Asya ülkeleri Kovid-19 nedeniyle 'evden çalışmaktan' memnun

19 Ağustos 2020 Çarşamba 13:08

CAKARTA/KUALA LUMPUR/TOKYO/PEKİN (AA) – Asya’daki çeşitli ülkelerde yapılan anket çalışmaları ve araştırmalara göre, ofis çalışanları salgın nedeniyle ülkelerin zorunlu olarak veya şirketlerin iş sağlığı kapsamında uyguladığı uzaktan çalışma modelinin devam etmesini istiyor.

Bazı ülkeler, sağlık endişesiyle gelecek dönem de çalışanların uzaktan çalışma yüzdesini artırmayı amaçlarken, şirketlere buna yönelik teşvikte bulunuyor.

Malezya’da ofisler, salgın döneminde evden çalışmaya yöneldi

Malezya’da Kovid-19 tedbirleri kapsamında 18 Mart’ta ilan edilen kısmi sokağa çıkma yasağının ardından ülke genelinde birçok sektörde evden çalışma uygulamasına geçildi.

Alışveriş, gıda, sağlık ve teslimat gibi temel ihtiyaç sektörleri sıkı tedbirler altında tam kapasitede ve normal düzende faaliyete devam ederken medya, sigorta, bilişim, finans, eğitim, emlak ve bankacılık gibi sektörler, çalışanlarını büyük oranda evden faaliyet göstermeye yönlendirdi.

Devlete bağlı şirketler ve kamu kurumları ise acil ve önemli hizmetler dışında memurlara evden çalışma talimatı verdi.

En fazla sigorta, bilişim ve eğitim sektörleri evden çalıştı

Malezya hükümetinin açıkladığı verilere göre, kısmi sokağa çıkma yasağının başlamasıyla birlikte sigorta sektörünün yüzde 81’i, bilişim sektörünün yüzde 77’si, eğitim sektörünün yüzde 70’i, bankacılık sektörünün yüzde 69’u, medya sektörünün ise yüzde 34’ü evden çalıştı.

Malezya’da 4 Mayıs’tan itibaren kamu kurumları ve devlete bağlı şirketler, evden çalışma uygulamasını sonlandırarak tam kapasite faaliyetlere kaldığı yerden devam etti.

Özel sektöre ait iş yerleri ise normalleşmenin devreye girdiği 9 Haziran’a kadar ofisten çalışma uygulamasını kademeli olarak yeniden başlatırken bazı uluslararası şirketler temmuz ayına kadar evden çalışmayı sürdürdü.

Jobstreet şirketinin yaptığı ankete göre Malezya’da çalışanların yüzde 69’u, evden çalışma uygulamasından hoşnut kalırken bu uygulamanın normalleşme sürecinde de devam etmesi gerektiğini savundu.

Ankete katılan işletme sahiplerinin yüzde 56’sı, Kovid-19 döneminde çalışanlarının evden faaliyet göstermesini desteklediklerini belirtti.

Malezyalı çalışanlar evden çalışma sürecinde iş ile alakalı iletişimde en çok elektronik postadan yararlanırken, bunu mobil iletişim uygulamaları ve video konferans programları izledi.

Endonezya’da belirli bölgelerde evden çalışma ve uzaktan eğitim zorunlu

Endonezya’da ise haziran ayı itibarıyla cami, alışveriş merkezleri ve hizmet sektörü gibi çeşitli alanlarda kısıtlamalar hafifletilse de özellikle vakaların yoğun olduğu kırmızı ve turuncu kategorideki bölgelerde ofis kapasitelerinin yüzde 50 ile sınırlandırılması ve uzaktan eğitim zorunlu olarak sürdürülüyor.

Evden çalışma modelinden memnun olan ve salgın endişesiyle evden çalışmanın sürmesini isteyen Endonezyalı ofis çalışanlarının çoğu, salgın öncesi döneme göre de iş verimliliklerinde bir azalma olmadığını belirtiyor.

Özellikle çalışanlar başkent Cakarta’nın yoğun trafiğinde harcadıkları zamanla yol ve yemek masrafı gibi çeşitli harcamalardan tasarruf ettiklerini düşünüyor.

Çalışanlarının yüzde 86’sı evden çalışmaktan memnun

Endonezya Maliye Bakanlığının kendi çalışanlarına yaptığı ankette de çalışanların yüzde 86’sı evden çalışmaktan memnun olduğunu ve işlerin yüzde 90’ını uzaktan halledebildiklerini ifade ediliyor.

Evden çalışma sürecinde toplantı, otel masrafı, resmi gezi gibi kalemlerden tasarruf edildiği bilgisini paylaşan bakanlık yetkilileri, şu an için evden çalışma uygulamasının bir sorun teşkil etmediğini vurguluyor.

