Bütçe Açığı Ocak-Ağustos Döneminde 907,6 milyar TL Olarak Gerçekleşti!

Bütçe Açığı Ocak-Ağustos Döneminde 907,6 milyar TL Olarak Gerçekleşti! Japonya ve Güney Kore Borsalarında Rekor Seviyeler Görüldü.

20 Eylül 2025 Cumartesi 15:45

Bütçe Açığı Ocak-Ağustos Döneminde 907,6 milyar TL Olarak Gerçekleşti! Japonya ve Güney Kore Borsalarında Rekor Seviyeler Görüldü.

İngiltere'de TÜFE ağustosta beklentilere paralel aylık %0,3 artarken, yıllık değişim %3,8 ile yatay seyretti. Gıda ve enerji hariç yıllık enflasyon %3,8'den %3,6'ya geriledi.

İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise politika faizini, enflasyondaki yüksek seyri göz önünde bulundurarak, beklentilere paralel şekilde %4,0 seviyesinde sabit bıraktı. Dokuz üyeden yedisi faiz oranlarının değiştirilmemesi yönünde, iki üye ise 25 baz puan faiz indirim yönünde oy kullandı. BoE enflasyonun eylül ayında geçici olarak %4'e çıkacağını, ardından %2 hedefi doğrultusunda düşeceğini öngörüyor.

Grafik 1 : S&P 500 ve Nasdaq Borsaları


Perşembe günkü kapanışa göre MSCI dünya endeksi bu hafta %0,6 artarak rekor tazelerken, son dokuz işlem gününde aralıksız yükselen gelişmekte olan piyasalar endeksi Perşembe günü %0,1 gerilese de haftalık bazda Asya piyasalarındaki pozitif kapanışlarla %1,5 yükselerek son dört yılın zirvesine ulaştı.

ABD'de Fed'in önümüzdeki iki toplantıya dair verdiği ilave indirim sinyallerinden destek bulan risk iştahı teknoloji ve yapay zeka odaklı hisselerle faiz ve risk hassasiyeti yüksek olan küçük ölçekli şirketlere olan ilgiyi artırdı; Russell 2000 bu hafta %2,9 değer kazanarak parasal genişleme dönemi olan Ağustos 2021'deki zirvesinin üzerinde kapanış yaptı.

S&P 500 ve teknoloji borsası Nasdaq ise haftanın ilk dört işlem gününde sırasıyla %0,7 ve %1,5 değer kazandı. Hafta başında %4,3 yükselerek Nvidia, Microsoft ve Apple'dan sonra 3 trilyon dolarlık değeri aşan dördüncü şirket olan Google, iletişim endeksindeki %3,05'lik yükselişin öncüsü oldu.

Fed'in faiz kararı sonrasında artan risk iştahıyla sırasıyla %1,67 ve %1,35 artan zorunlu olmayan tüketim ve teknoloji sektörleri endeks üstü getirilerle ön plana çıktı.

Avrupa'da, önceki haftalarda jeopolitik risklerin ve Fransa'daki siyasi belirsizliklerin gölgesinde satış baskısında kalan Eurostoxx-600 olumlu seyreden küresel risk eğiliminin ve teknoloji hisselerindeki haftalık %7,8'lik artışın desteğiyle, raporumuzu hazırladığımız saat itibarıyla %0,3 yukarda işlem görüyor.

Japonya ve Güney Kore borsalarında rekor seviyelerin görüldüğü Asya piyasaları da bu hafta güçlü pozitif kapanış yaptı. Faizler tarafında, "beklenti dışı" yeni bir senaryo fiyatlaması oluşturmayan Fed gecesinin ardından, bugün itibarıyla piyasa nezdinde ekim ayında 25 bp faiz indirimine atfedilen olasılık %92 iken, yıl sonuna kadarki birikimli faiz indirim beklentisi, Fed projeksiyonları ile uyumlu şekilde, 45 bp seviyesinde fiyatlanıyor.

10 yıllık ABD tahvil getirisi bu hafta 6 bp artışla %4,12'ye, 2 yıllık getiri 2 bp artışla %3,57'ye yükseldi.

Bu hafta faiz indirim beklentilerinden etkilenerek son 3,5 yılın en düşük seviyesine gerileyen Dolar endeksi (DXY), Fed kararı sonrasında tahvil getirilerindeki artış öncülüğünde %0,7 değerlenerek 97,6'ya yükselse de haftalık bazda sabit kaldı.

Euro/dolar paritesi ise %0,2 güçlenerek 1,176 ile eylül ayı ortalamasına yakın seyrediyor. Brent petrol aktif vadeli kontratı 67$/bbl seviyesi ile haftalık bazda değişim göstermedi.

​​​​​​​Ay başından bu yana rekor kapanışlar yapan altın fiyatı ise haftanın ikinci yarısında faiz beklentilerindeki gerçekleşmenin satılmasıyla Cuma günü itibarıyla 3656$/ons seviyesinde seyrediyor.

Grafik 2: Bütçe ve Hazine Nakit Dengesi (milyar TL)


Yurt içinde ağustos ayında merkezi yönetim bütçe dengesi 96,7 milyar TL ile Hazine nakit dengesinin (84,2 milyar TL) üzerinde fazla verdi. Faiz dışı bütçe fazlası ise ağustos ayında 276,4 milyar TL oldu.

Böylece bütçe açığı Ocak-Ağustos döneminde 907,6 milyar TL olarak gerçekleşti. 12 aylık birikimli olarak ise toplam bütçe açığı 2,04 trilyon TL'ye, faiz dışı bütçe açığı ise 110 milyar TL'ye geriledi.

Ağustos itibarıyla bütçede OVP tahminiyle uyumlu bir görünüm olduğunu söylemek mümkün.

TCMB'nin son PPK karar metninde de vurguladığı üzere mali duruşun dezenflasyon sürecine katkı sağlaması için OVP'de çizilen çerçeveye sadık kalması önemli olacak.