Unkapanı Plakçılar Çarşısı koltuğunu dijitalleşmeye kaptırdı
1 Şubat 2021 Pazartesi 13:53
İSTANBUL(AA) – Geçmişte müzik endüstrisinin en önemli merkezi ve kalbi olan Unkapanı Plakçılar Çarşısı, koltuğunu dijitalleşmeye kaptırdı.
Unkapanı Plakçılar Çarşısı, bir zamanlar Türkiye’de müziğin buluşma noktasıydı. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden şarkıcı olma hayaliyle tutuşanlar evini, toprağını sattıktan sonra sazıyla birlikte İstanbul’a gelip çarşının yolunu tutuyordu.
Öyle ki Türk müziğinde akıllara gelen ilk sanatçıların ilk durağı ve meşhur olduğu yer, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’ydı.
Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Gülden Karaböcek, Müzeyyen Senar, Ajda Pekkan gibi birçok sanatçının yolu Unkapanı Plakçılar Çarşısı’ndan geçti. Hepsi müzik kariyerlerine bu çarşının basamaklarında adım attı.
Sanatçılar için aynı zamanda “okul” görevi gören Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda eskiden boş dükkan bulmak da zordu. Teknolojinin gelişmesiyle Unkapanı Plakçılar Çarşısı da görkemli günlerini yitirmeye başladı. Son günlerde çarşının gürültülü kalabalığı da azaldı.
Çarşı esnafı eskiden olduğu gibi her sabah dükkanlarını açıyor ancak artık daha ziyade günübirlik ve anında satılacak ürünleri satmaya çalışıyor.
Geçmişte kaset, plak kuyruklarının oluştuğu çarşıya artık ünlü olmak isteyenler sazıyla gelmiyor. Sanatçı adayları, çarşıya gelmek yerine sosyal medya gibi dijital platformların üzerinden ünlü olmanın peşine düşüyor.
Unkapanı esnafı, sanatçı adaylarının bu durumundan oldukça rahatsız. Esnaf, dijital platformlardan ünlü olan kişilerin eserlerinin ancak kısa süre dillerde kaldığını belirterek, bu durumun müzikteki kaliteyi azaltmasından şikayetçi.
Buna rağmen çarşıda hala Türk müziğine kalıcı ve kaliteli eserler hazırlanıp, beğeniye sunuluyor. Unkapanı esnafı, eskiden olduğu gibi hala güzel eserleri gelecek nesillerin dillerinde bırakabilmek için mücadele ediyor.
Dijitalleşmeye rağmen hala Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda şansını denemeyi düşünen sanatçı adayları da yok değil. Öyle ki bazı sanatçı adayları eserlerini çarşıda çıkarmak istiyor. Umutlarını çarşıya bağlayan sanatçı adayları, geçmişten bugüne kalan stüdyolarda hocalarının eşliğinde türkü ve şarkılarını heyecanla dillendiriyor.
“Eski günlerin kalabalık ve neşesini görmüyor olmak üzüyor”
Sektörde 50 yıldır hizmet veren Uzelli Kaset Sanayi ve Ticaret AŞ Yöneticisi Metin Uzelli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmiş yıllarda müziğe bir şekilde bulaşan kişilerin kitlelere ulaşmak ve ünlü olmak için birtakım safhalardan geçmesi gerektiğini anlattı.
Bunun içinde de eserin profesyonel bir kayda alınması, bunun da üretilip kaset, plak gibi formlara basılıp dağıtılması gerektiğini belirten Uzelli, “Geçmişte o insanların bunu yapması mümkün olmadığı için bu alanda uzmanlaşmış Unkapanı Plakçılar Çarşısı’na gelir ve burada o insanları kendilerince kabul ettirmeye çalışırlardı.” diye konuştu.
Uzelli, ünlü olmak isteyen kişilerin mektuplar, fotoğraflar, ses kayıtları göndererek şirketlerin dikkatini çekmeye çalıştığını anlatarak, şöyle devam etti:
“Bunu yıllar boyunca denediler. Günümüzde ise insanların geçmişte kitlelere ulaşmak için yol aldığı süreçler, bugün daha farklı bir noktada. Artık bu insanların eskisi gibi büyük yatırımlara ihtiyacı yok. Bunu kendileri de evlerinde yapmayı deniyorlar. Artık ünlü olmak isteyenler profesyonel destek almak yerine YouTube gibi sosyal mecralardan kitlelere ulaşmaya çalışıyor. Ama burada ne kadar başarılı oldukları şüpheli. Sonuçta profesyonel bir iş, profesyonelce yapılmadıkça sonuçları iyi olmuyor. Bu kişilerin çok azının başarılı olduğunu görüyoruz. Bu piyasada uzman kişilerle hareket edilmesi önemli.”
Teknolojinin ardından dijitalleşmeyle birlikte Unkapanı Plakçılar Çarşısı’na ilginin azaldığını aktaran Uzelli, her şeye rağmen firmaların gelişmelere ayak uydurduğunu söyledi.
