Kapalı ve küçük cerrahiyle kalp damarlarındaki birden fazla tıkanıklık açılabiliyor

28 Eylül 2020 Pazartesi 13:05

ANKARA(AA) – Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serkan Durdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kalp ve damar hastalıklarının dünya genelinde ölüm nedenlerinde ilk sırada yer aldığını belirtti.

Kalp damar cerrahisinde artık açık cerrahi yerine kapalı yöntemlerin tercih edildiğini vurgulayan Durdu, kapalı teknik ve küçük kesi yöntemi ile yapılan ameliyatta başarının da yüksek olduğuna dikkati çekti.

Durdu, “Kalp-damar cerrahisinde minimal invaziv endoskopik baypas diye isimlendirilen kapalı (endoskopik) olarak, küçük kesi açılarak yapılan ameliyatlar büyük önem taşıyor.” dedi.

Bu tür ameliyatların hasta ve hekime önemli avantajlar sağladığının altını çizen Durdu, yönteme ilişkin şu bilgileri verdi:

“Kısa bir süre öncesine kadar cerrahide açık teknik uygulanıyordu. Yaklaşık 6 yıldır ülkemizde de küçük kesiyle yapılan ameliyatlar yaygınlaşmaya başladı. Gelinen noktada artık kalp damarına baypas yapılması gereken tüm hastalara, kaç damar olursa olsun cerrahi yapabiliyor.

Uygulama, hastanın açık cerrahi ile göğüs kafesi açılmadan, küçük bir kesi açılarak birden çok damara müdahale edilmesine olanak sağlıyor. Bu çok önemli bir gelişme. Eskiden bir damara yapılabilirken, artık birden çok damara uygulama yaparak, tıkanıklığı açabiliyoruz. Çok damar baypas operasyonları, dünyada bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki merkezde yapılabiliyor. Türkiye’de bunu uygulayan birkaç merkezden biriyiz. Son bir yıl içinde uygulanıyor. Özellikle yapılan ameliyatlar, sayılı uygulamalar içinde yer alıyor. Bu yöntem, önümüzdeki süreçte hızla ilerleyecek.”

“Minival invaziv cerrahinin, pandemi döneminde önemi daha da arttı”

Durdu, uygulamayla hastanın ameliyat sonrasında toparlanma sürecinin kısaldığını, operasyon sonrası gelişebilecek komplikasyon riskinin azaldığını vurgulayarak, “Hasta hastanede ne kadar az kalırsa o kadar hastane enfeksiyonu ile karşılaşma riski azalır. Bu kapsamda şu an için hastaların Kovid-19 virüsü ile karşı karşıya kalma oranları da azalacaktır. Bu nedenle minival invaziv cerrahinin, pandemi döneminde önemi daha da arttı.” diye konuştu.

Hastaların bu yöntemle ameliyat olduktan yaklaşık 3 gün sonra evlerine gidebildiğini belirten Durdu, “Göğüs kafesi açılarak yapılan ameliyatlarda hastanın en az bir hafta hastanede kalması gerekiyordu.” dedi.

“Hastamızın 3 damarına baypas yapılarak tıkanıklık açıldı”

Durdu, kalbe giden 3 damarında tıkanıklık bulunan 52 yaşındaki Rıza Bolat’ın da minimal invaziv endoskopik baypas ameliyatıyla sağlığına kavuştuğunu söyledi.

Hastanın göğüs ağrısı şikayetiyle hastaneye başvurduğunu, yapılan incelemelerde kalbe giden damarlarında çok ciddi tıkanıklık tespit edildiği bilgisini veren Durdu, “Bu durum anjiyo ve stent takılması uygun olmayan bir problem olduğundan ameliyat kararı alındı. Hastanın kalp damar cerrahisine başvurması üzerine, ekip olarak yaptığımız değerlendirmenin ardından minimal invaziv endoskopik kalp ameliyatı kararı uygun bulundu.” diye konuştu.

Bolat’a uygulanan operasyonda, hastanın 4. kaburga aralığından yaklaşık 4 santimetrelik bir kesi açıldığını belirten Durdu, uygulamaya ilişkin şunları kaydetti:

“Bu kesi aracılığıyla öncelikle göğüs içindeki damarı endoskopik yöntemlerle baypas için kullanılabilir hale getirdik, sonrasında bacak damarları açıldı. Ardından açık kalp ameliyatlarında ne yapılıyorsa kapalı operasyonda da aynı prensiplere uyarak hastamızın 3 damarına baypas yapılarak tıkanıklık açıldı.

Ameliyat yaklaşık 2,5 saat sürdü. Hastamız ertesi gün yoğun bakımdan çıktı. Hastamızın genel sağlık durumu çok iyi. Taburcu olduktan bir hafta sonra normal yaşantısına dönerek işini yapabilecek.”

“Şu anda sağlığımdan hiç şüphe duymuyorum”

Demir doğrama ustası, evli ve 2 çocuk babası Bolat da yaklaşık 2 ay önce rahatsızlandığını, merdiven çıkarken ve yürürken zorlandığını, nefes almakta sıkıntı yaşadığını anlattı.

Şiddetli nefes darlığı üzerine hastaneye başvurduğunu dile getiren Bolat, şunları söyledi:

“Bir an için yaşamımın biteceğini hissettim. Eşime ve çocuklarıma sorumluluklarım vardı. Endişe ediyordum. Yurt dışında tedavi olabilir miyim diye de araştırma yaptım. Bir akrabamız yurt dışındaydı. Hollanda’dan ona da Türkiye’yi ve Serkan Hoca’mızın ismini önermişler. Ben de Serkan Hoca’ya muayene olmuştum zaten ve ameliyat oldum. Şu anda sağlığımdan hiç şüphe duymuyorum. Taburcu olduktan sonra ne yapabilir ki bir insan. Çocuklarımla eşimle mutlu olmak, ailemin ve mesleğimin başına dönmek istiyorum.”

Bolat, bir Türk vatandaşı olarak hekim ve sağlık çalışanlarına minnet borçlu olduğunu vurgulayarak, “Hepsi çok değerli, hastaları iyileştirmek için büyük gayret gösteriyorlar, bizlere değer veriyorlar, kendi yakınları gibi davranıyorlar.” dedi.