OECD Türkiye büyüme öngörüsünü düşürdü
OECD, küresel gayri safi yurt içi hasılanın 2020 yılındaki yüzde 3,5’lik daralma ardından bu yılki büyüme tahminini yüzde 5,6’dan yüzde 5,8’e yükseltti. Örgüt Türkiye için büyüme öngörüsünü ise 2021 yılı için yüzde 5,9’dan yüzde 5,7’ye düşürdü.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nde (OECD) bugün yayınladığı “Global Ekonomim Görünüm” raporunda, bu yıl yaşanacak toparlanmanın dünyanın büyük kısmını 2022 sonuna kadar pandemi öncesi GSYH seviyesine geri getireceğini öngördü. Ancak, üye ülkelerin çoğunun yaşam standartlarının 2022 sonuna kadar pandemi öncesi beklenen seviyelere dönmeyeceğini de ekledi.
OECD, küresel gayri safi yurt içi hasılanın 2020 yılındaki yüzde 3,5’lik daralma ardından bu yılki büyüme tahminini yüzde 5,6’dan yüzde 5,8’e yükseltti. Örgüt Türkiye için büyüme öngörüsünü ise 2021 yılı için yüzde 5,9’dan yüzde 5,7’ye düşürdü.
Raporun Türkiye özel notunda büyük ancak sürdürülebilir olmayan kısmen mali teşvik paketlerin ardından 2020’nin sonlarında daha sürdürülebilir olan makroekonomik politikaların 2021’in ilk çeyreğinde değiştirildiği ve bunun piyasa beklentilerini bozduğunu vurgulanıyor.
Atılan hızlı politika adımlarının sağlık ve ekonomide toparlanmanın yolunu açtığını ifade eden OECD, ekonominin daha fazla açılmasının tüketimde ve çalışılan saatte artış ile birlikte krizin etkilerini sınırlayacağını da belirtti.
OECD Baş Ekonomisti Laurenhce Boone, Global Ekonomik Görünüm raporu için yazdığı ön sözde, yeterli aşının gelişmekte olan ve düşük gelirli ekonomilere dağıtılmamasının çok rahatsız edici olduğunu da vurguladı. Boone, “Yeterli aşının dağıtılmaması bu ekonomileri temel bir tehdite açık hale getiriyor, çünkü bu ülkelerin ekonomik aktivitelerini desteklemek için gelişmiş ekonomilere karşı daha az politika desteği sağlama kapasiteleri var” tespitinde bulundu.
“Global nüfusun büyük çoğunluğu aşılanmadıkça hepimiz yeni varyantların gelişmesine karşı kırılgan olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Boone, yeni kapatma tedbirlerinin gündeme gelmesinin güvene ciddi bir zarar vereceği uyarısında da bulundu.
Küresel ekonominin karşı karşıya olduğu yeni risklerden birinin yüksek enflasyon olasılığı olduğuna da dikkat çeken Boone, “Emtia fiyatları hızla yükseliyor. Bazı sektörde darboğazlar ve ticarette bozulmalar fiyat gerilimleri oluşturuyor. Bu bozulmalar, üretim kapasiteleri normalleştikçe ve tüketim mallardan hizmetlere doğru yeniden dengelendikçe sene sonuna doğru azalmaya başlar” değerlendirmesini yaptı.
Küresel ekonominin hali hazırda toparlanmaya doğru yol almakta olduğunu ifade eden Boene, “Pandemi sonrası yeterli büyümenin başarılamaması veya genele yaygın şekilde paylaşılamaması riski yüksek. Bu daha çok, esnek ve sürdürülebilir politika çerçevelerinin uygulanmasına ve uluslararası işbirliğinin kalitesine çok fazla bağlı” dedi.
OECD, küresel ekonominin bu yıl yüzde 5,8 ve 2022’de yüzde 4,4 büyüyeceğini tahmin ederken, G20 için 2021 büyüme beklentisini yüzde 6,3, 20202 beklentisini yüzde 4,7 olarak ortaya koydu.
ABD ekonomisinin bu yıl yüzde 6,9 ve 2022 yılında yüzde 3,6 büyüyeceğini öngören OECD, Euro Bölgesi için büyüme tahminlerini ise sırasıyla yüzde 4,3 ve 4,4 olarak açıkladı.
Çin ekonomisini bu yıl yüzde 8,5 ve 2022’de yüzde 5,8 büyüyeceği tahmin edilirken, Hindistan için 2021 büyüme tahmini yüzde 9,9, 2022 beklentisi yüzde 8,2 oldu.
OECD’nin İngiltere ekonomisi için 2021 ve 2022 yılı tahminleri sırasıyla yüzde 7,2 ve yüzde 5,5 büyüme oldu.
Kuruluşun Japonya ekonomisi büyüme tahmini ise 2021 yılı için yüzde 2,6 ve 2022 yılı için yüzde 2 oldu.