TİM Maden Sektör Kurulu'ndan madencilik öğrencilerine burs

20 Mayıs 2020 Çarşamba 15:05

İSTANBUL (AA) – Yükseköğretim Kurulu ile imzaladığı protokol çerçevesinde maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliğini tercih edenlere burs verecek olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu, 2020-2021 eğitim dönemi için burs bütçesini 1 milyon TL olarak belirledi.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB), Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) ve Batı Akdeniz İhracatçı Birlikleri’nin içinde yer aldığı TİM Maden Sektör Kurulu, online basın toplantısı düzenleyerek okulların maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliği bölümlerine yönelik çalışmalarını tanıttı.

TİM Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İMİB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Dinçer ile EMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya ve yönetim kurulu üyeleri de katıldığı toplantıda verilen bilgilere göre, YÖK ile imzaladıkları protokol ile maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliğini tercih edenlere burs vermeye hazırlanan TİM Maden Sektör Kurulu, 2020-2021 eğitim dönemi için burs bütçesini 1 milyon TL olarak belirledi.

– "Dünyada üretimi yapılan 90 maden türünün 80 tanesi Türkiye’de bulunuyor"

Aydın Dinçer, toplantıda yaptığı konuşmada, "Dünyada üretimi yapılan 90 maden türünün 80 tanesi Türkiye’de bulunuyor. Türkiye, mermer, traverten, feldspat, krom, bor ve doğal taş ihracatında dünyada ilk üç içerisinde yer alıyor. Toplam maden ihracatımız 2019 yılı için 4,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ancak madenler, kullanımı itibariyle ham madde niteliğinde olduklarından diğer tüm sektörler ile birlikte düşünüldüğünde ülke ekonomimize sağladığı yaklaşık katma değer 40 milyar dolar civarında. Yerli sanayiye düşük maliyette ve kaliteli girdi sağlayan madencilik sektörünün gelişmesi, ülkemizde yer altında mevcut olan, fakat işlenemeyen rezervlerin tüm sanayi alanlarında kullanımına sunulması, ithalatın önüne geçilerek milli kaynakların değerlendirilmesi anlamına gelmekte." dedi.

Bunun olabilmesi ve yeni bir madencilik anlayışının gelişmesi için üniversiteden mezun, güçlü mühendislik becerileri olan ve donanımlı insan kaynağının oluşmasının son derece önemli olduğunu belirten Dinçer," Üniversite-sanayi iş birliğini arttıracak projelerimizin nihai amacına ulaşması en büyük arzumuz ve çalışmalarımızı büyük bir titizlikle sürdürmekteyiz. Halihazırda sektörümüzdeki Ar-Ge çalışmaları da yine bu mühendislik becerileriyle yükseliyor." diye konuştu.

– "Sektördeki değişimi arttırmayı hedeflemekteyiz"

Türkiye’de 14 maden, 10 jeoloji ve 1 cevher hazırlama mühendisliği bölümü bulunduğunu aktaran Dinçer, kontenjanların kimi bölümlerde yüzde 50, kimi bölümlerde ise yüzde 30’a varan oranlarda boş kaldığına ve bunun temel nedeninin de bu bölümlerinin öneminin yeteri kadar anlatılmamasıyla ilgili olduğuna dile getirdi

Dinçer, şunları kaydetti:

"2012’den sonra üst üste yaşanan ve acısını hala yüreğimizde hissettiğimiz kazalar sebebiyle maden mühendisliği bölümüne ilgi azaldı. Yine maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliği 250-300 bininci sıradan öğrenci aldığı için seçilen öğrenci istenen niteliklere sahip olmadığı gibi matematik, fizik gibi temel bilgilerde ciddi eksiklere sahip. Bu durum eğitim sürecinde ciddi sorunlara neden olurken, mezun öğrenci niteliğini de düşürmekte. Bu duruma, öğrencilerin bir üretim tesisinde çalışmaya yetecek seviyede saha deneyimine sahip olmadan mezun edilmesi de eklenince sektörü daha ileriye taşıyacak, yeni gelişmelere imza atacak nitelikte insana duyulan ihtiyacın makası sürekli açılmakta.

Son dönemde geliştirdiğimiz projeleri, maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliği bölüm başkanlarıyla yürüttüğümüz ortak çalışmalarla oluşturduk. Üniversite- sanayi işbirliğini arttıracak projelerimize burs vererek başladık, eğitimin bir dönemini sahada geçirmeyi düzenleyen 7+1 eğitim modeli ile derinleştirmeyi, mezunlarımızı hemen istihdam ederek de sektördeki değişimi arttırmayı hedeflemekteyiz."

Dinçer ayrıca maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliği bölümlerine üniversite sınav sıralamasında ilk 80 bin arasından öğrenci almak için burs verileceği bilgisini de paylaştı.

– "Maden sektörü yeni normalle birlikte hayatına devam edecek"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Aydın Dinçer, sektörün Kovid-19 salgınının etkilerini Türkiye'de ilk hisseden sektör olduğunu dile getirdi.

