18 Şubat 2022 Cuma
Tofaş Oto basında çıkan iddialara ilişkin açıklama yaptı!
Dolar 10 lira olur mu ?
Borsa Devlerinin ilk 6 ay performansı!
Türkiye Sigorta'dan yaklaşık 1,1 milyar TL net kar
Sahol'de kritik pay satımı yabancı ortaktan milyonluk satış !
Bakanlığın bu doğrultuda 16 Şubat’ta uluslararası sermaye piyasalarında gerçekleştirdiği sukuk ihracı tutarı 3 milyar dolar oldu. Söz konusu finansman, Hazine’nin bugüne kadar tek seferde gerçekleştirdiği en yüksek tutarlı işlem olurken, bu yıl için planlanan 11 milyar dolarlık dış finansman hedefinin yüzde 27’si de yılın başında tamamlanmış oldu. İhraç tutarının aktarımı 24 Şubat 2022 tarihinde gerçekleştirilecek.
Özellikle 2022’nin başından bu yana küresel piyasalarda görülen oynaklık, dış borçlanma planı yapan pek çok gelişmekte olan ülkenin borçlanma planlarını ötelemesine sebep olurken, Türkiye’nin bu konjonktürde yüksek talepli sukuk ihracına imza atması piyasalarca olumlu algılandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BAE ziyareti ve Hazine ve Maliye Bakanlığının Londra’da yatırımcılarla görüşmelerinin ardından gerçekleştirilen sukuk ihracına 200’den fazla yatırımcıdan ihraç tutarının 3 katından fazla talep gelmesi ise Türkiye’ye duyulan güvenin bir göstergesi oldu.
Yabancı yatırımcıların büyük ilgi gösterdiği kira sertifikasının yüzde 66’sı Orta Doğu, yüzde 12’si ABD, yüzde 12’si Birleşik Krallık, yüzde 5’i diğer Avrupa ülkeleri, yüzde 4’ü Türkiye ve yüzde 1’i Asya’daki yatırımcılara satıldı.
Sukuk, faizsiz finansman aracı olarak ilgi görüyor
Sukuk, Türkiye’de kullanılan adıyla “kira sertifikası”, İslami kurallara uygun, faizsiz bir finansman aracı olarak ilgi gören enstrümanlar arasında yer alıyor.
Kira sertifikası yatırımcısına faiz yerine, sertifikanın türüne göre değişmekle birlikte, kira oranı veya katılım oranı gibi farklı isimlerde getiri imkanı sunuyor.
Küresel anlamda Malezya, Endonezya ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, sukuk piyasasında en çok işlem yapan ülkeler arasında yer alıyor. Bunun yanında İngiltere, Nijerya ve Maldivler gibi farklı ülkeler de sukuk cinsi borçlanma işlemleri gerçekleştiriyor.
Türkiye Hazinesi, 1988 yılından bu yana uluslararası sermaye piyasalarında borçlanma işlemleri gerçekleştiriyor. Sukuk, bir borçlanma enstrümanı olarak Hazine tarafından 2012 yılından bu yana gerek dış piyasalarda, gerek yurt içi piyasalarda kullanılıyor.
Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi
Turhan, AA muhabirine, lisanssız güneş ve rüzgar enerjisi santral yatırımlarının 4’üncü Bölge desteklerinden yararlanmasıyla bu yatırımlara talebin artacağını söyledi.
Dünyada küçük ölçekli santraller aracılığıyla elektriğin tüketildiği yerde üretildiği sistemlere geçişin yaygınlaştığını ifade eden Turhan, “Artan elektrik fiyatları ve yeşil enerjiye uygun faizli finansman imkanları ile özellikle sanayi tesislerinin öz tüketimleri için olan güneş enerjisi santral yatırımlarının geri dönüşleri beş yıla kadar düşmüştü. Şimdi yeni desteklerle bu geri dönüş, özellikle vergi yaratan sanayiciler için bir yıl daha kısalarak dört yıl mertebesine geldi diyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Turhan, yeni desteklerin lisanssız projeler için önemine değinerek “Bu destekler, sektör sivil toplum kuruluşları olarak hep anlattığımız güneş enerjisi santrallerinin öneminin devlet tarafında yankı bulması ve kanun yapıcının lisanssız projelere karşı bakışının daha da olumluya döndüğünü göstermesi açısından önemlidir. Lisanssız güneş santralleri için açıklanan son destek ile Türkiye’de de modern şebeke düzenine geçişe doğru adımlar atılacağının göstergesi. Talep artacak, ancak kurulumların hızlanması için, teşvikler kapasite tahsisinin daha esnek ve kolay hale getirilmesi ile taçlandırılmalıdır.” diye konuştu.
Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi
Yarışmada takımlardan tasarlayacakları roketin yarışma komitesi tarafından sağlanacak olan havada askıda tutma sistemi ile adaptasyonunu sağlamaları ve roketin serbest bırakılmasının ardından soğuk gaz itki sistemi kullanarak kontrollü şekilde yere inmesi bekleniyor. Yarışmaya başvurular 28 Şubat tarihine kadar yapılabiliyor.
