji bölgeleri üzerindeki mücadele ve iç savaşla günlük üretim 100 bin varilin altına düştü. Libya ordusunun önemli bir petrol sahası olan Sirte’yi kontrol altına alması çatışma dinamiklerini değiştirecek.” ifadelerini kullandı.

Bölgedeki petrol sahaları

Libya’nın doğusunda, Akdeniz sahil şeridinde 350 km boyunca uzanan petrol hilalinde Sidre, Ras Lanuf, Briga ve Zuveytine gibi ülkenin en büyük petrol ve doğal gaz tesisleri bulunuyor.

Fizan bölgesindeki “kara altın madeni” Şerare Petrol Sahası ise, ülkenin tek başına en fazla ham petrol üretim kapasitesine sahip petrol kuyusu olarak öne çıkıyor. Şerare’nin yanı sıra El-Fil Petrol Sahası da bölgedeki önemli petrol yataklarından biri olarak tanınıyor.

Libya Ulusal Petrol KurumuNOC verilerine göre, 2014’ten bu yana ülkenin günlük petrol üretimi 1 milyon varilden fazla azalarak yaklaşık 90 bin varile geriledi. İhracat ise ocak-mayıs döneminde yüzde 92 daraldı.

Öte yandan NOC, günlük üretimin, 60 bin varili Cufra ve Akdeniz sahilindeki Bouri terminalinden sağlanmak üzere 72 bin varile düşeceğini tahmin ediyor.

Büşranur Begçecanlı