Dinçer, "Aslında Çin'de bu virüsün çıkmasıyla ocak sonu itibarıyla maden sektörü ilk olarak etkileri hissetmeye başladı. Biz bu konuda ilk olarak ses yükseltmeye başladık. Mali anlamda destek yapılması gerekiyor sektöre diye. Çünkü ihracatımızın yaklaşık yüzde 30-32'sini Çin'e yapıyoruz. Dolayısıyla orada alımlar bir anda ciddi anlamda kesildi. Yüzde 60-70 civarında düşüşler yaşandı." dedi.

Daha sonra şubat ve mart aylarının da sektör açısından kötü geçtiğini belirten Dinçer, şunları söyledi:

"Virüs, Avrupa ve ABD'ye de sıçrayınca virüs, oralarda da bir sıkıntı yaşamaya başladık. Bu sefer oradaki ihracatımız düşüşe başladı. Çin'de biraz piyasalar düzelmeye başladığında bizim düşümüzün hızı yavaşladı. Yüzde 60-70 olan düşüşümüz yüzde 25-30'lar civarına oturdu. Tabii ki maden, her ürünün ham maddesi olması dolayısıyla önümüzdeki dönemde dünya piyasalarının hareketlenmesi ve üretimlerin başlamasıyla birlikte madencilik sektörü de yine hayatına devam edecek. Tabii ki yeni normalle beraber devam edecek. Yeni normalden anladığım şey, bizlerin sağlık anlamında daha dikkatli, üretimlerimizi yaparken daha dikkatli oluyor olmamız olacak."

Dinçer ayrıca yurt dışında dijital ortamda Türk doğal taşının tanıtılması konusunda Webinar (internet semineri) toplantıları hazırlıklarının bulunduğunu da sözlerine ekledi.

– "Madencilikte reform hareketi başladı"

EMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya da Türkiye’nin maden sektöründeki rekabet gücünü artırıp, madenlerden aldığı verimi yükseltebilmesi için iyi yetişmiş nitelikli mühendislere ihtiyacı olduğunu söyledi.

Ancak Türkiye’de maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliklerine ilginin her geçen yıl azaldığına dikkati çeken Kaya, şunları kaydetti:

"Bunun başlıca nedenleri arasında maden sektöründe yaşanan kazalar, çevreye ilişkin tartışmalar, sanayi kollarında yaşanan istikrarsızlık ve yatırım azlığı bulunmakta. Sektörün yeni mezunlara şans verme noktasındaki olumsuz tutumu, aynı şekilde mezunların sektörün beklediği nitelikte olmaması ve bunun beraberinde getirdiği istihdama dair durumlar bu bölümlere ilgiyi azaltan diğer nedenler.

Bu negatif algıyı değiştirmek ve nitelikli mühendisleri yetiştirmek için başlangıç adımı olarak Ege ve İstanbul Maden ihracatçı Birlikleri üzerine düşeni yaparak elini taşın altına koydu. Sektörün gelecek vizyonu ile örtüşmeyen tablonun, yaklaşık bir yıllık hazırlık sürecinin ardından imzalanan protokolle değişeceğine ve bu yıldan itibaren maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliklerine ilginin artacağına inanıyoruz. Gençlerimizin sektörlerimiz adına en donanımlı şekilde bölümlerinden mezun olmalarını sağlayıp fabrikalarımızda, kendi açacakları fabrikalarda ya da işletmelerde başlattığımız bu reform hareketini hızlandırmalarını umut ediyoruz."

– Üniversitede maden eğitimine 7+1 düzenlemesi

Öte yandan toplantıda verilen bilgilere göre, TİM Maden Sektör Kurulu, 2020-2021 eğitim dönemi için 1 milyon TL’lik burs bütçesi oluştururken, YÖK ile burs protokolü 12 Mayıs’ta imzalandı.

Kurul, tüm sektörlere sağladığı ham madde ile ihracatta 40 milyar dolarlık değer oluşumuna katkı sağlayan maden sektörü için çok önemli olan üç mühendislik fakültesine ilgiyi artırmak için bursun yanı sıra 7+1 eğitim modelini de YÖK’e sundu. Maden, jeoloji ve cevher hazırlama mühendisliği eğitiminin bir döneminin üretim tesislerinde tamamlanmasını düzenleyen model, istihdamda kolaylığı da içeriyor.

Üniversite sınavında ilk 50 bine giren ve ilk 5 tercihinde maden, jeoloji veya cevher hazırlama mühendisliklerinden birini tercih eden ve yerleşen öğrencilere karşılıksız aylık net asgari ücret tutarı kadar burs verilecek. Sınav derecesi 50 bin ile 65 bin arasında olanlara net asgari ücret tutarının yarısı kadar, 65 bin ile 80 bin arasında olanlara ise net asgari ücret tutarının üçte biri kadar karşılıksız burs verilecek. YÖK'e sunulan ve sıcak bakılan 7+1 eğitim modeli ise 7 dönem üniversitede, 1 dönem üretim tesisinde uygulamalı eğitim görmeyi düzenliyor.