Türkiye'de bilimi uygulamalı öğreten merkezler dünya standartlarında
10 Kasım 2020 Salı 13:51
İSTANBUL(AA) – Bilimsel alanda ziyaretçilerine hem görsel ve işitsel hem de uygulamalı deneyimler yaşatarak bilim hakkında detaylı bilgi ve deneyim sunan TÜBİTAK, 6 ilde açtığı Bilim Merkezlerinin sayısını artırmaya devam ediyor.
Biyolojiden dünyaya, teknolojik gelişmelerden uzay ve havacılık alanına kadar birçok içeriğin farklı temalarda sunulduğu Bilim Merkezleri hakkında bilgi veren Mandal, “10 Kasım Barış ve Kalkınma için Dünya Bilim Günü” kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bilim Merkezlerinin bilim ve teknolojiye ilgiyi artıran, toplumun bilime doğrudan ve eşit düzeyde ulaşmasını sağlayan, kar gütmeyen kuruluşlar olduğunu söyleyen Mandal, Bilim Merkezlerinin en önemli unsurunun etkileşimli sergilerinin bulunması olduğunu kaydetti.
Bilim Merkezlerinin kurulması için sergi tasarımı, üretimleri, eğitim atölyelerinin tasarlanması ve gerekli olan ekipmanların temin edilmesi gibi süreçleri yürüttüklerinin bilgisini veren Mandal, tüm süreçlerde danışma ve değerlendirme desteği sağlayarak işletme aşamasında ise denetimleri gerçekleştirdiklerini belirtti.
Mandal, Bilim Merkezleri tarafından geliştirilen bilim kampları, gözlem gezileri, bilim festivalleri gibi etkinliklerin oldukça ilgi gördüğünü, bu tarz etkinliklere toplumun tüm kesiminden ziyaretçi geldiğini ifade etti.
Mandal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de TÜBİTAK destekli açılan 6 tane bilim merkezi bulunuyor. Bunlardan ilki, 2014 yılında Konya’da açıldı. Diğerleri ise, Kocaeli, Kayseri, Elazığ, Bursa ve İstanbul-Üsküdar’da bulunuyor. Bilim Merkezlerimiz sadece kendi illerine değil komşu iller ve turistler dahil birçok ziyaretçiye keyifli deneyimler yaşatıyor. Son olarak hizmete açmış olduğumuz Bursa Bilim Merkezi de ülkemizin uzay ve havacılık temalı ilk bilim merkezi olma özelliğini taşıyor.”
“Bilim ve teknolojiyi uygulamalı öğreten atölyeler bulunuyor”
Etkileşimli sergilerle ziyaretçilerin, sunulan bilimsel gerçeklere dokunarak, görerek, duyarak, okuyarak yani deneyimlenerek öğrendiğini, interaktif deneysel faaliyetlere katılabildiğini aktaran Mandal, Bilim Merkezlerinin diğer önemli bir unsurunun ise eğitim atölyeleri ve laboratuvar alanları olduğunu söyledi.
Mandal, şu bilgileri verdi:
“Bilim merkezlerimizde bilim ve teknolojiyi uygulamalı olarak deneyimleyebileceğiniz atölye alanları bulunuyor. Bu atölyelerde farklı yaş gruplarına göre içerik oluşturuluyor. Doğa bilimlerinden, matematiğe, mutfak sanatlarından, robotik kodlamaya kadar çok farklı alanlarda atölyeler gerçekleştiriliyor. Bir de Konya, Kayseri, Elazığ, Üsküdar ve Bursa’da planetaryumumuz bulunuyor. Planetaryumlarda özel tasarlanmış kubbelerde birebir gökyüzü eğitimleri verilebilmekte ve özel çekilmiş filmler kubbelere yansıtılarak izlenebiliyor.”
Bilim merkezlerinin bilim ve teknolojik konulara merak ve ilgi uyandırmak amacıyla faaliyet gösterdiğini dile getiren Mandal, asıl amacın ilgi uyandırarak özellikle çocuklar ve gençler üzerinde farkındalık yaratmak olduğunu vurguladı.
Etkileşimli sergilerin ve atölyelerin oldukça öğretici içerikler sunduğunu belirten Mandal, “Atölyelerde gerçekleştirilen etkinlikler ve deneylerin tamamen hayatın içinde uygulama alanı bulabileceğini söylemek mümkün. Bilim merkezlerini klasik müzelerden ayıran en önemli özellik, sergilerin ve atölyelerin deneyimlenmesi üzerine kurulmuş olması, yani dokunmak yasak değil bilakis dokunmanız ve deneyimlemeniz isteniyor.” diye konuştu.
