Türkiye' nin Enerji İthalat Faturası %2,4 Düşerek 64 Milyar Dolara Gerileyecek

Türkiye' nin Enerji İthalat Faturası %2,4 Düşerek 64 Milyar Dolara Gerileyecek. 2026-2028 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program'dan (OVP) alınan verilere göre, Türkiye'nin enerji ithalatı faturası geçen yıl 65,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın bu yıl yüzde 2,4 düşüşle 64 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.

12 Eylül 2025 Cuma 17:00

Türkiye'nin enerji ithalatı faturasının, bu sene sonunda geçen yıla göre yüzde 2,4 düşüşle 64 milyar dolara gerileyeceği öngörülüyor.

2026-2028 yıllarına ilişkin Orta Vadeli Program'dan (OVP) alınan verilere göre, Türkiye'nin enerji ithalatı faturası geçen yıl 65,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın bu yıl yüzde 2,4 düşüşle 64 milyar dolara gerilemesi bekleniyor.

Geçen yıl varil başına ortalama 80,5 dolar olan Brent petrolün fiyatının, bu yılı ortalama 70 dolar seviyesinde tamamlayacağı tahmin ediliyor.

Yerli üretim artışı düşüşte etkili oluyor

SETA araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir, yaptığı değerlendirmede, enerji ithalatı faturasında düşüşün başlıca nedenlerinden birinin artan yerli üretim olduğunu belirtti.

Türkiye'nin enerjinin hemen her alanında üretimi artırmasının, ithalatın azalmasını etkilediğini kaydeden Özdemir, "Elektrik üretimi artışı, düşüşe etki eden kalemlerden yalnızca bir tanesi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun haziran raporuna göre, Türkiye'nin yılın ilk yarısında ürettiği elektrik enerjisi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 5 artarak, 163 bin 493 gigavatsaat olan üretim 171 bin 348 gigavatsaate yükseldi." dedi.

Özdemir, üretimdeki yükselişte elektrik kurulu gücündeki artışın da etkili olduğu, geçen yıl haziranda 113 bin 252 megavat olan toplam kurulu gücün, bu sene haziran sonu itibarıyla 119 bin 632 megavata ulaştığını bildirdi.

En fazla artışın, önceki yıllarda olduğu gibi güneş ve rüzgar başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı kurulu güçte gerçekleştiğine dikkati çeken Özdemir, "Söz konusu dönemde toplam yenilenebilir kurulu güç 66 bin 212 megavattan 72 bin 544 megavata yükseldi." diye konuştu.

Özdemir, petrol ve doğal gaz üretimindeki artışa da değinerek, şu ifadeleri kullandı:

"Petrol üretimi, bir önceki yılın aynı döneminde yaklaşık 3 milyon varilken, söz konusu üretim 2025'in ilk yarısında 4 milyon varile ulaştı. Üretimin ağırlıklı olarak Gabar sahasından karşılandığı bilinirken, yurt içinde ve yurt dışında artan arama ve üretim faaliyetleri sayesinde bu rakamın yükselişinin sürmesini bekliyoruz. Benzer şekilde doğal gaz üretiminde artış gerçekleştiğini de vurgulamak gerek. Geçen yıl aralıkta toplam 203 milyon metreküp olan gaz üretimi, bu yıl temmuzda 288 milyon metreküpe ulaştı. Bilhassa Sakarya Gaz Sahası'nda yeni kuyuların açılması ve yüzer üretim tesisi Osman Gazi'nin önümüzdeki yıl itibarıyla devreye alınmasıyla üretimin katlanarak artacağını tahmin ediyoruz."

Asya'daki talep düşüşü fiyatları baskılıyor

Enerji ithalatı faturasında düşüşte uluslararası petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki gerilemenin de etkili olduğuna işaret eden Özdemir, arz-talep dengesinin fiyatlar üzerindeki rolüne dikkati çekti.

Brent petrolün fiyatının, yıl sonunda varil başına 70 dolar civarında kalmasının ithalat faturasındaki azalışı destekleyeceğini dile getiren Özdemir, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz yıla kıyasla özellikle Asya merkezli gerileyen hidrokarbon talebi Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında alternatif tedarikçi arayan Avrupa ülkelerinin fiyatlama noktalarında azaltıcı etki yarattı. Körfez'de devam eden sıcak çatışmalar, İsrail'in giderek dozunu artırdığı insanlık dışı savaşı, Lübnan, Yemen, İran ve son olarak Katar'a yayılan askeri müdahaleler, bilhassa petrol fiyatları üzerinde kısa süreli artırıcı etkiye neden olsa da azalan talep karşısında ortaya çıkan arz genişlemesi fiyatların düşmesine yardımcı oldu."

Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda 2035 hedeflerini güncellediğini hatırlatan Özdemir, 2035'e kadar rüzgar ve güneş kaynaklı kurulu gücün 120 bin megavata ulaşmasının üretime ve faturaya olumlu yansıyacağını belirtti.

Özdemir, 2026'da Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde ilk reaktörün devreye alınmasının termik santrallerden elektrik üretimi ihtiyacını azaltacağını ve santralin 2030'da tam kapasiteyle faaliyete geçmesiyle fosil yakıtlardan kaynaklanan enerji ithalatının daha da gerileyeceğini sözlerine ekledi.