Hazır Giyim Sektöründe Alarm Zilleri Çalıyor! Firmalar Kapanabilir, İşsizlik Artabilir!

Hazır giyim sektöründe yaşanan ihracat daralması ve yüksek maliyetler, birçok firmanın kapanma riskini artırıyor.

Son iki yılda ihracat, 16.1 milyar dolardan 13.6 milyar dolara geriledi ve sektördeki daralma önümüzdeki dönemde de sürecek gibi görünüyor.

Özellikle savaş ve siyasi gerginliklerden kaçan siparişler, Türkiye'ye yönelse de, %40 daha yüksek maliyetler nedeniyle tekrar başka ülkelere kayıyor.

Siparişler Türkiye’den Geri Dönüyor

Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF) Başkanı Cem Altan'a göre, dünya genelindeki savaş ortamı ve Avrupa ile ABD'deki resesyon, global hazır giyim pazarını %15-20 oranında daralttı.

Türkiye’nin hazır giyim ihracatında yaşadığı zorluklar sadece global pazardaki daralmadan kaynaklanmıyor.

Türkiye'ye gelen siparişler, üretim maliyetleri ve yüksek fiyatlar nedeniyle tekrar geri dönüyor.

Altan, “Özellikle Bangladeş, Pakistan ve Vietnam gibi ülkelerdeki sorunlardan dolayı alıcılar risklerini azaltmak adına Türkiye’ye yöneliyorlar, ancak fiyat engeline takılıp geri dönmek zorunda kalıyorlar” dedi.

Rekabet Gücümüzü Yitirdik

Türkiye'nin, rakip ülkelere kıyasla %40 daha pahalı olması ve bu durumun rekabet gücünü olumsuz etkilediğine dikkat çeken Altan, “ABD gibi ülkelerin aradığı her şey Türkiye’de mevcut. Ancak rekabet gücümüz düşük olduğu için bu potansiyeli değerlendiremiyoruz. Eğer bu rekabet gücünü artırabilirsek, hazır giyim ihracatımızı hemen %50 artırabiliriz” ifadelerini kullandı.

Maliyetler ve Asgari Ücret Belirleyici Olacak

Gelecek dönemde asgari ücret, döviz kuru ve diğer maliyet unsurlarının büyük önem taşıyacağını belirten Altan, “Asgari ücret makul bir seviyede belirlenmez ve maliyetler düşürülmezse birçok firma kapanma riskiyle karşı karşıya kalacak, işten çıkarmalar artacak. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler bu süreçte ciddi zorluklarla karşılaşabilir” şeklinde konuştu.

Yatırımlar Yavaşladı, Yüksek Faizler Engel Oluyor

Pandemi döneminde yapılan büyük yatırımların yeni ihtiyaç trendine uygun olmadığını belirten Altan, yüksek faiz oranlarının yatırımları yavaşlattığını ifade etti.

“Dünyada sürdürülebilir fabrikalar ve yeşil dönüşüm gibi alanlara yatırım yapan fonlar var, ancak Türkiye’deki yatırımcılar bu fonlara erişmekte zorlanıyor. Bazı bankaların sunduğu uzun vadeli krediler olsa da, bunlar yetersiz kalıyor” dedi.