Amazon Bankacılığa Koşuyor
A.B.D’nin online perakende devi Amazon; 2017 yılında süpermarket zinciri WholeFoods’u alarak perakende sektöründe yer edinip önemli bir müşteri verisine sahip oldu. Şirket gelecek planları doğrultusunda bu veriyi Bankacılık alanında değerlendirmek istiyor. Amazon’un bankacılık projesi ile ilgili olarak uluslararası danışmanlık şirketi Bain&Company’nin yayınladığı bir çalışma mevcut. Çalışmaya göre bankacılıkta Amazon gibi dijital ve basit düşünen şirketler geleneksel bankaları zorlayacak.
Öncelikle Amazon’un rakamlarına bir bakmakta fayda var, Statista.com verilerine göre; Amazon’un toplam satışlarının büyüklüğü, 280 Milyar USD. Satışların dağılımına baktığımızda ağırlığı online perakende satışlar ve Prime üyelik sistemi gelirleri alıyor. Firmanın 2019 Net Geliri 11 Milyar USD ve toplam çalışan sayısı 798 Bin. İnternet sitesine ayda 500 Milyon tekil ziyaretçi geliyor ve ağırlıklı olarak baktıkları ürün elektronik ürünler.
Geçen yıl yapılan bir ankette ABD’de müşterilerin Amazonu tercih etme nedenleri arasında %65 Düşük Fiyatlar, %56 Ücretsiz Kargo, %50 Pozitif Ürün Yorumları ve %31 Amazon’un üyelik sistemi Prime yer alıyor. Prime sistemi temel olarak yıllık 99 USD vererek yıl boyunca bedava kargo, film ve müzik hizmetlerinden yararlanma sağlıyor. ABD’de Amazon müşterilerinin %59’u Prime Üyelik sisteminden faydalanıyor. Üyelik sistemlerinde amaç müşterilerin uzun dönemli olarak firmanın hizmetlerinden yararlanması ve firmaya bağlılık/uzun dönemli tekrarlanabilir gelir yaratması. Prime da bu konudaki en başarılı örneklerden birisi. Bain’in rakamlarına göre Prime üyelik sisteminde olanların üyeliği yenileme oranı %90 üzerinde. Bu da başarılı bir üyelik sisteminin müşteri tutmadan ne kadar önemli olduğunun kanıtı.
Rakamları incelediğimizde, Amazon’un oldukça karlı, büyük ve yaygın olduğunu görmek mümkün. Bu özellikler bile başlı başına geleneksel bankaları ürkütmek için yeterli. Bain’in raporuna göre Amazon’un geleneksel bankalara göre daha yüksek potansiyelli olmasının birkaç nedeni var;
- Öncelikle Amazon’un perakende tarafındaki başarısı ve büyüklüğünün sağladığı güven
- Müşterilerin telefonu, tableti, interneti vb. bütün kanallarda yüksek penetrasyonu,
- Müşterilerin her türlü demografik verileri ve harcama alışkanlıklarına dair bilgiye sahip olması ve bunu analizi neticesinde kişiselleştirilmiş ürün sunma kapasitesi
- Prime üyelik ile yüksek müşteri bağlılığı
- Bankaların ortalamasından yüksek NPS (Müşteri Memnuniyeti) rakamları
- Whole Foods vb işbirliği. Whole Foods’un ABD çapında 444 mağazası var. Amazon, bu mağazalar içinde yer alabilecek olan ATM, Kiosk vb uygulamaları kullanarak ciddi bir potansiyel müşteri kitlesine erişebilme olanağı
Bain&Company’nin yaptığı anket çalışması sonucunda Amazon’un bankacılık hizmeti ve kart sahiplerine Amazon alışverişlerinde %2 cashback vermesi durumunda Amazon Prime üyelik sahibi müşterilerin %65’i hesap açacaklarını belirtmiş. Amazon Prime üyesi olmayanlarda oran %43. Hatta hiç Amazon müşterisi olmayanlar içinde bile Bankanın müşterisi olacağını belirten %37.Hesap açacaklarını belirtenlerin çoğunluğu 18–34 yaş aralığında. Genç nüfus mobil üzerinden işlem yapmaya daha yatkın.
Alibaba’nın Çin’de yarattığı ekosistem, Amazon için de bir örnek teşkil ediyor. Teknoloji firmaları finansal hizmetler konusunda hızlıca yol alabilir, neticede çoklu müşteri ve ödemeler sistemlerinin parçası. Bankacılığın da hızlıca teknoloji şirketine dönüşmeye başladığını düşünürsek geleneksel bankalar dijitalleşme konusunda hızlı yol almadıkları sürece, bu firmalardan gelen baskıyla karşı karşıya kalacaklar. Bu da kar marjlarının düşmesine yol açacaktır. Bu nedenle bankaların konularındaki uzmanlığı ve şubeleri sayesinde yarattıkları müşteri deneyimi ile teknoloji firmalarının çevikliğini birleştirerek yeni bir modele geçmeleri şart, bu sayede oyunun içinde kalmaları düşünülebilir.
Yazar / Onur Duygu