Yatırımcıya ‘Borsa hızlı zengin olma yeri değil’ uyarısı
2021 yılında 100’e yakın şirketin halka arz hazırlığı yaptığı belirtilirken 35 şirketin ise Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul’a başvurduğu kaydedildi. Halka arzların damga vuracağı önümüzdeki dönem için uzmanlar yatırımcıları uyarıyor: Borsa hızlı zengin olma yeri değil
1 Mart 2021 Pazartesi 13:36
Yatırımcıların ve şirketlerin geçen yıl ivmelenen Borsa ilgisi bu yıl da tam gaz sürüyor. Geçen yıl gerçekleştirilen halka arzlara yatırımcılardan gelen yüksek talebin etkisiyle, bugünlerde bir çok firmanın Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) halka arz başvurusu yaptığı, hatta bu anlamda SPK’nın kapısında adeta bir kuyruk oluştuğu belirtiliyor.
2021 yılında şu ana kadar 1 şirketin halka arzı sonuçlanıp, 1 şirketin de talep toplama süreci tamamlansa da, bu yıl 100’e yakın şirketin halka arz hazırlığı yaptığı, 35 şirketin ise SPK ve Borsa İstanbul’a başvurduğu gelen bilgiler arasında. Sektör uzmanlarına göre, küresel koşullarda olağanüstü bir durum yaşanmaz ise 2021, sermaye piyasaları açısından halka arzların damga vuracağı bir yıl olacak. Türkiye’de uzun yıllar 1 milyon civarında kalan yerli yatırımcı sayısının 2 milyon 156 bine yükseldiği bu dönemde, oluşan bu halka arz ikliminde sermaye piyasalarının orta ve uzun vadede zarar görmemesi adına başta SPK ve aracı kuruluşlar olmak üzere yatırımcılara ve halka açılan şirketlere de önemli görevler düşüyor.
“Halka arz için tüm koşullar uygun”
Geçen yıl gerçekleştirilen halka arzlara yatırımcılardan gelen yüksek talebin etkisiyle, bugünlerde çok sayıda şirketin halka arz hazırlığı yaptığını belirten Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Başkanı Tevfik Eraslan, piyasa, yatırımcılar ve şirketler açısından bakıldığında halka arz için tüm koşulların uygun olduğunun altını çizdi. Bloomberg HT’ye konuşan Eraslan, oluşan bu halka arz ikliminde şirketlerin, aracı kurumların ve yatırımcıların üzerlerine düşen görevleri yapacağını ve bu süreçten Türkiye sermaye piyasalarının kazançlı çıkacağını söyledi.
Eraslan, aracı kurumların halka arzına aracılık edecekleri şirketler konusunda son derece seçici ve titiz davrandığının altını çizerek, payları halka arz edilecek şirketlerin de halka arz öncesinde yeni pay sahiplerinin menfaatlerini koruyacak şekilde kurumsal düzeyde organizasyonel yapılanmayı oluşturması gerektiğini vurguladı.
Yatırımcıların da halka arz yöntemiyle pay sahibi olmanın bir şirkete ortak olmak anlamına geldiğinin bilinciyle yatırım yapmaları gerektiğini kaydeden Eraslan, piyasalara yeni katılan yatırımcıları çok önemsediklerini söyledi.
