Market açmak fiyat artışlarını kontrol altına alır mı?

Enflasyon son dönemde oldukça gündemin üst sıralarındaki konulardan birini oluşturuyor. Hükümet cephesinden ise özellikle gıda fiyatlarındaki artışa karşın çözüm önerisi olarak yeni market zincirlerini çoğaltmak oldu. Peki zincir market sayılarını artırmak fiyat artışlarını kontrol altına alır mı?

5 Ekim 2021 Salı 15:58

Türkiye ekonomisinde yıllardır süregelen bir sorun olarak karşımıza çıkan enflasyon son dönemde gündemi oldukça fazla meşgul etmekte. Kontrolden çıkan fiyat artışları her alanda gelen peş peşe zam haberleri sonrası vatandaşın kara kara düşünmesine sebep oluyor.

Özellikle dar gelir grubuna mensup olanlar ve sabit gelirli gruba etkisi oldukça fazla olan bu artışların vatandaşın bütçesine hiç de teğet geçeceği söylenemeyecek boyutlara ulaştı.

ler sınırına yaklaşan resmi enflasyon rakamlarına ise vatandaş cephesinde inandırıcılık yok denecek kadar az. Kurumlara duyulan güvenin dip yaptığı bu günlerde hissedilen enflasyon oranlarının bu seviyelerin kat be kat üzerinde olduğu su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Sürekli değişen baz kriterlerde ise son raund Merkez Bankasının gösterge enflasyon olarak manşet enflasyonu yerine çekirdek enflasyonu alması oldu.

Vatandaşın özellikle temel harcama kalemlerindeki fiyat artışları sonrası hükümet cephesinden gıda fiyatlarındaki fahiş artışların önüne geçmek için Cumhurbaşkanı tarafından 1000 yeni zincir market kurulacağı ve vatandaşın bunun fahiş fiyat artışlarının kontrolünde etkili olacağı duyuruldu. Peki bu gerçekten etkili olur mu?

Şüphesiz bu sorunun cevabını zaman gösterecek ancak öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Fiyat artışlarının sebebi olarak sebep zincir marketler mi yoksa yapısal problemler mi? Gıda fiyatları market açılarak kontrol altına alındı diyelim peki kira artışları, otomobil fiyatlarındaki artışlar nasıl kontrol altına alınacak ? Bu soruların cevaplarını günübirlik politikalarda mı arayacağız yoksa kalıcı ve yapısal reformlar yaparak mı?

Bütün ekonomistlerin bildiği üzere Tekelciliğin olmadığı ya da denetim altına alındığı bir piyasa sisteminde üretilen bir malın arz fiyatını belirleyen unsurların başında maliyetler gelir. Üretim maliyetleri içinde en önemli kalemlerden birisi üretim için kullanılan mazot, doğal gaz, elektrik ve gübre hammaddesi gibi üretim girdileridir. Eğer bunların önemli bir kısmı ithal ediliyorsa o zaman kur yükseldiğinde üretim maliyetleri de yükselir. Yükselen maliyetler ister istemez üretici/imalatçı tarafından fiyata yansıtılır. O zaman da fiyatlar yükselir. İşin maliyet kısmını görmezseniz üretici/imalatçı, fiyatları keyfine göre yükseltiyor sanırsınız. O aşamada üreticinin maliyet artışlarını fiyatlara yansıtmasını engellemek için ithalat yolunu seçerseniz, kısa vadede fiyatları denetleseniz bile orta vadede üretici üretimden vazgeçer ve fiyatlar daha da yükselir.

kaynak : mahfi eğilmez kişisel bloğu

Enflasyon – faiz ilişkisinin çözümü için yıllardır denklemin son iki kademesinden, üstelik onu da ters çevirerek başladığımız için olayı çözemedik. Şimdi yüksek fiyat sorununu yani denklemin sondan üçüncü aşamasında yer alan fiyatlarda artış meselesini piyasaya müdahale yoluyla bastırıp, enflasyonda artış aşamasını çözmeye çalışıyoruz. Ne yazık ki bu mümkün değil. Bunu geçmişte defalarca denedik, olmadı. Yine olmayacak.

Yalnızca fiyat artışlarını ya da enflasyonu çözmek için değil, bütün ekonomik sorunlarımızı çözmek için yapmamız gereken şey bu denklemin ilk aşamasından başlayarak yola çıkmaktır. Önce yüksek ülke riskine neden olan sorunları belirleyip onların çözümüne girişmemiz gerek. Çünkü ülke riskimiz (CDS primi) 430 baz puana yakın bir düzeyde bulunuyor. 300 baz puanın üzerinde CDS primi söz konusu olduğunda o ekonominin aşırı riskli olduğu kabul ediliyor. Bu durumda sorunun temelinde fiyatların değil risklerin fahişliği var. O halde riskleri düşürecek adımları atarsak güven kaybını onarmış ve olumsuz beklentileri olumlu hale dönüştürerek kurlarda gerileme sağlamış oluruz. Kurlar gerileyince ithal girdi maliyetlerindeki artışlar durulur, fiyat artışları geriler, enflasyon düşer. Ve sonunda faizleri indirmekte sorun kalmaz.

Market açmak gıda fiyatlarını kontrol altına alır mı bunu zaman gösterecek ama eğer sorunu kökünden çözmek için yapılması gereken en önemli unsur piyasanın ekonomi politikalarına duyduğu güvenin tekrar tesis edilmesi olarak ön plana çıkmaktadır.

Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi https://paraajansi.com.tr/