Ulaştırma ve Altyapıda Dijital Gelecek Zirvesi

24 Haziran 2020 Çarşamba 16:06

İSTANBUL (AA) – Hepsiburada Üst Yöneticisi (CEO) Murat Emirdağ, dijital dönüşüm ve inovasyonu coğrafyayla birlikte ele almak gerektiğini belirterek, “Silikon Vadisi’yle Kapalıçarşı’yı birleştirmek gerektiğini düşünüyorum. Bunu da şundan dolayı söylüyorum; biz Silikon Vadisi’ndeki sistem, veri, süreç, teknoloji ve inovasyon… Hepsini kullanacağız. Hepimizin bunları yapacak altyapısı var, bilgisi, tecrübesi var ama asla lokal dinamikleri ve insan faktörünü, ticaretin dinamiğini unutmayacağız.” dedi.

Emirdağ, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın düzenlediği “Ulaştırma ve Altyapıda Dijital Gelecek Zirvesi”ndeki panelde dijitalleşmeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Emirdağ, bugünkü dünya nüfusunun neredeyse yarısının internet yoksunluğuyla hiç karşılaşmadığını ifade ederek, internetin içine doğan bu kuşağın gelecekte pek çok inovasyona imza atmasını beklediğini söyledi.

Emirdağ, şöyle konuştu:

“Dünyada gelecekte ne olacağını tam olarak bilemeyiz ama şunu söyleyebiliriz; kısa, orta ve uzun vadede dünyayı değiştirecek olan şey girişimcilik ve inovasyon. Buna yürekten inanıyorum. Kendi hayatımda da bunu gördüm, şimdiki vazifemde de bunun hayata geçtiğini görünce mutlu oluyorum.

Girişimcilik ve inovasyon sayesinde hızlanan teknolojinin en azından 3-4 aşamada bize etki edeceğini düşünüyorum. Bir tanesi tabii ki kullanıcı deneyimi. İkinci ayağı; çalışma şeklimiz. Bu çok değişecek ki zaten şimdiden görmeye başladık.

Diğer bir ayağı ise şirketlerin, girişimcilerin inovasyon ve teknolojiye olan bakış açısının değişimi. Artık çok daha büyük yatırımlar göreceğiz ve gördüğümüz yatırımların arkasında uzun vadeli destekler olacağını düşünüyorum.”

– “Müşteri, istediği hizmeti en iyi sağlayan neredeyse gidip onu bulabilecek”

Emirdağ, e-ticaret özelinde ne gibi inovasyonların beklendiğine ilişkin, “Verinin önemi hiç olmadığı kadar artacak.” değerlendirmesini yaptı.

Gerçek fiziksel ürünlerin bir yerden bir yere transferinin transparan şekilde görüntülendiği bir atmosferde E-ticaret sitelerinin veri işleme kapasitesinin artacağını anlatan Emirdağ, şöyle konuştu:

“Başta Yapay Zeka (AI) ve veriyle alakalı her türlü teknolojinin E-ticaret için çok önemli hale geleceğini düşünüyorum. Bizim gibi şirketlerin connectivity dediğimiz, özellikle 5G ile hayata geçtiğinde ve daha sonra daha farklı modellerinin çıkacağını düşündüğüm, datanın anında ve sürekli olarak her yere aktığı bir ortamda veri, işlerin odağına oturacak.

Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) gibi teknolojilerin oyuna daha fazla girmesini beklemek herhalde doğru olur. Özünde offline dijital hayatımızla online dijital hayatımız arasında fark kalmayacağını ben söyleyebilirim.”

Uluslararası ticaretin gelişmesiyle ülkeler arasındaki sınırların kalktığını anlatan Emirdağ, “Bir müşteri, istediği hizmeti en iyi sağlayan neredeyse gidip onu bulabilecek.” dedi.

– “Müşteriyi en iyi anlayanlar bu süreçte fark yaratacak”

Emirdağ, kamu ile özel sektörün yakın çalışması halinde Asya’da stratejik fırsatlara daha fazla odaklanabileceğini ifade ederek, bu konuda tarafların daha proaktif çalışacağına inandığını söyledi.

Hepsiburada olarak Türkiye’de önemli bir büyüklükle çalıştıklarını ifade eden Emirdağ, “Hepsiburada büyüklüğünde yerli ve milli bir e-ticaret çözümümüz yok. O nedenle biz Türkiye’de bayrağı başarıyla temsil ettiğimize inanıyorum.” değerlendirmesini yaptı.

