BDDK’dan kredi işlemlerine ilişkin düzenleme
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, vatandaşın ve iş dünyasının salgın koşullarından normale geçiş döneminde finansman erişimini kolaylaştıracak, kredi sisteminin etkin çalışmasına daha fazla katkıda bulunacak kararlar aldı.
Ekonomi Reform Paketi’nde yer alan bankacılık sektörünün aktif kalitesinin artırılmasına yönelik eylemler kapsamında “Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”i takiben “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Öte yandan BDDK, “Sorunlu Alacakların Çözümlenmesine İlişkin Rehber” ile “Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber” olmak üzere 2 yeni rehber de bugün itibarıyla yürürlüğe alındı.
Bankaların uygun kredi tahsis, izleme, rehabilitasyon ve sorunlu alacak çözümleme süreç ve politikalarını oluşturan ilgili yönetmelikler ve rehberler, yaşama şansı olan şirketlerin finansal ve/veya operasyonel yeniden yapılandırma yoluyla yaşatıldığı ancak zombi şirketler olarak tanımlanabilecek borç ödeme kapasitesi çok zayıf olan ya da hiç olmayan borçlulardan olan alacakların aktiften silme, varlık yönetim şirketleri, özel fon ya da özel amaçlı şirketlere devir gibi yöntemlerle banka bilançolarından etkin şekilde temizlendiği proaktif bir yapının oluşturulması için hazırlandı.
Kredi sınıflamaya ilişkin YönetmelikHafta başında, “Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te yapılan değişiklikle bankaların kredi sınıfı değişikliklerine dair kriterlerini yazılı hale getirerek denetime hazır bulundurma zorunluluğu getirildi.
Bankalarca yeniden yapılandırma öncesinde borçlunun geri ödeyebilme kapasitesine ilişkin bir değerlendirme yapmaya yönelik hüküm yönetmeliğe eklendi.
Yönetmelik değişiklikleri kapsamında bankacılık sisteminde kaynakların verimli kullanımı amacıyla kayıttan düşme uygulamasına yönelik hükümler de geliştirildi.
Alacakların türü, borçluya özgü koşullar, makroekonomik ortam gibi belirleyiciler makul kayıttan düşme süresini tanımlamak açısından güçlük yarattığından, kayıttan düşme zamanının uygunluğu gerekçelerini denetime hazır bulundurma şartıyla bankalara bırakıldı.
Yönetmelikteki bir diğer değişiklik ise KOBİ’lerin finansmana erişiminde karşılaştıkları teminat sorununun azaltılması için Devlet Destekli Ticari Alacak Sigorta Poliçelerinin ikinci grup teminat olarak sayılmasına yönelik oldu.
Böylelikle ekonomi reform eylem adımlarından biri olan KOBİ’lerin alacak sigortası sistemi ile güvence altına alınan alacaklarının bankalar nezdinde teminat olarak kabul edilmesinin sağlanması suretiyle KOBİ’lerin finansa erişimin kolaylaştırılması adımının desteklenmesi hedeflendi.
Ayrıca, lisanslı depoculuk ile çiftçiye ve tarımsal üretimin gelişimini sağlayan elektronik ürün senetlerinin (ELÜS) daha yüksek teminat oranı ile dikkate alınması da getirilen diğer bir yenilik olarak öne çıktı.
ELÜS’lerin teminat olarak kabul edilebilirliğinin kolaylaştırılmasını teminen yüksek teminat oranı ile dikkate alınması ile Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi tarafından hazırlanan İstanbul Finans Merkezi (İFM) Eylem Planının bileşenlerinden biri olan elektronik ürün senetlerine (ELÜS) ilişkin piyasanın işlerliğinin ve derinliğinin artırılmasına da katkı sağlanması bekleniyor.
Kredi işlemlerine ilişkin YönetmelikBDDK’nın bugünkü Resmi Gazete’de “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”i yayımlandı.