Metin Uzelli, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda eski kalabalığı özlediğini dile getirerek, “Eskiden çarşıda fiziken ürün vardı. Burada koli taşırdık. Ürünler buraya kamyonlarla gelirdi ve buradan her yere yollanırdı. Çarşıdaki insan hareketliği bütün sektörün bir arada olması neşeliydi. Burada acıyla tatlıyı paylaşırdık. O eski günlerin kalabalık ve neşesini görmüyor olmak üzüyor beni.” ifadelerini kullandı.
“Ünlü olmak isteyenler artık Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nı solumuyor”
Mega Müzik’in sahibi Ethem Zeytinkaya da ikinci kuşak olarak mesleğini çarşıda sürdürdüğünü söyledi.
Geçmişte Anadolu’dan Unkapanı Plakçılar Çarşısı’na bir göçün yaşandığını hatırlatan Zeytinkaya, “Bu gelen kişilerden bazıları sanatçı oldu. Burada 80’li yıllarda çocuk sanatçılar furyası oldu. Çarşıya bir akın vardı. Şimdi dijital çağdayız ve o günden bugüne pek çok şey değişti.” diye konuştu.
Zeytinkaya, son yıllarda ünlü olmak isteyen kişilerin sosyal platformlara yöneldiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önceden insanlar sanatçı olmak için plakçılar çarşısına geliyordu. Ama zamanla bu durum YouTube’a kaydı. Sosyal medyada, YouTube’da meşhur olmak çok sağlıklı bir şey değil. İnsanlar internete bir şarkı atıp bir anda ünlü oluyor. Ama bu ünlü olma durumu kısa sürüyor. Bir müddet sonra bu ünlü olanlar unutuluyor. 1970 yılında yapılan bir şarkı, türkü hala dillerde ve severek dinleniyor. 50 yıl daha geçse yine dinlenecek. YouTube’da patlayan şarkılar eski şarkıların tadını vermiyor. 20 yıl önceki şarkılar hala akıllarda, dillerde. Eskiler, insanın kalbine dokunan şarkılar. Ünlü olmak isteyenler artık Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nı solumuyor. Buranın havasının solumak çok farklı.”
“Sosyal platformlardaki işler bir Müslüm Gürses etkisi bırakmıyor”
Bamy Müzik’in sahibi Bülent Ateş ise 40 yıldır çarşıda bulunduğunu ve müzik işinin mutfağında olduğunu vurguladı.
Eski yıllarda köyünden sazını alanın çarşıya ünlü olmaya geldiğini belirten Ateş, “Saz çalamayan da sesiyle buraya gelirdi. Buraya gelen insanların sesine bakılır, iyi olanlara albüm yapılırdı firmalar tarafından.” dedi.
Ateş, Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda eskiden bir hareketlilik yaşandığını dile getirerek, “Eskiden çarşı cıvıl cıvıldı. Kaset çıktığında firmaların kapısında kuyruklar oluşurdu. Şimdi burası biraz boş. Bunun nedeni günümüzde şöhret olmak isteyenlerin YouTube gibi platformlara yönelmesi. Orada da bir seviyeye geliyorlar ama bu şöhret ömürleri uzun sürmüyor. Sosyal platformlardaki işler bir Müslüm Gürses etkisi bırakmıyor. Müslüm Gürses’in etkisi halen sürüyor. YouTube’daki eserler geçici, birkaç aylık. Ama Unkapanı Plakçılar Çarşısı’nda yapılan plak ve kasetler hala dillerde.”
MP3 sitelerinin sektöre büyük zarar verdiğini anlatan Ateş, yakında bu sitelerle ilgili yasanın çıkacağını ve bu durumun kendilerine büyük fayda sağlayacağını kaydetti.
“Dijital sistem gelince buradaki yoğunluk azaldı”
Kadir Şeker Recording’in sahibi Kadir Şeker, 1976’da Unkapanı Plakçılar Çarşısı’na geldiğini belirtti.
Eskiden bağını, bahçesini satan insanların ünlü olmak için çarşıya geldiğini vurgulayan Şeker, “Unkapanı Plakçılar Çarşısı eskiden çok hareketliydi. Bütün firmalar buradaydı. Burada hareketlilik olurdu. Satışlarda büyük rakamlara ulaşılıyordu.” dedi.
Şeker, dijitalleşmeyle birlikte çarşıdaki hareketliliğin azaldığını aktararak, şunları kaydetti:
“Dijital sistem gelince buradaki yoğunluk azaldı. Artık herkes bir türkü yapıp, klip çekiyor ve YouTube’a atıyor. Çarşının yerini YouTube aldı. Bizde artık bu yönde işler yapıyoruz. Bize yurt içi ve yurt dışından kayıt atıyorlar ve biz onların işlerini yapıyoruz.”