Libyalı uzmanlara göre, Akile Salih'in Libya'nın yeni geçici yönetiminde yer alması tartışma yaratacak

4 Şubat 2021 Perşembe 19:51

TRABLUS (AA) – Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) öncülüğünde ülkedeki krize siyasi çözüm için başlatılan Libya Siyasi Diyalog Forumu (LSDF), 24 Aralık 2021’de yapılması planlanan seçimlere kadar ülkeyi yönetecek geçici yürütme otoritesini belirlemek için 1-5 Şubat tarihleri arasında İsviçre’de toplanıyor.

UNSMIL’in belirlediği yol haritasına göre LSDF’nin, Libya’nın farklı kesimleri ve coğrafi bölgelerini temsilen seçilen 75 üyesinin (biri hayatını kaybetti) oylarıyla belirlenecek bu geçici yönetim, Başkanlık Konseyi ve Ulusal Birlik Hükümetinden oluşacak.

Başkanlık Konseyinin üç üyesi ve başbakan ile birlikte 4 yöneticinin yer alacağı geçici yönetimin adaylığında, Başkanlık Konseyi için 24, Başbakanlık için de 21 aday bulunuyor.

Forumun Başkanlık Konseyi üyelerini belirlemek için 2 Şubat’ta yapılan birinci aşama oylamasının sonuçlarına göre, adaylar arasında, Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter yanlısı Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri önde geliyor.

Ancak hiçbir aday birinci aşamada seçilmek için gerekli olan yüzde 70’lik oy oranına ulaşamadığı için oylamada “liste yönteminin” kullanılacağı ikinci aşamaya geçildi.

Hafter’in en büyük siyasi müttefiki durumundaki Salih’in, Başkanlık Konseyi Başkanı olma ihtimali, özellikle Hafter saldırılarına maruz kalan batı bölgesinde ve başkent Trablus’ta yaşayan Libyalılarda büyük endişe ve öfke uyandırdı.

Salih, darbeci general Hafter’in Nisan 2019’da başkent Trablus’a başlattığı ve ülkeyi 14 ay boyunca şiddet sarmalına sürükleyen saldırılarına verdiği destekle biliniyor.

Libyalı siyasi analist ve uzmanlar, ikinci aşamada favori aday olarak gösterilen doğu bölgesinin adayı Salih’in Başkanlık Konseyine seçilmesinin Libya siyasetine muhtemel etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.

“Libya’da kişiler, yazılı metinlerden daha önemlidir”

UNSMIL’in LSDF’de belirlediği yol haritasına göre, Başkanlık Konseyi Başkanı, karar alma süreçlerinde tek başına yetkili olamıyor. Tüm kararların, başkan dahil Başkanlık Konseyinin üç üyesinin oy birliğiyle alınması gerekiyor. Bu kurala aykırı olarak alınan tüm kararlar hükümsüz sayılıyor.

Ancak, Libyalı siyasi analist Salah el-Bakkuş, “son on yılda Libya siyaset sahnesinin, düzen yokluğu ve taahhütlere bağlı kalınmamasına şahit olduğunu”, dolayısıyla başkan seçilecek kişinin kurallara rağmen oy birliği aramadan bireysel kararlar alabileceğini kaydetti.

Bakkuş, sözlerine şöyle devam etti:

“Akile Salih, (doğu ve batıda bölünmüş haldeki) Temsilciler Meclisinden 30 parlamenteri bir araya getiremezken, Meclisin Başkanı sıfatıyla Mısır’a çağrıda bulunarak Libya’ya askeri müdahalede bulunmasını istemişti ve bu yetkiyi kendinde görmüştü. Dünya ise ona Temsilciler Meclisi Başkanı olarak muamele ediyor.”

Bakkuş, bu nedenle Akile Salih’in Başkanlık Konseyinin başına geçmesini riskli gördüğünü, oy birliği aramadan karar alabileceğini kaydederek, “Risk şu ki (Akile Salih) basın toplantısına çıkıp ‘ben Türkiye ve Libya arasındaki anlaşmaları tanımıyorum ve iptal ediyorum’ diyebilir.” ifadelerini kullandı.

LSDF üyelerinin, tartışmalı isimlerin bulunmadığı, yerel, bölgesel ve uluslararası aktörleri de ikna edecek bir aday listesini seçme ihtimalinin de bulunduğuna işaret eden Bakkuş, “Eğer Başkanlık Konseyinin Başkanı batı bölgesinden tartışmalı bir isim olursa, doğuya gidemeyecek. Doğudan tartışmalı biri olursa da batıda kalamaz.” dedi.