TEKNOFEST yarışmaları kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen yarışmaya yurt içi ve yurt dışında öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrencileri ve ayrıca mezunları katılabiliyor.
Yarışmaya katılan takımların 22-26 Ağustos 2022 tarihleri arasında Ankara’da yarışacağı Dikey İnişli Roket Yarışmasında birincilik ödülü 40 bin TL, ikincilik ödülü 30 bin TL ve üçüncülük ödülü 25 bin TL olarak belirlendi. Yarışmada dereceye giren takımlar ödüllerini 30 Ağustos-4 Eylül 2022’de Samsun Çarşamba Havalimanında düzenlenecek TEKNOFEST’te alacaklar.
Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi
Erkan, elektrik fiyatlarındaki yükselişten dolayı bu enerji ile güneş enerjisi yatırım maliyetlerinin dolar bazında hemen hemen aynı olduğunu söyledi.
Özellikle Ocak 2022 itibarıyla güneş enerjisine ciddi talep olduğunu belirten Erkan, dernek olarak şehir şehir gezerek güneşi anlatmaya ve doğru bilgiyi paylaşmaya çalıştıklarını vurguladı.
“OSB’lerde araziye de kurulabilecek”
Sanayicilerin son dönemde fabrika çatılarına bu sistemi kurdurduğunu ancak arazilerinde kullanamadığını anlatan Erkan, şunları kaydetti:
“Bununla ilgili Organize Sanayi Bölgeleriyle (OSB) ilgili düzenleme bekliyoruz. OSB’lerde çatıya kurulum müsait ama araziye kurulum yapılamıyor. Bunun düzeltilmesi için girişimlerde bulunduk, en kısa zamanda çözülecek. Böylelikle artık tüketim amaçlı herkes ihtiyacını karşılayacak güneş enerjisi sistemini, çatısında yer varsa çatısına, arazisinde yer varsa arazisine kurarak hem elektrik fiyatlarını aşağıya çekecekler hem de karbon salınımını azaltacaklar. Endüstriyel çatılarda bu yatırım 4 yıl gibi bir sürede geri dönüyor. Daha sonrasında hiçbir elektrik parası ödemeden hatta fazlasını satabilecekleri bir sisteme sahip olabilecekler.”
Hakan Erkan, ilave teşvik enerji maliyetlerindeki artışın güneş enerjisine yatırımın önünü açtığını bildirdi.
Türkiye’nin toplam elektrik kurulu gücünün 99 bin megavat civarında olduğu bilgisini veren Erkan, “Şu anda bunun yaklaşık 8 gigavatı güneş enerjisi. Bunun da 6,8’i lisanssız dediğimiz, OSB gibi yerlerde çatılarda var. Hedefimiz bunların yüzde 30-40’ının üzerine çıkması.” dedi.
“Altyapımız ve yetişmiş iş gücümüz var”
Erkan, söz konusu enerjide kapasite artırımı için çalışmaları sürdürdüklerini dile getirdi.
Ülkenin güneş enerjisi potansiyelinin ihtiyacı karşılayacak düzeyde olduğunu ancak depolama, birincil kaynak olması gibi düzenlemelere gereksinim duyulduğunu belirten Erkan, şöyle konuştu:
“İlk etapta yüzde 8’lik kurulu gücümüzün yüzde 40’lara çıkmaması için hiçbir sebep yok. Yılda 1 gigavatlık kurulum yapılıyor, bunun katlanarak artması lazım. Bunun için altyapımız ve yetişmiş iş gücümüz var. Yeter ki önümüz açılsın, güneşimizden herkes yararlansın istiyoruz. Ciddi hareketlilik var. Endüstriyel ve bireysel çatılarda güneş enerjisine yoğun talep söz konusu. Şu anda 8 gigavatlardayız. Bunun 30 gigavata ulaşmasının 2025’te gerçekleşeceğini düşünüyoruz.”
Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi
Ocakta en çok konutu 761 adetle İranlılar alırken, onu 513 konutla Iraklılar, 479 ile Rusya vatandaşları izledi.
Satışlarında ilk sırayı 1.771 adetle İstanbul alırken, Antalya’da 914 adet, Ankara’da ise 269 adet konut yabancılar tarafından alındı.
Geçen ay 4 bin 186 olarak gerçekleşen yabancıya satış adedi, tüm zamanların en yüksek ocak ayı rakamı olarak kayıtlara geçti. Söz konusu rakam ocak ayları baz alındığında 2021’de 2 bin 675, 2020’de 3 bin 907, 2019’da 3 bin 168, 2018’de 1.742, 2017’de ise 1.386 şeklindeydi.
