Faiz Kararı Sonrası Ne Olacak?
TCMB, beklentilerin aksine 350 baz puanlık faiz artışıyla sıkı para politikasına devam mesajı verdi. Gecelik faiz oranları da yükseltilirken, ekonomistler kararın TL açısından destekleyici, büyüme açısından sınırlayıcı olduğunu belirtiyor.
17 Nisan 2025 Perşembe 17:15
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), 350 baz puanlık sürpriz bir artışla politika faizini yüzde 46'ya çıkardı. Böylece TCMB, enflasyonla mücadelede sıkı para politikası duruşunu sürdürme kararlılığını bir kez daha vurguladı.
Kurul ayrıca gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46'dan 49'a, borçlanma faiz oranını ise yüzde 41'den 44,5'e yükseltti. Alınan karar, piyasaların politika faizinin sabit kalacağı yönündeki beklentilerini boşa çıkardı.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, Merkez Bankası'nın mesajlarının sıkı para politikasından ödün verilmediğini gösterdiğini belirterek, “Karar, yakın vadede faiz indirimi beklentilerinin erken olduğunu ve sıkı duruşun sürdürüleceğini işaret ediyor,” dedi. Bürümcekçi'ye göre, eğer bir gevşeme sinyali verilirse bu adım doğrudan faiz indirimiyle değil, öncelikle faiz koridorunun daraltılmasıyla olabilir.
Ata Yatırım Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş ise faiz kararının, TL için pozitif bir gelişme olduğunu ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığı desteklediğini ifade etti. “Haziran toplantısına kadar Merkez Bankası'nın elinde manevra alanı oluştu. Döviz talebinin seyri bundan sonraki adımlarda belirleyici olacak,” diyen Demirtaş, faiz koridorunda ileride bir normalleşme ihtimaline de dikkat çekti.
Societe Generale Stratejisti Marek Drimal, kararın yatırımcı güvenini artırdığını ve dolar/TL'nin turizm gelirlerinin etkisiyle 38,50 seviyelerinde istikrar kazanabileceğini belirtti. In Touch Capital Markets Kıdemli Analisti Piotr Matys ise gecelik faiz oranının %49'a çıkarılmasının, Merkez Bankası'nın TL'yi istikrara kavuşturma kararlılığını gösterdiğini vurguladı.
Uzmanlara göre, Merkez Bankası'nın bu kararı, önümüzdeki aylarda faiz indiriminden çok, fiyat istikrarı ve kur dengesi önceliği ile şekillenecek. Özellikle döviz talebindeki gelişmeler, gelecek PPK kararlarında belirleyici olacak.