Buna göre, bankaların sorunlu alacaklarının yönetim ve azaltım faaliyetleri olarak tanımlanan çözümleme süreci ile ilgili olarak kredi tahsis biriminden bağımsız bir çözümleme biriminin kurulması, üç yıllık sorunlu alacak yönetim stratejisi ve yıllık operasyonel planlarının hazırlanması zorunlu tutuldu.
Ayrıca, bankacılık sektöründeki toplam riski Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunca (Kurul) belirlenen tutarın üzerinde olan kredi müşterilerinden bankalarca alınması zorunlu belgeleri toplama yükümlülüğünün yalnızca canlı alacak olarak izlenen müşterilerden isteneceği ve bu kapsama ilk defa giren müşterilerin bağımsız denetim sürecinin başlatıldığının belgelendirilmesi kaydıyla kendilerine kredi tahsisi yapılabileceği netleştirildi.
Söz konusu yükümlülük I Ocak 2022 tarihine ötelenerek yükümlülük kapsamına giren kredi müşterilerine ve bankalara kolaylık sağlandı.
Rehberlerin yönetim kültürüne dönüşmesi amaçlanıyorRehberlerle bankaların, kredi yaşam döngüsü içindeki uygulamalarına ilişkin kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi, geliştirilmiş tahsis süreçleri ve etkinliği artırılmış izleme uygulamaları, bankaların sorunlu alacak yönetiminin iyileştirilmesi amaçlanıyor.
Dolayısıyla banka aktif kalitesinin artırılması açısından rehberlerle yönlendirme yapılmakta olup, orta ve uzun vadede bir yönetim kültürüne dönüşmesi bekleniyor.
Sorunlu Alacak Çözümleme RehberiKredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’te belirtilen sorunlu alacak yönetim stratejisi yıllık operasyonel planlar ve çözümleme birimlerinin kaynaklar, süreç, performans ve faaliyetleri açısından daha etkili bir yapıya kavuşturulması amacıyla hazırlanan “Sorunlu Alacak Çözümleme Rehberi”nde sorunlu alacakların çözümlenmesi kavramı tanıtılarak; bunun gerektirdiği organizasyonel yapı, hazırlık süreci ve faaliyetlere ilişkin bir çerçeve çiziliyor.
Sorunlu alacak stratejisinin bankalarca yapılacak bir öz değerlendirmeye dayandırılması, üç yıllık bir zaman öngörüsüne sahip olması, asgari olarak sorunlu alacakların çözümlenmesine ve alacaklardan dolayı edinilen varlıkların yönetilmesine ilişkin, takvime bağlı niceliksel hedefleri içermesi ve bir operasyonel plan çerçevesinde uygulanması gerekiyor.
Kredi Tahsis Ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber“Kredi Tahsis ve İzleme Süreçlerine İlişkin Rehber” ile bankaların tahsis ve izleme süreçlerinin uluslararası iyi uygulamalardakine denk kalitede bir düzeye erişmesinin temini hedefleniyor.
Rehberde öncelikle tahsis ve izleme süreçlerine ilişkin tesis edilmesi gereken kurumsal çerçeveden ne beklenildiği açıklanırken, söz konusu çerçevenin etkinliğinin temini için oluşturulması gereken uygulamalardan bahsediliyor.
Rehberin ilerleyen bölümlerinde tahsis süreçlerine, fiyatlamaya ve teminat değerlemesine ilişkin bankaların uygulaması beklenen yenilikler ve geliştirmelere ilişkin hükümler sıralanıyor.
Son bölümde ise izleme süreçlerinin kalitesinin artırılması için bankalardan tesis etmesi beklenen sistem ve altyapıya ilişkin hükümler yer alıyor. Rehberin ekler kısmında bankalara yol gösterici olması bakımından birtakım kriterler ve toplamasında fayda görülen veriler yer alıyor.