Lösemili çocuklara psikososyal destek gerekiyor
31 Mayıs 2020 Pazar 12:05
İSTANBUL (AA) – Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sema Anak, "Çocukluk çağında görülen akut lenfoblastik lösemilerin (ALL) tedavisinde başarı oranı bugün yüzde 90'a ulaştı. Bu süreçte psikososyal destek çok önemli. Çünkü onlar çocuk ve en güzeline layık." ifadelerini kullandı.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden 25-31 Mayıs Dünya Lösemili Çocuklar Haftası'na ilişkin yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Anak, tedavide psikososyal desteğin önemini vurguladı.
Çocukluk çağı lösemilerinin, çocuklarda en sık görülen onkolojik hastalıklar olduğunu belirten Anak, "Çocukluk çağı lösemileri olguların yüzde 30'unu, ALL'lerin ise yüzde 80'ini oluşturur. ALL'lerin yarısı çocukluk çağında görülür." ifadelerini kullandı.
Çocuklarda görülen ALL tedavisinde başarı oranının bugün yüzde 90'lara ulaştığını aktaran Anak, şunları kaydetti:
"1948 yılında ilk kez kemoterapiyle parsiyel remisyon sağlanmasından itibaren multi ajan kemoterapilerle, hastaların klinik özelliklerine göre sınıflanmasıyla, lösemi hücrelerinin özelliklerine göre, tedaviye erken cevapla yaşam oranları hızla arttı. 1960'lardaki yüzde 10 civarındaki başarı oranı, bugün yüzde 90'lara ulaştı. ALL'de çocuklarda son 50 yıldaki başarının en önemli nedenlerinden biri de bilinen kemoterapilerin en efektif doz ve uygulama şemalarının ortaya konulmasıdır."
Akut miyeloid lösemilere (AML) ilişkin Anak, "AML, yaklaşık yüzde 15 ila 20 arasında görülür ve yaşam süreleri daha düşüktür. Bu oran yüzde 70 civarındadır. Her 100 hastanın 30'u relapsla, yüzde 5-10'u ise tedaviye bağlı yan etkilerle kaybedilir." ifadelerini kullandı.
Tedavi sürecinde çok ağır ve uzun bir süreçten geçen çocukların, hem maddi hem de manevi desteğe ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Anak, "Tedavi gereksinimleri devletçe karşılansa da bu süreçte psikososyal destek çok önemlidir. Çünkü onlar çocuk ve en güzeline layık. Artık lösemi tedavi edilebilir bir hastalık. Bize düşen uzun izlemde en iyisini yapmak." değerlendirmesinde bulundu.