Emirdağ şöyle konuştu:

“Silikon Vadisi’yle Kapalıçarşı’yı birleştirmek gerektiğini düşünüyorum. Bunu da şundan dolayı söylüyorum; biz Silikon Vadisi’ndeki sistem, veri, süreç, teknoloji ve inovasyon… Hepsini kullanacağız. Hepimizin bunları yapacak altyapısı var, bilgisi, tecrübesi var ama asla lokal dinamikleri ve insan faktörünü, ticaretin dinamiğini unutmayacağız.

Bu ikisini bir araya getirebilen, yani global inovasyon ve teknoloji farkındalığını lokal dinamiklerle ve gerçeklerle birleştirip müşteriyi en iyi anlayanlar bu süreçte fark yaratacak. Orta ve uzun vadede bu farkı ortaya koyabilenlerin kalıcı olacağını düşünüyorum.”

– “Türksat dünyadaki 18’inci uydu operatörü”

Türksat AŞ Genel Müdürü Cenk Şen, dijital dönüşümün; ağ altyapısı, kaynakların etkin kullanımı, uygulama katmanı ve iş yapış şekillerinde inovasyon olmak üzere 4 katmandan oluştuğunu söyledi.

Türksat’ın devletin vatandaşlarına karşı sorumluluklarıyla, özel sektörün hızlı rekabet performansının ortasında konumlandığını anlatan Şen, şunları kaydetti:

“İlk baktığınız zaman Türksat bir uydu şirketiymiş gibi görünse de Türksat’ın üç ana fonksiyonu var: Bir tanesi uydu. Bir tanesi kablo altyapısı, 1,3 milyondan fazla abonemize fiber optik kablo altyapısı yapıyoruz.

Son olarak da dijital dönüşüm sadece özel sektör tarafından gündeme getirilecek bir şey değil. Devletin de hizmetlerini vatandaşa götürebilmesi için en ekonomik, en hızlı ve en kaliteli yol. Dolayısıyla devletin hizmetlerini, vatandaşlarına ulaştırması için gerekli olan dijital dönüşümün liderliğini ve danışmanlığını yapıyoruz.”

Dünya üzerinde internete erişim kaygısı yaşandığını ifade eden Şen, insanların yüzde 43’ünün internete erişemediğini söyledi.

Türksat olarak dijitale erişemeyen insanlara bu imkanı sağlamak için gerekli altyapı yatırımlarını yaptıklarını anlatan Şen, Türksat’ın dünyadaki 18’inci uydu operatörü olduğunu kaydetti.

– “Talep arttı ama oyuncu sayısı kadar arttı mı emin değilim”

Getir Kurucusu Nazım Salur, 5 sene önce kurdukları Getir’i bir Türk başarı hikayesi olarak konumladıklarını ifade etti.

Pandeminin ardından sektörde rekabetin kızıştığını belirten Salur, “Herkes market ürünü dağıtmak istiyor artık. Sektörde oyuncu sayısı 12 oldu. Tabii talep arttı ama oyuncu sayısı kadar arttı mı emin değilim.” diye konuştu.

Getir’in dünyadaki hiçbir girişimin klonu olmadığını dile getiren Salur, “10 dakikada eve teslim” modelini dünyada uygulayan ilk şirket olduklarını söyledi.

Türkiye’de startuplara ve büyüyen teknoloji şirketlerine yönelik koruyucu bir finansal enstrümanların bulunmadığını aktaran Salur, “Türkiye’de sistem girişimciyi ya sat ya da ‘bekleyip bat’ noktasına itiyor.” ifadesini kullandı.

Yemeksepeti’nin Delivery Hero’ya satıldığını aktaran Salur, bu şirketin aslında Yemeksepeti’nden sonra kurulmuş bir şirket olduğunu hatırlatarak, Almanya’daki girişimcilik dostu finansal ekosisteme dikkati çekti.

Girişimcilik ekosisteminin aslında devletten aslında dolaylı katkılar beklediğini ifade eden Salur, “Bir kanun maddesinde bir maddedeki bir kelimenin mecliste bir gece bir torba kanunla değişmesi, belki de o startupun ileride unicorn olmasına sebep olacak.” ifadelerini kullandı.