“Durgun sezona rağmen önemli artış”
Gayrimenkul Yurt Dışı Tanıtım Derneği (GİGDER) Başkanı Ömer Faruk Akbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kış koşulları ve yarıyıl tatili nedeniyle satışların durgun kabul edildiği bir döneme rağmen önemli oranda artış gözlemlendiğini söyledi.
Akbal, “Dövizdeki artışla para birimi değerlenen yabancıların vakit kaybetmeden gayrimenkul piyasasına yönlendiklerini, ABD’dan Avrupa’ya, Orta Doğu’dan Türk Cumhuriyetlerine kadar pazarın hızla genişlediğini deneyimliyoruz.” dedi.
Bu rakamların ilerleyen günlerde artmasını beklediklerini dile getiren Akbal, konuttaki rekabetçi getirinin hem iç hem de dış piyasada yatırımcıların dikkatini çekmeyi sürdürdüğünü bildirdi.
Akbal, KGF desteklerinin inşaat sektöründe de gündeme alınmasının değerlendirilmesinde fayda gördüklerini belirterek, bu durumda Türkiye’nin hem gayrimenkul hem de sanayi ve teknoloji sektörlerinde uluslararası doğrudan yatırımlarda aldığı payın rekor kırabileceğini sözlerine ekledi.
“70 bin hedefi için iyi bir başlangıç oldu”
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım da yabancılara yapılan satışların toplam içindeki payının giderek arttığını belirterek, geçen yıl ortalama yüzde 3’ler seviyesinde olan oranın yüzde 5’e yaklaştığını bildirdi.
Durbakayım, “Özellikle Almanya ve İngiltere’den gerçekleşen ve geçen yılın aynı dönemine göre 2 kattan fazla artan alımlar dikkati çekiyor. Dolayısıyla 70 bin hedefi için iyi bir başlangıç oldu.” diye konuştu.
Üreticiler olarak daima bardağın dolu tarafına baktıklarını dile getiren Durbakayım, kamunun atacağı her adıma destek vermeye devam edeceklerini, olumlu beklentilerin sürmesi için özel bankaların ve ham madde tedarikçilerinin de fedakarlık yapması gerektiğini vurguladı.
“Avrupalı alıcıların sayısının artması çok önemli”
Helmann Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Selman Özgün ise sezonun en durgun dönemi olmasına rağmen böyle bir rakamın sektör için sevindirici olduğunu belirterek, tüm zamanların en yüksek ocak satış adetlerine ulaştıklarını söyledi.
Özgün, “Turizmin en durgun olduğu dönemde ulaşılan bu rakam sektörümüze yabancı ilgisinin yüksekliğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Avrupalı alıcıların sayısının artması da çok önemli. Antalya ilk 2’deki yerini koruyor. Direkt uçuşların artmaya devam etmesi turizmde olduğu gibi kentteki gayrimenkullere yabancı ilgisini daha da canlandıracaktır.” şeklinde konuştu.
“Rakamları yıl sonunda daha da yukarılarda göreceğiz”
Özyurtlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özyurt da, döviz kurundaki artışın yabancıya satışa olumlu yansımasından bahsederek, fiyatların yabancı yatırımcı için cazip hale geldiğini söyledi.
Gelişmiş ülkelerde doğrudan yatırımlarda en büyük payı gayrimenkulün aldığını dile getiren Özyurt, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu ülkelere gelen yatırımının yarısından fazlası gayrimenkulle gerçekleşiyor. Yabancıların yaptığı gayrimenkul yatırımları ekonomilerin büyümesi açısından en önemli girdilerin başında geliyor. Yabancı yatırımcının çok büyük bir kısmı lüks konut satın alıyor. Hedeflerin aşılması hem ülke ekonomisi hem de sektör için önemli bir sonuçtur. Bu rakamın yıl sonunda daha da yukarılara taşınacağını hep birlikte görmeyi umuyoruz.”
“2025’te yabancıya 20 milyar dolarlık satış hayal değil”
Bahaş Holding Üst Yöneticisi (CEO) Abdüssamet Bahadır ise sektörün yabancıya satışta 2022 hedefini 10 milyar dolar olarak açıkladığını belirterek, salgın nedeniyle ertelenen talebin bu yıl yatırıma döneceğini söyledi.
Bahadır, “Artık global küresel salgının sonuna gelmemiz, mevsimsel düzelme ve turizm döneminin yaklaşması gibi etkilerin sinerjisiyle önümüzdeki dönemde bu rakamların çok daha yukarılara taşınacağını tahmin ediyoruz. Sektörümüz 2025’te yabancıya satışta 100 bin adedi yakalayarak 20 milyar dolarlık döviz gelirine ulaşmayı öngörüyor. Bu hayal değil.” diye konuştu.
Bizleri twitter üzerinden takip ederek özel haberlere ilk siz ulaşabilirsiniz. Telegram kanalımıza üye olup anında şirket haberlerine ulaşabilirsiniz=> https://t.me/paraajansi