Siber Dolandırıcılıkla Mücadelede Yeni Dönem! Paralar Anında Askıya Alınacak

Siber Dolandırıcılıkla Mücadelede Yeni Dönem! Paralar Anında Askıya Alınacak

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulunda kabul edilen ve kamuoyunda "11. Yargı Paketi" olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin hayırlı olmasını dileyerek “Türkiye Yüzyılı Yargı Reformu Strateji Belgemizde yer alan hedefler doğrultusunda hazırlanan yargı paketiyle önemli düzenlemeler hayata geçirildi.” dedi.

Bakan Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "TBMM Genel Kurulunda kabul edilen ve kamuoyunda 11'inci Yargı Paketi olarak bilinen 'Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin hayırlı olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.


Siber Suçlarla Mücadelede Yeni Kararlar!

Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenen suçlara yönelik yargılama ve denetim süreçlerinde köklü değişikliklere gidildi. Yeni düzenleme, özellikle dolandırıcılık vakalarında hız ve güvenlik odaklı maddeler içeriyor.

Yeni uygulamaya göre, bilişim sistemleri üzerinden işlenen suçlarla bağlantılı olduğu değerlendirilen banka hesapları, 48 saate kadar askıya alınabilecek. Suça konu olan menfaatlere, herhangi bir rapor şartı aranmaksızın el konulabilecek. Eğer söz konusu varlığın mağdura ait olduğu net bir şekilde anlaşılırsa, tutar doğrudan sahibine iade edilecek.

Düzenleme kapsamında, banka ve finans kuruluşlarına, yargı mercileri tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri en geç 10 gün içerisinde gönderme zorunluluğu getirildi. Ayrıca, sahte hesapların önüne geçilmesi amacıyla; biyometrik doğrulama veya çipli kimlik belgeleriyle onay alınmadan yeni hesap açılması yasaklandı.

Nitelikli dolandırıcılık suçlarının yargılama süreçlerinde de değişikliğe gidildi. Bu suçlara ilişkin davaların artık Ağır Ceza Mahkemeleri yerine Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmesi kararlaştırıldı.

Söz konusu düzenlemelerin, sadece doğrudan dolandırıcılık vakalarıyla sınırlı kalmayıp, bilişim sistemleri üzerinden yürütülen manipülasyon işlemleri için de uygulanabileceği tartışma konusu.

Hukuki süreçlerde, bilişim sistemleri aracılığıyla "yapay piyasa" oluşturulması ve bu yolla gerçekleştirilen işlemlerin nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirilebileceği konuşuluyor.