“Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması” webinarı
İSTANBUL (AA) – Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Gelis, “Türkiye’nin bugün AB’nin önemli bir paydaşı olduğunu ve bu paydaş ilişkisinin yeni değişimde bir fırsat getireceğine inanıyorum. Çünkü çok güzel, çarpıcı, başarılı ve önemli örneklerimiz var.” dedi.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla “Küresel Tedarik Zincirlerinin Yeniden Yapılanması” başlıklı webinar düzenlendi.
Etkinliğin ikinci oturumunda konuşan Gelis, salgınla birlikte küresel tedarik zincirlerinde yaşanacak değişimlere değinerek, korku ve endişeyle birlikte milliyetçilik, bağımsızlık ve korumacılık politikalarının yeni tedarik zincirlere etkisinden bahsetti.
Kısa vadede tedarik zincirlerinde büyük bir değişiklik beklemediğini dile getiren Gelis, “Çünkü yeni tedarik zinciri kanalları zaman ister. Kısa derken 1-2 yılı, orta vadede 3-5, uzun vadede 6-10 yılı kastediyorum. Orta vadede kritik ürünler ve malzemeler belirlenecektir. Kamu tarafından yerli, bölgesel teşvik ve sübvansiyon trendleri görebiliriz.” diye konuştu.
Gelis, uzun vadede küreselleşmenin yerine bölgeselleşme trendleri, aynı değerler etrafında olan ülkelerin ve bölgelerin iş birliği yapmasının görülebileceğini anlattı.
“Türkiye’nin bugün AB’nin önemli bir paydaşı olduğunu ve bu paydaş ilişkisinin yeni değişimde bir fırsat getireceğine inanıyorum. Çünkü çok güzel, çarpıcı, başarılı ve önemli örneklerimiz var.” diyen Gelis, AB-Türkiye arasındaki Gümrük Birliği müzakerelerinin siyasi gündem olmasının fırsatları riske attığını vurguladı.
Gelis, bu süreçte atılması gereken adımlara değinerek, AB ve Türkiye arasındaki aynı değerlerin, standartların ve normların şeffaf bir şekilde daha fazla gündeme getirilmesi ve güven sağlanması gerektiğini söyledi.
Gümrük Birliğinin güncellenmesinin öneminden bahseden Gelis, “Paralel olarak sıcak diplomasi ve diplomatik güven sağlanması her zamanki gibi önemlidir. Ekonomik veya tedarik zincirinin yenilenmesinde büyük önem taşıyacaktır.” ifadelerini kullandı.
– “Avrupa pazarı Türkiye açısından önemli bir fırsat penceresi”
Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Zeynep Bodur Okyay, tedarik zincirlerinde sadece fiyat avantajına ve kaliteye odaklanarak hayatta kalınmasının zor olduğunu belirterek, daha çok etkinlik ve dayanıklılık kavramlarının örtüşmesi, ihtiyaçlara göre sektör bazlı değişiklerin olması gerektiğini söyledi.
Çözüm odaklı olmanın, büyük şoklara direnç göstermenin tedarik merkezi olma yolunda arz ettiği öneme değinen Okyay, küresel tedarik zincirlerinin radikal bir değişim içerisinde olduğunu, bu sürecin kısa vadede olmasa da hızla değişeceğini anlattı.
Okyay, bu değişimi daha önceden görmeye başladıklarını, dünyanın doğusuna kayan üretim merkezlerinin insansız teknolojilerle yeniden batıya döndüğünü kaydederek, gelişmekte olan ülkelerin atılım yapmamaları halinde ellerinde tuttuğu düşük maliyet avantajını kaybedeceğini, bunun da Türkiye için büyük risk olduğunu bildirdi.
Küresel tedarik zincirinde ABD ve Avrupalı şirketlerin alternatif ve ulaşılabilir üreticileri yeniden tercih etmeye başladığını kaydeden Okyay, şu açıklamalarda bulundu:
“Avrupa pazarının Türkiye açısından önemli bir fırsat penceresi olduğunu ben de düşünüyorum. Doğru kullandığımız takdirde küresel tedarik zincirlerinde sayımızın artması, tersi olması halinde daralması ihtimal dahilinde. Türkiye-AB ilişkileri çok önemli. Pandeminin ilk aylarında bunun etkilerini de gördük. Şu anda yüksek teknolojinin ihracatımızdaki payı yüzde 2,8. Burada önemli bir fırsat var.”
Okyay, Türkiye ile AB ilişkilerinin doğru kurgulanması halinde mali kaynağın dönüşümünde yer alabileceklerinin altını çizdi.
– “Türkiye için çok büyük fırsatlar doğuyor”
Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, salgın sonrası AB ve Almanya’nın stratejik hamleyle kendisine daha yakın ve güvenebileceği tedarikçi arayacağını belirterek, “Türkiye de AB’nin içinde olduğu için burada Türkiye için çok büyük bir fırsat doğuyor. Ancak Türkiye tek başına değil. Macaristan Türkiye’nin büyük potansiyel rakibi.” dedi.
Tedarik zinciri olma yolunda küçük ve orta ölçekli Alman şirketlerle daha fazla iş birliği yapılması gerektiğini dile getiren Young, şirket satın alma yolunda gidilmesinin öneminden bahsetti.
Young, “Yabancı sermaye çekiminin güçlenmesi için neler yapılması gerekiyorsa, yabancı sermaye şirketlerinin aradığı kriterlere eğilmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Tedarik zinciri olma yolunda dijital değişime ayak uydurmanın öneminden bahseden Young, endüstri 4.0’ın unutulmaması, eğitimin ihmal edilmemesi, şirketlerin yatırımcıların ihtiyaç duyduğu konulara odaklanması gerektiğini söyledi.