“Dünyada 3 bin bilim merkezi bulunuyor”
Dünyadan örnekler veren Mandal, Türkiye’de ilk bilim merkezini açmak için çalışmalara başladıklarında dünyada birçok bilim merkezini inceleyerek, buralardaki bilgi ve tecrübelerden yararlandıklarını söyledi.
Mandal, “Eğitim ve yaş seviyesi gözetmeksizin bilim ve teknolojiyi herkes için anlaşılır ve ulaşılır kılan bilim merkezleri hala tüm dünyada popülerliğini koruyor. Dünyada 3 bin civarında bilim merkezi bulunuyor. Ülkemizde bulunan TÜBİTAK destekli Bilim Merkezleri hem kapladıkları açık ve kapalı sergi alanları hem de içerikleri açısından dünya standartlarında.” dedi.
Bilim Merkezleri tarafından geliştirilen bilim kampları, gözlem gezileri, bilim festivalleri gibi etkinliklerin oldukça ilgi gördüğünü aktaran Mandal, bu tarz etkinliklere toplumun tüm kesiminden ziyaretçi geldiğini ifade etti.
“Bilim Merkezleri bugüne kadar 4 milyon ziyaretçi ağırladı”
Pandemi nedeniyle bu sene bilim merkezlerinde daha az ziyaretçi ağırladıklarını kaydeden Mandal, bu süreçte online olarak hizmet verdiklerini kaydetti.
Mandal, “TÜBİTAK destekli bilim merkezlerimiz bugüne kadar yaklaşık 4 milyon ziyaretçi ağırladı. Ziyaretçi sayısı her geçen yıl artış gösteren bilim merkezlerinde, ziyaretçilerimizin sayısı 2019 yılında 1 milyonu aştı. Pandemi nedeniyle şu anda bilim merkezlerimizde online kamplar, atölyeler düzenlenmekte, bu sayede daha çok ziyaretçiye ulaşma imkanı doğuyor.” şeklinde konuştu.
Bilim Merkezleri projelerine devam ettikleri bilgisini veren Mandal, Antalya’nın Kepez ilçesinde çalışmaların büyük ölçüde ilerlediğini ve 2021 yılında hizmete açılacağını söyledi. Gaziantep’te Bilim Merkezi’nin temelini attıklarını, Şanlıurfa ve Düzce’de de Bilim Merkezi kurma çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
Özel yetenekli öğrencilere “Deneyap Teknoloji Atölyeleri”
Bilim Merkezlerinin yanı sıra diğer projelerine de değinen Mandal, şunları söyledi:
“Bunlardan ilki ilçelerimiz için düşündüğümüz atölye odaklı bilim merkezleriyle ilgili bir projedir. İlçe belediyelerine ait, kurulum yapılacak yeri hazır olan atölye odaklı bilim merkezi projelerinin hızlıca hayata geçirilmesi ve sürdürülebilirliklerinin sağlanarak yurt çapında yaygınlaştırılması amacıyla bu ay içinde yeni bir çağrıya çıkılması planlanmaktadır. Böylece bilim atölyeleri daha ulaşılabilir hale getirilerek uygulamalı bilim eğitiminin yaygınlaştırılması planlanmaktadır. Bir diğeri de ülke gelişimine yüksek katkı sağlayabilecek özel yetenekli öğrencilerin ülke genelinde tespit edilmesi ve gelişimleri için gerekli desteklerin sağlanması amacıyla yürütülen Deneyap Teknoloji Atölyeleri Projesidir. Bu projeyle yeterli fiziki imkan ve donanımlar sağlanarak, gençlerin bilim ve teknolojide yenilik üretebilen ve diğer insanları da bu doğrultuda etkileyebilen bireyler olmaları hedefleniyor.”
Bilim Merkezlerinin eğitim ve yaş seviyesi gözetmeksizin farkındalık kazandıran yerler olduğunun altını çizen Mandal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bilim yalnızca bilim insanları tarafından çalışılan hayatın dışında bir alan değil, bilakis hayatın tam merkezinde ve göbeğinde. Bunu görebilmek için bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor. Kuşların uçması, güneşin ışıldaması, yağan yağmurlar, nefes alış verişimiz her şey bilimsel ilkeler çerçevesinde gerçekleşiyor, yani biz bilimin içinde yaşıyoruz aslında. Farkındalıklarımızı artırırsak bilimin içinde keyifli yolculuklar yapabiliriz.”