Libyalı uzman, denetleme mekanizmasının yokluğundan söz ederek, şunları kaydetti:

“Metinlerde ne yazdığı bir anlam ifade etmiyor. Bu metinleri denetleyecek mekanizmalar yok. Geçici anayasaya ‘Temsilciler Meclisinin süresi 18 aydır ve referandum yapılmadan uzatılamaz’ diyor. Bu 2014 yılındaydı. Meclisin süresi normalde 21 Ekim 2015’te bitiyordu. Biz ise şimdi 2021’deyiz ve hala (aynı meclis) duruyor. Libya’da kişiler, yazılı metinlerden daha önemlidir.”

“Salih’in dayatılması Libya’daki ihtilafları derinleştirecek”

Libya’nın Değişim Partisi Genel Başkanı Cuma el-Gamati de Salih’in, “Trablus’taki savaşı destekleyen tartışmalı bir isim” olduğuna işaret ederek, “(Akile Salih’in) Önümüzdeki dönem başkanlık konseyinde yer alması için dayatılması, Libya’daki ihtilafları derinleştirecek ve çatışmayı uzatacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Gamati, “Önemli yerel aktörler de dahil olmak üzere Libyalıların büyük çoğunluğu, Akile Salih’in Başkanlık Konseyine girmesine izin vermeyecektir. Bu da yeni hükümetin muhtemelen başarısız olacağı anlamına geliyor.” diye konuştu.

“Uzlaşı için batının reddettiği ama doğuda kabul gören bir aday seçilebilir”

Libyalı siyasi analist Senusi İsmail ise Libya krizinin siyasi çözümü için karşıt tarafların uzlaşması gerektiğine dikkati çekerek, batı bölgesinde reddedilse bile doğuda kabul gören bir adayın seçilebileceğini vurguladı.

LSDF oylamasının bölgesel oylamaya dayandığını ve Başkanlık Konseyinin 3 üyesinin batı, doğu ve güneyden birer aday seçilerek göreve geleceğini hatırlatan İsmail, “Eğer doğu bölgesi Akile Salih’i seçmekte ısrar ederse kimse bir başkasını dayatamaz.” dedi.

Libyalı siyasi analist İsmail, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçtiğimiz yıllarda Akile Salih’e bakarsak, barışçıl çözümleri daima reddettiğini, Temsilciler Meclisini akamete uğrattığını, (2015) Suheyrat Anlaşmasını baltaladığını görüyoruz. LSDF üyelerine yaptığı adaylık sunumda, Trablus’a yönelik saldırıları desteklemesinin hata olduğunu itiraf etse ve bunu düzeltme yoluna gideceğini söylese de Başkanlık Konseyinde üyeliği umut verici görünmüyor.

Ancak bölgesel ve uluslararası güçler, Başkanlık Konseyi veya hükümete kimin seçileceği fark etmeksizin, geçiş sürecinin yol haritasına bağlı kalmaları için tüm taraflar üzerinde baskı kurabilir.”

Libyalı uzman, “Libya sorunu bir uzlaşıyı gerektiriyor. Bu uzlaşı için de batının reddettiği ancak doğuda kabul gören bir aday seçilebilir. Buna doğudaki insanlarımız karar verecek.” ifadelerini kullandı.

Salih’in yerine başka bir adayın da seçilebileceğine dikkati çeken İsmail sözlerini, “Bence başka bir adayın daha seçilme şansı var, o da sayın Şerif el-Vafi’dir. Kendisi (oylamanın birinci aşamasında) Akile Salih’ten sonra ikinci en yüksek oyu almıştı.” diyerek tamamladı.

Geçici yönetimin belirlenmesi için yarın son gün

LSDF’nin İsviçre’deki 1-5 Şubat tarihli toplantılarındaki oylamada, liste yönteminin kullanılacağı ikinci aşamaya geçildi.

Bu yönteme göre, 45 aday arasında, Başkanlık Konseyi Başkanı, Başkanlık Konseyinin iki üyesi ve Başbakan adayını içeren 4 kişilik listeler oluşturulacak. Her listenin, LSDF tarafından oylamaya sunulmak için LSDF üyelerinden toplam 17 destek alması gerekecek (8 batı, 6 doğu, 3 güney).

Listelerden birinin ilk tur oylamasında kazanmak için oyların yüzde 60’ını alması gerekiyor. Hiçbiri bu yüzdeyi alamazsa, en yüksek yüzdeyi alan iki liste ikinci turda yarışacak. İkinci turda yüzde 50+1 oy alan liste kazanacak.