“Pazarda meyve seçerken gösterdikleri hassasiyeti yatırım yaparken göstermiyorlar”
Yatırımcıların korunması ve bilgilendirilmesinin her zamankinden daha fazla önem taşıdığının altını çizen Eraslan, “Sermaye piyasası araçları, para piyasası enstrümanlarıyla kıyaslandığında riskin daha yüksek olabildiği araçlardır. Bu anlamda sermaye piyasasına özellikle de pay piyasasına yatırım yapan yatırımcıların daha fazla riskle karşı karşıya olduklarını göz ardı etmemeleri lazım. Borsada getiri olduğu gibi kayıpların da olduğu iyi bilinmeli. Ancak borsa, riskli olsa da uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunan çok iyi bir yatırım alanıdır. Yatırımcıların, sermaye piyasalarının; bilmeden, anlamadan, tüyo ve söylentilerle girilip kısa vadede para kazanılacak, zengin olunacak, ertesi gün çıkılacak yatırım alanları olmadığını unutmamaları lazım. Bir ev, bir araba, hatta ayakkabı, kıyafet alırken her birimiz, uygun ve doğru karar verebilmek için fiyat ve kalite araştırması dahil ne kadar özenli bir süreç yönetiyoruz. Bazen yatırımcıların, pazarda meyve seçerken gösterdiği hassasiyeti dahi yatırım yaparken göstermediklerini, bir duyumla ya da bir tüyo ile hiç sorgulamadan, lisanslı danışmanlardan destek almadan yatırım yaptıklarını üzülerek duyuyoruz. Tekrar vurgulamak isterim ki; sermaye piyasası bir oyun yeri değil, orta uzun vadeli bir yatırım yeridir” diye konuştu.
Yatırımcılar yatırım yaparken nelere dikkat etmeli?
Eraslan, yatırımcıların yatırım yaparken dikkat etmelileri gereken konuları ise şöyle sıraladı:
-Getiri beklentinize, risk toleransınıza ve yatırım vadenize uygun olan yatırım araçlarını tercih edin
-Sermaye piyasalarında deneyiminiz yok ise yatırım fonları aracılığıyla yatırım yapın
-Yatırım yaparken SPK yatırım danışmanlığı yetki belgesi olan yatırım kuruluşlarında çalışan lisanslı uzmanlardan tavsiye alın
-Yatırım kararlarınızı eş, dost ve sosyal medya tavsiyesi ile yapmayın
-Birikimlerinizi risk ve getiri beklentilerinize uygun yatırım araçlarından oluşan bir sepete yatırın. Tek bir yatırım aracına yatırım yapmayın
-Hisse yatırımı yapmak bir şirkete ortak olmaktır. Bu nedenle yatırım yaptığınız şirketin, faaliyet konusu, yöneticileri, sermayesi, gelirleri, giderleri, borç miktarı, karı, büyüme oranı, rakipleri konularında mutlaka bilgi sahibi olun
“Halka arz edilen şirketlerin çoğunluğu küçük”
Bloomberg HT’ye konuşan Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER) Yönetim Kurulu Başkanı Attila Köksal ise son dönemde herkesin oluşan bu halka arz furyasına katılmak istediğini belirterek, bunun nedenin de halka arz endeksindeki hareket olduğunu söyledi.
Halka arz edilen şirketlerin çoğunun küçük şirketler olduğunu ve bunların hisselerinin yerli yatırımcılar tarafından alındığına dikkat çeken Köksal, “Halka açıldıktan sonra şirket hisselerine bakıyorsunuz, ilk gün tavan, ikinci gün tavan, yedinci gün tavan. Hiç bir patron halka arzda şirket hisselerini yüzde 50 iskonto ile satmaz. Evet, şirketler halka açılırken belli bir iskonto ile açılıyor. Halka arzdan alım yapanlar genelde kazançlı çıkarlar. 2020 yılının sonunda ve 2021 başındaki halka arzlara bakıyorum. Hisseler müthiş bir prim yapmaya başlıyor. Bir şirket halka arzdan hemen sonra bu fiyatlara geliyorsa bir gariplik var. Bazı hisseler 10 kat artmış. Bilançolarına bakıyorsunuz aynı performans yok. Bilançosuna baktığınızda maksimum 5 milyon dolar değer biçeceğiniz şirket 150 milyon dolara gelmiş. Yatırımcılar burada dikkatli olmalı” diye konuştu.
Sermaye piyasalarına olan bu ilginin iyi değerlendirilmesi gerektiğini ve bireysel yatırımcıları bilinçlendirmek ve korumak gerektiğini ifade eden Köksal, “Aksi takdirde 2001 sonrasında olduğu gibi yeniden uzun süre hisse senedi piyasasına küskün bir yatırımcı kitlesi oluşur” dedi.
(Bloomberght)