Sıcak Para Akışı Güçleniyor
Merkez Bankası kasım sonrası attığı adımlarla kredibilitesini artırdı. Hesap verilebilirlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık vurguları somutta filizlenince sıcak para akışı güçlenmeye başladı. Mart ayında yabancı ilgisi artabilir.
15 Şubat 2021 Pazartesi 10:47
Merkez Bankası kasım sonrası attığı adımlarla kredibilitesini artırdı. Hesap verilebilirlik, öngörülebilirlik ve şeffaflık vurguları somutta filizlenince sıcak para akışı güçlenmeye başladı. Mart ayında yabancı ilgisi artabilir.
Zeynep Aktaş
Merkez Bankası başkanının değişimi ile birlikte yeni bir sürece girildiği yönünde verilen güçlü mesaj ile birlikte hızlı bir faiz artışı geldi. Kısa sürede faizin enflasyonun üzerine çıkarılması sıcak para girişini de teşvik etti. TCMB kasımda 475, aralıkta 200 baz puanlık faiz artışı gerçekleştirdi ve faizleri yüzde 14,60 seviyesindeki enflasyonun üzerine yüzde 17 seviyesine çıkardı. TL’de reel olarak faizin oluşması ve TCMB’nin son toplantısında sıkı para duruşunu koruyacağına dair vurgu, TL enstrümanlara yönelimi bu aşamada güçlü tutuyor. Son PPK toplantısında faiz artmazken genel beklenti ile uyumlu olması sebebiyle piyasalar bu kararı da olumlu karşıladı.
IKI AYDA 5 MILYAR DOLAR PARA GIRIŞI
TCMB’nin faiz adımları sonrasında iki aylık sürede Türkiye’ye
5 milyar dolarlık sıcak para girişi yaşandı. Bu giriş olumlu olsa da henüz piyasalar üzerinde güçlü bir etki yaratabilecek miktarda değil. TCMB’nin güçlü adımlarını icraatları ile göstermeye devam etmesi, reformların hayata geçmesi ve maliye politikaları ile bu adımların desteklenmesi para girişinin daha da artmasına olanak verebilecektir. Beklenen adımların gelmemesi halinde ise giriş sınırlı kalırken uzun vadede çıkışların sürmesi gündeme gelecektir.
FAIZ INDIRIMLERI NE ZAMAN BAŞLAR?
Faiz indirimi enflasyon beklentilerinde kalıcı düşüş yaşandığında yeniden gündeme gelecektir. Enflasyonun yükseleceği yönünde güçlü bir beklenti var. Bu kaygı kalıcı şekilde ortadan kalkmadığı sürece tasarruf sahiplerinin hesaplarında tuttuğu doların çözülmesi zor. Bu nedenle enflasyon rakamının kalıcı şekilde düşürülmesi faizin aşağıya çekilmesine katkı sağladığı kadar uzun vadede dolar hesaplarının çözülmesine de imkân verecektir. Halihazırda enflasyon yüzde 14,60 seviyesinde bulunuyor ve TCMB’nin yıl sonu enflasyon hedefi ise yüzde 5. Bu hedefe doğru kademeli gerçekleşecek bir düşüş eğilimi piyasalarda enflasyonun gerileyeceğine dair beklentileri güçlendirecek ve faizlerin de geri çekilmesine neden olacaktır.
PROFESYONELLERIN BEKLENTISI
TCMB her ay reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 63 katılımcının beklentilerinden oluşan bir beklenti anketi yayımlıyor. 21 Ocak’ta yayınlanan beklenti anketine göre cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi bu anket döneminde yüzde 11,15 oldu. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi ise 10,53. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi ise yüzde 9,14 ola- rak gerçekleşti. Katılımcıların yarıya yakını yıllık enflasyonun çift haneli rakamlarda kalmasını ve yüzde 10 ile 10,99 arasında gerçekleşmesini bekliyor. TCMB’nin attığı adımlar piyasa profesyonellerinden 63 katı- lımcının yıllık bazda enflasyonun gerileye- bileceğine dair inancını artırmış görünüyor. Ancak oranların çift hanede kalabileceği beklentisi hala kırılabilmiş değil.
ASIL TAHVIL FAIZLERININ DÜŞMESI ÖNEMLI
Para piyasalarının gözü politika faizinde. Ancak asıl reel sektörü etkileyen uzun vadeli faizler; tahvil faizleri. TCMB’nin adımları güçlendikçe tahvil faizlerinde gerileme yaşanacaktır. TCMB’nin kasım ayından itibaren attığı adımlarla risk priminin gerilemesi, enflasyon hedefleri ile uyumlu adımlar tahvil faizlerinin gerilemesine neden oldu. TCMB adımlarının en önemli etkilerini kredi risk primindeki gerileme, tahvil faizlerindeki düşüş ve sıcak para girişinden gözlemliyoruz. İşte bu göstergeler önünüzdeki dönemin en önemli verileri. Tahvil faizlerinde düşüş eğiliminin devam etmesi uzun vadeli borçlanma maliyetlerini de aşağı doğru çekecektir.
KREDI FAIZLERI VE 10 YILLIK FAIZLERIN SEYRI
10 yıllık tahvil faizlerinde yaşanacak gerileme kredi faizlerine de yansıyacaktır. Bu biraz zaman alacak olsa da uzun vadede etkileri görülecek. Minimum faiz hareketleri ile TCMB’nin enflasyonun yüksek geçeceği ilk çeyreği sorunsuz geride bırakması durumunda önümüzdeki dönemi daha rahat atlatmasına neden olacaktır.
YABANCININ GÜVENI ARTIYOR
TCMB son üç ayda faiz toplantılarındaki duruşu ile yabancıların da güvenini almış görünüyor. Toplantı sonrası yapılan açıklamalara bakıldığında PPK toplantısı sonrasında yapılan açıklamada kullanılan: “Sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla uzun bir müddet sürdürülmesine karar verilmiştir. Gerekmesi durumunda ilave parasal sıkılaşma yapılacaktır” ifadelerine JPMorgan dikkat çekti. Kurum: “Biz, bu şahin ifadelerin ve açıklama ile iletilen bilgilerde iyileşme, ilerlemenin TCMB’ye
ve politikalarına yatırımcı güveninin daha da artıracağına inanıyoruz” dedi. Rabobank ise TCMB’nin ocak toplantısında açıklama metniyle nispeten şahin bir mesaj verdiğini Türk lirasının dolar karşısında daha fazla güçlenme potansiyeli olduğunu, belirtti. Deutsche Bank da karar sonrasında: “Piyasa beklentileriyle uyumlu şahin bir duruş.” Değerlendirmesinde bulundu. Gelecekteki PPK toplantılarında faiz artırımının görülebileceğini belirten kurum, dolar kurunun 7.20’nin altına hızlı bir ralliyle inmediği sürece 100 baz puanlık bir artış daha öngörüyor. Oluşan genel kanı TCMB’nin riskleri gördüğü ve piyasa güvenini kazan- makta kararlı olduğu yönünde. TCMB’nin sıkı para politikasını sürdürmeye devam etmesi yabancı sermaye girişinin de artmasını sağlayabilecektir. Önümüzdeki iki üç ay zorlu bir süreç olsa da sermaye girişlerinin artması ve dolarizasyonun tersine çevrilebilmesi ile sürecin iyi bir yönetimle aşılması mümkün.
(fortunetürkiye)