Sümela Manastırı restorasyonun ardından yeniden ziyarete açılacak
28 Temmuz 2020 Salı 15:07
TRABZON (AA) – Türkiye’nin önemli inanç turizmi merkezlerinden Sümela Manastırı’nda, Şubat 2016’da başlayan restorasyon, çevre düzenlemesi, kayalıkların jeolojik ve jeoteknik bakımdan araştırılması ve güçlendirilmesi projeleri tamamlandı.
Kaya düşme riskine karşı Eylül 2015’te ziyarete kapatılan Sümela Manastırı’nın avluya kadar olan bölümü, çevresinde gerçekleştirilen projelerin birinci etabının tamamlanması ile 25 Mayıs 2019’da ziyarete açılmıştı.
Maçka ilçesindeki Sümela Manastırı’nın, iç kısmındaki çalışmaların da sona ermesinin ardından bugün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı bağlantıyla katılması beklenen törenle yeniden ziyarete açılacak.
UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesi’nde 2000 yılından beri yer alan Sümela Manastırı’nın restorasyonun ardından yeniden ziyaret açılacağı törene, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu ve diğer ilgililerin katılması da bekleniyor.
Yaklaşık 5 yıl ziyarete kapalı kalan Sümela Manastırı’nda projeler kapsamında, yamaçta tehlike arz eden kayalar düşürüldü, uzmanlar tarafından belirlenen bölgelere çelik tel ağ gerildi, bariyerler kuruldu. Yapının iç bölümlerinde restorasyon gerçekleştirildi, ulaşımı sağlayan patika yolda da düzenlemeler yapıldı.
Tarihi Sümela Manastırı’nda Ortodoks Hristiyanların katılımıyla 15 Ağustos 2010’da 88 yıl aradan sonra ilk kez ayin düzenlenmişti.
Hristiyan aleminde ”Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü” olarak kabul edilen ve kutsal sayılan ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetmişti.
Sümela Manastırı’nda, restorasyon için kapatıldığı 2016’ya kadar her yıl 15 Ağustos’ta ayin gerçekleştirildi.
Türkiye farklı inanç gruplarının değerlerine önem veriyor
2011’de, Cemaat Vakıflarının el konulan mallarının iadesi, iadesi yapılamayan mallar içinse tazminat ödenmesine imkan sağlayan Türkiye, dini mekanların korunması, gerek duyulması halinde de restorasyonunu sağlıyor.
Van Gölü sahilinde bulunan Akdamar Adası’nda Ermenilere ait Akdamar Kilisesi, 2015’te Edirne Büyük Sinagogu, 2017’de İstanbul’daki Bulgar Kilisesi Sveti Stefan’daki gibi restorasyonlar Türkiye’nin farklı inanç gruplarının değerlerine verdiği önemi gösteriyor.
Türkiye’de 180 bin 854 Hristiyan ve yaklaşık 20 bin Yahudi yaşıyor. Gayrimüslimlerin nüfusun yaklaşık yüzde 0,4’ünü oluşturduğu Türkiye’de, aralarında yüzlerce yıllık kilise ve havraların da olduğu 435 ibadethane bulunuyor. Bu da 180 bin 854 Hristiyan ve yaklaşık 20 bin Yahudi için her 461 kişiye 1 ibadethane düştüğünü gösteriyor.
Sümela Manastırı
Maçka ilçesinin Altındere Vadisi’ndeki Karadağ’ın eteklerinde, vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda bulunan Sümela Manastırı, halk arasında “Meryem Ana” adı ile biliniyor.
Sümela Manastırı’nın 18. yüzyılda birçok bölümü yenilenmiş, bazı duvarları fresklerle süslenmiştir. 19. yüzyılda büyük binaların ilave edilmesiyle manastır muhteşem bir görünüm kazanmış ve en zengin dönemi yaşamıştır. Bu dönemde son şeklini alan manastır pek çok yabancı seyyahın ziyaret ettiği, yazılarına konu edilen bir yer haline gelmiştir.
Manastırın başlıca bölümleri ana kaya kilisesi, birkaç şapel, mutfak, öğrenci odaları, misafirhane, kütüphane ile kutsal ayazmadır. Bu yapılar topluluğu oldukça geniş bir alana inşa edilmiştir. Manastırın girişinde su getirdiği anlaşılan büyük su kemeri yamaca yaslanmış durumdadır. Dar, uzun merdivenle girilen manastırın giriş kapısının yanında muhafız odaları bulunmaktadır. Buradan bir merdivenle iç avluya inilmektedir. Solda manastırın esasını teşkil eden ve kilise haline getirilen mağaranın önünde çeşitli manastır binaları bulunmaktadır. Sağ tarafında kütüphane bulunmaktadır. Yine sağda yamacın ön yüzünü kaplayan büyük balkonlu bölüm, kesiş odaları ve misafir odaları olarak kullanılmıştır.
Şapeldeki freskler 18. yüzyılın başlarına tarihlenmektedir ve üç ayrı devirde yapılan üç tabaka görülmektedir. En alt tabakanın freskleri daha üstün niteliktedir. Sümela Manastırı’nda yer yer sökülerek alınmış olan ve oldukça harap bir görünüm taşıyan fresklerde işlenen başlıca konular İncil’den alınmış sahneler, Hz. İsa ve Meryem Ana’nın hayatı ile ilgili tasvirlerdir.