Prof. Dr. Beril Dedeoğlu vefatının birinci yılında anılıyor

12 Mart 2020 Perşembe 12:06

Geçirdiği beyin kanaması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede geçen yıl 13 Mart’ta yaşamını yitiren Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, vefatının birinci yılında sevenleri tarafından anılıyor.

Beril Dedeoğlu’nun kardeşi Ali Gümüş, ablasıyla kardeşlik ilişkisinin çok ötesinde arkadaşlık, dostluk biçiminde bir ilişkileri olduğunu dile getirerek, “Annem ve babamın vefatından sonraki ilişkimiz çok daha sıkı ve yakın oldu. İnsan kardeşini seçemez ama ‘Kim senin kardeşin veya ablan olsun?’ deselerdi, Beril’i seçerdim. İyilik yapar gibi gözükmeyen, iyilik yapıp gözükmeyen bir insandı. Çok hassas, çok düşünceli, çok mert bir insandı. Hayatımın yarısını kaybettiğimi düşündüm 1 yıl önce, hayatımın yarısını ben de toprağa koydum. Dışarıda gördüğümüz Beril’den çok farklı bir insandı.” diye konuştu.

Çocukluğunda Dedeoğlu’nun kendisini koruduğu çok zaman olduğunu anlatan Gümüş, bir anısını şöyle aktardı:

“Galatasaray Lisesi’nde yatılı okuyordu. Biz de babamla İstanbul’a gelmiştik. Beril, lise ikinci sınıfa gidiyordu. Sigara içiyordu. O zaman sigara içiliyordu Galatasaray’ın avlusunda. Ben biliyorum sigara içtiğini, önden koştum, babam görürse kızacak diye. Beril’in bir elinde çay ve bir elinde sigara var. ‘Beril babam geliyor.’ dedim. Sigarayı atıp üzerine basacağına, çayı attı ve elinde sigarayla babama yakalandı. O da beni çok kollamıştır, ben de elimden geldiğince onu kollamışımdır. Hep tek kişi gibiydik, aynı tarafa bakardık. İkimizin de misyonu aynıydı, hayata güzel bakıp hayatı güzelleştirmek üzerineydi, o eğitimi aldık, o mayayla büyüdük.”

Dedeoğlu’nun her ortama çok rahat uyum sağladığını, herkese aynı mesafede yaklaştığını ifade eden Gümüş, “İnsana insan olarak davranmayı öğrendik. Ablam da bunu çok çok güzel uygulayan bir insandı. Ben de ondan feyzalarak elimden geldiğince uyguluyorum. Akademik kimliği, politik kimliği, insanların gördüğü kimliklerinden çok daha vicdanlı bir insandı. Olaylardan etkilenip, eve geldiğinde hüngür hüngür ağladığını bilirim. 15 Temmuz’da evde nasıl ağladığını biliyorum, ‘Bu ülke elden gitmesin, Allah’ım yardım et.’ diye. Çok duygusal ancak bunu fazla göstermeyen biriydi. Bazı şeyleri çok içine atardı. Bana çok yorulduğunu söylemişti son dönemde.” dedi.

“Türkiye’ye ciddi katkısı olduğunu düşünüyorum”

Star.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak da Prof. Dr. Beril Dedeoğlu’nun Star gazetesinde yazı yazdığını ve 4 yıla yakın süre beraber çalıştıklarını dile getirerek, “Beril Hanım’ın katılımcı bir ruhu vardı, sadece uzaktan yazı yazıp göndermeyi pek sevmiyordu, gazetenin bütün etkinliklerinde yer alıyordu, akademik yoğunluğuna rağmen bize de zaman ayırıyordu. Şehir Buluşmaları etkinliğimiz kapsamında bizimle birçok kente geldi, beraber konferanslara katıldık.” dedi.

Konumunun, Beril Dedeoğlu’nun çalışkanlığını ortaya koyduğunu belirten Albayrak, şunları söyledi:

“Türkiye’de son dönemde, ayrışmaların çok arttığı bir ortamda, kendisini entelektüel olarak tanımlayan birçok kişi uygulanmakta olan milli politikaları, ülkenin dış politika konusundaki gayretini, çabalarını, desteklemekten biraz kaçınıyor çünkü çok yoğun bir lince tabi tutuluyor. Bir siyasi partiyi desteklemekten bahsetmiyorum, sonuçta bir dış politika yürütülüyor. Bunu desteklediği zaman biri, akademik çevreden, entelektüel kesimden korkunç biçimde mahalle baskısına tabi tutuluyor. Beril Hanım bu anlamda tabiri caizse çok yiğit davranmıştır. Bir politika yürütülüyorsa ve Türkiye’nin lehineyse bunu kimin yürüttüğünden bağımsız olarak yazılarıyla konuşmalarıyla alabildiğine desteklemiştir. Bu, son derece saygıdeğer, altı çizilmesi gereken bir tutumdur. Sağduyuya hasret kalınmış bir dönem yaşıyoruz. Kendisi böyle bir duruş sergiledi, son nefesine kadar. Ülkesi ve devleti adına ortaya koyduğu duruş, bu samimiyeti benim açımdan çok değerli.”

Beril Dedeoğlu’nun son derece içten, samimi ve katılımcı biri olduğunu ifade eden Albayrak, “Uluslararası ilişkilerde bizim açımızdan objektif bakış önem kazanıyor. Beril Dedeoğlu, Türkiye’de uluslararası ilişkiler üzerine çalışan bir akademisyen olmanın ötesinde üstlendiği görevler çerçevesinde Türkiye’deki gerçekleri aktarmak açısından objektif bakmayanların bakışını değiştirmeye yönelik ciddi çaba sarf etmiştir. Gazeteci olarak takip ederken gördüğüm, akademik çerçevede Türkiye’nin gerçeklerini çalışan, bunu da o bakanlık döneminde muhataplarına anlatmaya çalışan bir tavrı vardı. Ömrü boyunca neredeyse bu çarpıklığı ortaya çıkarmaya çalışıyordu ve tam da muhatabı olan AB yöneticilerine bunu anlatmıştır. Türkiye’ye ciddi katkısı olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Özgeçmişi

Beril Dedeoğlu 1961’de Ankara’da doğdu. Lise eğitimini Galatasaray Lisesi’nde tamamlayan Dedeoğlu, 1986’da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun oldu. Dedeoğlu, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler Bölümünde yüksek lisans ve doktorasını tamamladı.

Akademik kariyerine 1995’te Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde başlayan Dedeoğlu 1999’de doçent, 2005’te profesör oldu. Dedeoğlu, 2005’ten itibaren Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığını yürüttü. Uluslararası güvenlik ve strateji, Avrupa Birliği ve uluslararası ilişkiler alanlarında birçok kitabı ve makalesi bulunan Dedeoğlu, çeşitli gazetelerde yazarlık yaptı.

Çözüm sürecinin bir parçası olarak oluşturulan “akil insanlar” arasında yer alan Dedeoğlu, 22 Eylül 2015’te geçici seçim hükümetinde Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci olarak atandı.

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) üyesi olan Beril Dedeoğlu, 28 Şubat 2019’da beyin kanaması geçirerek, hastaneye kaldırıldı. 13 Mart 2019’da 57 yaşında hayatını kaybeden Dedeoğlu, Galatasaray Üniversitesi’ndeki anma töreninin ardından Fatih Camisi’nde kılınan cenaze namazı sonrası Edirnekapı Mezarlığı’na defnedildi.