Uzmanlar ise bugüne kadar iş sektöründen eğitime alışılagelen alışkanlıklardaki değişimin, iletişim ve sosyalleşme gibi geniş kapsamda toplum davranışlarını olumsuz etkileyeceği görüşünü dile getiriyor.

İşgücü Bakanlığı, ofislerin tam kapasiteyle çalışmaya ne zaman dönebileceğine ilişkin net bir tarih vermezken, bu durumun salgının seyrine göre değişiklik göstereceğini belirtiyor.

Öğrencilerin ise yüzde 66’sı uzaktan eğitimden rahatsız

Endonezya genelinde yeni eğitim ve öğretim dönemi başlamasına karşın, artan vakalar nedeniyle kırmızı ve turuncu kategorideki bölgelerde yüz yüze eğitimin başlamasına henüz izin verilmedi.

Vakaların az olduğu bölgelerde ise okulların yeniden açılması, bölge yönetimi, okul idaresi ve ailelerin ortak kararına bırakılmış durumda.

34 eyalet genelinde yapılan araştırmaya göre, Endonezyalı öğrencilerin yüzde 66’sı çeşitli nedenlerden dolayı uzaktan eğitimden verim alamıyor.

Uzaktan eğitimde en büyük engelin öğretmenlerin rehberlik eksikliği olduğunu belirten öğrenciler, çeşitli bölgelere göre de kaynaklara erişimde televizyon, bilgisayar ve internet desteğinden yoksun olduklarını vurguluyor.

Çin’de okullar alınan önlemlerle yeni normale dönüyor

Çin’de salgının kontrol altına alındığı Pekin ve Şanghay gibi büyük şehirlerde okullar nisan ayında yeniden açıldı. Öğrenciler günlük ateş ölçümü, yeşil sağlık kodu taşıma, seyahat ve virüse yakalanan kişilerle temas edip etmediği göz önünde bulundurularak ders başı yaptı.

Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi 15 Mayıs’ta yaptığı açıklamada salgının büyük ölçüde kontrol altına alındığını bildirirken, Çin Eğitim Bakanlığı ise 13 Haziran’da ülkedeki öğrencilerin yüzde 71’ini oluşturan 197 milyon öğrencinin Kovid-19 önlemleri altında okullarda ders başı yaptığını duyurdu.

Ülkede 1 Eylül’de başlayacak yeni öğretim döneminde Çin Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı yol haritasına göre ülkedeki tüm üniversite, lise, ortaokul, ilkokul ve kreşler aşamalı şekilde yeniden açılacak.

Öğrencilerin bulunduğu bölgelerde salgın durumuna göre düşük, orta, yüksek risk grubuna göre Kovid-19 önlemler uygulanacak. Salgın durumuna göre düşük risk bölgesinde bulunan öğrencilerin virüs riski taşımadıklarını gösteren yeşil kodu gittikleri okullara ibraz etmesi ders başı yapmaları için yeterli olacak. Orta ve yüksek risk bölgesindeki öğrencilerin ise okula başlamadan bir hafta önce nükleik asit testi yaptırmaları gerekiyor.

Üniversite düzeyi okullarda öğretmen ve öğrencilere maske takma zorunluluğu bulunmazken, daha düşük seviyedeki öğrencilerin maske takması gerekiyor. Kreş ve anaokullarında ise çocuklarını okula getiren velilerin okullara girmesine izin verilmiyor.

Diğer taraftan tüm okullarda dezenfeksiyon çalışmalarının yapılması, yemekhanelerin temizliği ve havalandırılması, sosyal mesafe kuralına uyması, ateş ölçümü gibi salgınla mücadele önlemleri uygulanacak.

Salgın döneminde 300 milyondan fazla kişi uzaktan çalıştı

Çinli İyiou Düşünce Kuruluşu’nun nisan ayında yayımladığı 2020 Uzaktan Çalışma Araştırma Raporu’na göre, salgın yoğun olduğu dönem ve sonrasında 300 milyonu aşkın insan uzaktan çalıştı. Bu çerçevede ülkede uzaktan çalışma piyasasının büyüklüğü 44 milyar 800 milyon yuanı (yaklaşık 6 milyar 470 milyon dolar) çıktı.

Puhua Sanayi Araştırma Enstitüsü’nün mayıs ayında yayımladığı rapora göre ise şubat ayının ikinci yarısında ülkede tüm sektörlerin iş başı yapmaya başlamasıyla birlikte uzaktan çalışmak için kullanılan mobil aplikasyonları kullananların sayısı 400 milyonu aştı.

