Semazenler Mevlana'nın 'gel' çağrısını yüzyıllardır yaşatıyor
9 Aralık 2020 Çarşamba 12:11
KONYA (AA) – Semazenlerin yaşayışlarındaki üslup, kıyafet adabı ve Allah’ı zikirleri (sema ayini) ayrı ayrı güzelliklerle görsel bir şölen sunuyor. Mevlana’nın dünyaca bilinen “gel” çağrısı, Mevlevilik ve onu yaşatan semazenlerin de en büyük düsturu olarak devam ediyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu Müdürü ve Postnişin Fahri Özçakıl, bu yıl törenlerin “ihsan vakti” temasıyla düzenlendiğini hatırlatarak, sema töreninde seyirci olmasa da Allah’ı zikredeceklerini söyledi.
Sema’nın ritüellerinin hepsinin bir mana taşıdığını anlatan Özçakıl, “Sema, Allah’ı anma zikridir. Sema Ayin-i Şerifi içerisinde birçok mana barınıyor. Semazenlerimizin giyinme adaplarından tutun da sema edişlerine kadar birçok güzelliğin hepsinin bir anlamı var.” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle buruk bir yıl geçirdiklerini dile getiren Özçakıl, herkesin coşkusunu kendi içinde hissetmesi gerektiğini vurguladı.
Özçakıl, “Gönlümüz ve kalbimiz tüm Mevlana dostlarıyla beraber. Eminim ki Mevlana dostları da bu anı manevi olarak yaşayacaklar. Bu yıl yalnız olmanın mahzunluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle Mevlana Hazretleri’nin diyarından tüm insanlığa sevgi ve muhabbetlerimizi gönderiyoruz.” diye konuştu.
“Sema Ayin-i Şerifi” Mevleviliğin felsefesini yansıtıyor
Mevlana’nın anıldığı törenlerde icra edilen sema ayini, Mevleviliğin temel felsefesini yansıtan önemli sembolleri içeriyor. Sema genel olarak, kainatın oluşumunu, insanın alemde dirilişini, Allah’a olan aşk ile harekete geçişini ve kulluğunu idrak edip “insan-ı kamil”e doğru yönelişini ifade ediyor.
Asırlardır Mevlevi dervişlerince icra edilen ayinlerde semazenlerin giydiği kıyafetler de bu felsefenin önemli sembolleri arasında yer alıyor. Hazreti Mevlana, kainatta canlı ve cansız tüm varlıkların bir dönüş içinde olduğunu ve bu dönüşün başı boş değil, Cenabıhakk’ı zikrederek yapıldığını düşünerek, bu coşku ile sema ediyor.
Günümüze kadar Mevlevi zikri olarak süregelen sema, Cenabıhakk’a ulaşma gayesinin aracı olarak görülüyor.
Giyinme adabına göre bütün kıyafetler öpülüyor
Semazenler, semaya başlamadan önce kıyafetlerini titiz bir sıralamaya göre ve huşu içerisinde giyiyor. Semazenler öncelikle “mest” adı verilen yumuşak deri ayakkabıları öperek ayaklarına giyiyor. Ardından, “tennure” adı verilen kolsuz gömlek yine öpülerek, tek defada dıştan içeri doğru giyiliyor. “Tığbent” adıyla anılan kuşak ise tennureyi sararak, pileler oluşturuyor.
Bu işlemden sonra “Elif-i Mehmet” denilen siyah kuşak öpülerek bağlanıyor. “Destegül” adı verilen dış gömlek giyindikten sonra, siyah cübbe omza giyiliyor. Son olarak da “sikke” adlı başlık, kıyafeti tamamlıyor.
Kıyafetlerin tamamının öpülmesinin altında, kainattaki canlı ve cansız, insana hizmet eden her şeye değer verilmesi anlayışı bulunuyor.