Merkez Bankasının PPK Toplantısında bizi neler bekliyor?
Gelelim 24 Aralık TCMB toplantısına…
Borsa İstanbul Eğitim Dairesi Eski Başkanı Dr. Murat Kayacan Finansal Yatırımcılar için 24 Aralık 2020 Tarihinde gerçekleştirilecek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası PPK Toplantısında bizi neler bekliyor? Sorusunu cevapladı.
Salgın nedeniyle ekonomilerin hızla yavaşladığı, şirketlerin borçlanma maliyetlerinin arttığı, ancak KHK zoruyla ulusal istihdamın erimesinin engellendiği bu ortamda ülke GSM Hasılasının orta vadede erimesine sebep olacak SIKI PARA politikasında ısrarcı tabii ki olamayız. Ama 2018den beri %24lerden gereksiz bir hızla indirilen TL faizi ile TL mudisini reel getirinin altında bırakarak enflasyon karşısında ezilmesi sonrası %54lere ulaşan DTH mevduatı ile kuvvetlenen dolarizasyon rüzgarlarının yerel ve uluslararası finans piyasalarında ortaya koyduğu tespit önceki ekonomi yönetiminin beceriksiz ve şeffaf olmayan politikaları!
“Önden yüklemeli”TCMB rezervinin TL bazlı manipülatif işlemlerin engellenmesi için hesapsız harcanmasının da tuz biber olduğu bu algının kırılması şart! Kasım ayı içerisinde görevi devralan yeni ekonomi yönetimi ve TCMB Başkanın kendilerine gelir gelmez açılan kredinin devamında “sürdürülebilir, piyasa dostu ve şeffaf politikalar” izlediklerine olan inancın kuvvetlendirilmesine çok ihtiyaç var! Bu noktada piyasa oyuncuları arasında yapılan anketlerin de sonucu olan 100/150 az puanlık faiz artışı beklentisini korumakla beraber “önden yüklemeli” bir faiz artışına da olumlu bakıyorum.
Ters köşe yapma lüksümüz yokMalumu aliniz TCMB’nin, 22 Ekim 2020 tarihi PPK toplantısındaki gibi piyasaları ters köşe etme lüksü artık hiç yok! Hatta geçmişin gölgelerini silebilmek için hızla beklenenin ötesinde “önden yüklemeli faiz artışı” adımını atmasının doğru olacağı görüşlerine katılıyorum. Geçen senenin aynı ayına göre ÜFE’nin Kasım itibariyle %23 artarak TÜFE’nin üstüne son aylardaki gibi artarak çıktığı bir ekonomide ara malı, sermaye malı ve imalat sektörü fiyatlarının öncelikle artış göstermesi, döviz ve enerji maliyetlerinin tüketici fiyatlarına 2021’de damgasını vuracağının açık göstergesi! Tüketici fiyatlarının ve enflasyonun önüne set çekmek için önden yüklemeli ve sert bir duruşla 300 baz puan civarında bir artışın aslında çok yerinde olacağının da altını çizmek isterim.