Sudan borçlarını ertelemek için ‘kur rejimi’ni değiştirdi

Sudan, borç ertelemeye başvurmak için kara borsadaki kurun değeriyle resmin kurun değerini birleştirerek devalüasyona gitti. Böylelikle ülkedeki kur rejiminde de değişiklik yapılmış oldu.

21 Şubat 2021 Pazar 19:19

Sudan Merkez Bankası, pazar günü resmi ve kara Borsadaki kur oranını birleştirerek, borç ertelemeye başvurmak için kurun değerini düşürdü.

Yapılan değişiklik Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından talep edilmişti fakat ülkedeki temel mal kıtlığı ve hızla artan enflasyon ile beraber plan birkaç ay gecikmeyle uygulanabildi.

Merkez bankası döviz kuru değişim oranını dolar başına 55 pounddan 375 pounda çıkardı. Kara borsada bir ABD doları 350-400 Sudan poundu civarında satılıyordu.

Bankalara gönderilen bir notta, merkez bankasının günlük olarak bir oran belirleyeceği ve esnek yönetilen bir dalgalı kur rejimi izleyeceği belirtildi. Böylece bankalar belirlenen oranın yüzde 5 yukarısında ya da aşağısında Döviz satabilecek ya da alabilecek.

Sudan Merkez Bankası Başkanı Muhammed el-Fatih Zeynelabidin ise yapılan değişiklikler ile ilgili, “Bu karar tam bir dalgalı kur rejimi değil fakat esnek bir yönetim politikası.” dedi.

Bazı ekonomistler ise kur rejimindeki değişikliğin enflasyona yansımayacağını çünkü tüm işlemlerin halihazırda karaborsada yapıldığını söyledi.

IMF izleme programı çerçevesinde kur değişikliğinin geçen yıl gerçekleşmesi ve Sudan’ın 60 milyar dolarlık dış borcunun ertelenmesi öngörülüyordu fakat siyasi belirsizlikler yüzünden program rafa kaldırılmıştı.

Devalüasyon nedir? Devalüasyon neden yapılır? ve olursa ne olur ?

Devalüasyon eylemi, tarihten günümüze doğru uzun bir yol almaktadır. Devalüasyonun tarihte Eski Yunan ve Roma imparatorluğu üzerinde temsil ettiği model, para yerine kullanılan maden miktarının azalması olarak bilinmekteydi. Altın ya da gümüş miktarlarının nezdinde çoğaltılan sikke miktarı, paranın değerinin düştüğünün göstergesi olarak kabul edilmekteydi. Bu durum on dokuzuncu yüzyılda ise kağıt para miktarlarının çoğaltılması üzerine yaşanan enflasyon durumu üzerinden devalüasyon yaşatmıştır.

Günümüzdeyse devalüasyon, bir devletin sabit kurunda yaşamış olduğu ödemeler dengesinde açık olarak ifade edilmektedir. Yani devalüasyon herhangi bir devletin, para birimi düzeyinin, diğer ülkeler kanınca değer kaybetmesidir. Böyle bir durumun yaşanmasına karşılık ödemeler açığı veren bir ülke, dış devletler üzerinden satın alma gücünü düşürmeye çalışmaktadır.

Hükümet tarafından alınan kararlarla ithal malların fiyat aralığı daha da pahalılaşır ve bu durum yerli mallar genelinde ise düşük bir aralıkta seyreder. Kurların istikrarlı ilerleyişi veya sabit kur sisteminin uygulanmak istenmesi gibi tüm ekonomik işlevler, herhangi bir devletin hükümeti genelinde bir yola koyulmaya çalışılır.

Devalüasyon eylemi, değer kaybeden bir ülkenin para biriminin genellikle ülke içinde yaşanan siyasi çekişmelerden, o ülkenin yapmış olduğu ithalat seviyesinin ihracat oranlarına göre fazla çıkmasından ve yerli sermayenin yabancı para birimlerine karşı değer kaybetmesinden doğmaktadır. Tüm bu ve bu benzeri genellemeler yüzünden de, dış ticaret açığı büyümektedir.

Devalüasyon Neden Yapılır ve Olursa Ne Olur?

Devalüasyon işlemi bir ülkenin, yabancı devletler karşısında para birimin düşmesi olarak bilinmektedir. İşte devlet, değer kaybeden para birimini kendi eliyle düşürdüğünde ise düşürüldüğü oranda devalüe etmiş olur. Böyle bir durumda ise devalüe edilen ulusal para birimi, ülkenin makroekonomik politikaların seyrini değiştirir.

İç ve dış satın alma güçleri kurlara yansıtılır. Bu durumda da devalüasyonun etkileri de fazlalaşmış olur. Öncelikle ithalat pahalı, ihracat ise daha uygun bir fiyattan ele alınır. Buna karşılık enflasyon değerleri yükselir. Cari açığın daha da azaldığı gözlemlenir. Ülkenin ekonomisi yavaşlar ve faiz oranları bu sebeple daha da yüksek oranlarla yansıtılmaya başlanmış olur.