4 büyüklerin bedelli parası Transfer bütçelerine mi gidiyor?
4 Büyükler yaptıkları bedelli sermaye artışlarını nereye harcıyor?
27 Kasım 2025 Perşembe 11:35
Spor Kulüplerinin Bedelli Döngüsü ve Yatırımcı Üzerindeki Etkisi
Türkiye'de dört büyük spor kulübünün son beş yılda toplam 13 kez bedelli sermaye artırımı yapmış olması, artık finansal bir çözüm arayışından çok yapısal bir bağımlılığa işaret ediyor. Bu süreçte 25 milyar TL'den fazla kaynak toplandı ancak buna rağmen borçlar kapanmadı, aksine ertelenen bir yük olarak varlığını sürdürmeye devam etti.
Olağanüstü Ayrıcalıklar ve Etkileri
Spor kulüplerine tanınan vergi muafiyetleri, SPK süreçlerindeki kolaylıklar ve finansal esneklikler, dünyada benzeri çok az görülen ayrıcalıklar arasında yer alıyor. Normal şartlarda halka açık şirketlerde bedelli oranı yüzde 5–7 düzeylerinde seyrederken, spor kulüplerinde bu oran yüzde 25'lere kadar çıkıyor. Bu fark, kulüplerin sermaye yönetimi konusundaki yapısal problemlerini ve sürdürülemez mali stratejilerini daha görünür hale getiriyor.
Bu ayrıcalıkların küçük yatırımcı üzerindeki etkisi ise oldukça belirgin. Yapılan her bedelli, yatırımcının payını seyreltirken toplanan paranın önemli kısmı transfer harcamalarına ve döviz cinsi yükümlülüklere gidiyor. Bu durumda kaynak yurtdışına akıyor, kulüplerin borç yükü yerinde duruyor ve küçük yatırımcı giderek daha fazla zarara uğruyor. Yönetsel hatalar değişmeden sürdüğü için de bu döngü kırılmıyor.
Sistematik Bir Sorunun Gün Yüzüne Çıkışı
Bu tablo, hem matematiksel hem de etik açıdan tartışmalı bir duruma işaret ediyor. Sık tekrarlanan bedelli artışları kalıcı bir mali çözüm sunmuyor; sadece geçici bir rahatlama yaratıyor. Küçük yatırımcının sürekli seyreltildiği ve zarar yazdığı bu yapı, sorgulanması gereken bir sistematik soruna dönüşmüş durumda.
Bu nedenle ortaya çıkan soru doğal olarak şu noktada toplanıyor:
Kulüplere tanınan sınırsız bedelli hakkının, taraftarı ve yatırımcıyı sürekli dezavantajlı konuma itmesi gerçekten “normal” kabul edilebilir mi?