Bununla birlikte 18 milyonu aşkın şirket uzaktan çalışma sistemine geçti. Çok sayıda video konferans hizmeti veren mobil uygulamaların kullanıldığı uzaktan çalışma pazarının büyüklüğünün 2024’te 60 milyar yuanı (yaklaşık 8,67 milyar doları) geçmesi bekleniyor.

İkinci dalga endişesi sürse de aşı virüse karşı umutları artırıyor

Salgının geniş çaplı kontrol altına alındığını açıklanmasının ardından ülkenin kuzeydoğusundaki Heylongciang ve Cilin eyaletleriyle başkent Pekin’deki Şinfadi toptancı gıda pazarında ortaya çıkan ve hızla yükseliş gösteren vakalar sonrası ülkede ikinci dalga endişesi etkisini sürdürüyor.

Bu arada. devlete ait ilaç firması Sinopharm’ın ürettiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısının yıl sonuna kadar piyasaya sunulmaya hazır olacağı duyurusu salgınla mücadelede umutları artıyor.

Japonya’da yüzde 70 uzaktan çalışma hedefi

Japonya’da Başbakan Abe Şinzo hükümetince uygulamaya konulan nisan-mayıs aylarındaki olağanüstü hal döneminde, sokağa çıkma yasağı olmamasına rağmen, ülke genelinde küçük ve orta ölçekli firmalardan evden çalışma uygulamasına geçmeleri istendi.

Ülkede “Kapalı, Kalabalık, Kısa Mesafe“ ortamlarından yüzde 70-80 seviyesinde kaçınılması, OHAL döneminde günlük vaka sayılarını 100’ün altına indirdi.

OHAL’in mayıs sonunda sona ermesi ve sosyo-ekonomik hayatın kademeli olarak normale döndürülmesiyle, vaka oranlarında haftadan haftaya artış gözlendi.

Kovid-19 tedbirlerinden sorumlu kabine üyesi Nişimura Yasutoşi, geçen ay yaptığı konuşmada, şirketlerden çalışanlarının yüzde 70’ine uzaktan çalışma kolaylığı sağlamalarının talep edileceğini belirtti.

Evden çalışma faaliyetlerinin sürdürülmesini talebine rağmen, Japonya’da çalışanlar ciddi bir rahatsızlık yaşamadıkları sürece fiilen işlerine gidiyor.

Japonya Verimlilik Merkezi’nin mayıs anketinde yüzde 31 olarak açıkladığı ülke genelinde uzaktan çalışma oranı, temmuz anketinde 20’lere düştü.

Kalkınmış ülkeler arasındaki en düşük oran

Nippon Araştırma İlerleme Enstitüsü ile Keio Üniversitesi Ekonomi Fakültesi Öğretim Görevlisi Toşihiro Okubo’nun ortaklaşa hazırladığı rapora göre, kalkınmış ülkeler arasında Japonya en düşük uzaktan çalışma oranına sahip.

İletişim sektörü, yüzde 27’lik oranla ülkede evden çalışmanın en fazla gerçekleştirildiği sektör olarak öne çıkıyor. Onu, enformasyon yüzde 23, imalat yüzde 14, finans ve sigorta yüzde 13, elektrik, su, gaz hizmetleri yüzde 12 oranıyla takip ediyor.

Sağlık, restoran ve konaklama, ulaşım sektörleri ise yüzde 6’dan düşük uzaktan çalışma oranı sergiliyor.

Ülke genelinde evden çalışma uygulaması en fazla Tokyo ile çevresindeki Kanagawa, Saitama, Çiba, ile İbaraki, Hyogo, Şimane’de görülüyor.

Anneler hem eş hem de çocuğun evde olmasını stresli buluyor

Tokyo Tıp Üniversitesi’nde 20 ila 80 yaş arası 1200 kişiye uygulanan son ankete göre, salgın sürecinde kendilerini yeterince iyi hissetmese de katılımcıların yüzde 62’si iş yerine gitti.

Bir sigorta firmasının 6 yaşından küçük bir ya da birden fazla çocuğa sahip 1100 evli erkek ve kadınla haziranda yaptığı ankete göre de babaların yüzde 70’i hem evden çalışma hem de çocuk yetiştirme konusuna pozitif yaklaşıyor.

Babaların yüzde 20’si çocuk bakımına daha proaktif katıldığını, yüzde 18,5’i çocuklarla ilişkilerini güçlendirdiğini belirtirken, annelerin yüzde 40’ı ise hem eş hem de çocuğun evde bulunmasının hayatlarına stres kattığını ifade etti.

Muhabir: Mahmut Atanur,Ömer Faruk Yıldız,Ahmet Furkan Mercan,Fuat Kabakcı