Türkiye risk priminde dünyada ikinci sırada
Finansal istikrarın önemli göstergeleri arasında yer alan CDS’ler yeniden tırmanışa geçti. Türkiye, gelişen ülkeler arasında Arjantin’den sonra CDS’lerin en yüksek olduğu ülke konumuna yükseldi.
6 Nisan 2021 Salı 09:46
Risk primi sıralamasında Türkiye uzun bir süredir Arjantin’den sonra ikinci sırada yer alıyor. 6 Kasım 2020’de 550 baz puan seviyesinde olan Türkiye’nin 5 yıllık kredi temerrüt takası (CDS) Merkez Bankası (MB) Başkanlığı görevinden alınan Naci Ağbal’ın devreye aldığı sıkı para politikasının bir sonucu olarak 19 Mart 2021’de 306 baz puana kadar gerilemişti. Ağbal’ın görevden alınmasıyla yeniden yükselişe geçen CDS’ler dün 451 puan seviyelerinden işlem gördü.
Türkiye ile benzer kategoride olan ülkelerin CDS pirimleri nasıl?Türkiye ile gelişmekte olan ülkelerde CDS primi sırasıyla
- Kolombiya 129
- Brezilya 222
- Güney Afrika 228
- Türkiye 459
- Arjantin 1736
CDS primi, bir ülkenin dışarıdan borçlanma maliyetini belirliyor, ancak sadece bir finansal ürün değil. Aynı zamanda dış borç için vatandaşın cebinden çıkan faizi gösterdiği gibi, yönetim kalitesinin bir göstergesi olarak da yakından izleniyor. Bir ülkenin CDS puanının yüksek olması ekonomik belirsizliğin derinleştiğine, çeşitli nedenlerde kırılganlığın arttığına işaret ediyor. Türkiye en yakınındaki Güney Afrika’nın (228) risk priminden 223 puan, Brezilya’nınkinden (222) ile 228 puan, Rusya’nınkinden (113) ise 338 puan fazla risk primine sahip. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı 26 Mart’ta yayımladığı haftalık gelişmeler raporu Türkiye’nin CDS’lerinin en son 2018 Nisan’ında 200 puan altında seviyeleri gördüğünü ortaya koyuyor. Bu tarihten sonra bir daha 250 puanın altına inmedi.
Risk pirimi nasıl düşer?Risk piriminin yükselmesindeki en büyük etmen hiç şüphesiz piyasada belirsizliğin artması olarak görülmektedir. Son dönemde Merkez Bankası yönetiminde yaşanan ani değişim ile birlikte piyasa beklentilerinin dışında hareket edilmesi risk priminin artmasına yol açmaktadır.
Bunu düşürmek için yapılması gereken temel politika ise belirsizliklerin giderilerek reformların yapılması olarak ön plana çıkmaktadır.