Yeni yatırımcılar borsaya tam alışamadı !

İnfo Yatırım CEO’su Ender Şahin, finansal piyasaların, uzun vadede makroekonomik ve finansal verilerin yönlendirdiği ancak kısa vadede bireysel yatırımcıların duygularıyla yön bulan bir yer olduğunu dile getirerek “Profesyoneller ve eski yatırımcılar burada daha kontrollü davranabiliyorken, özellikle BİST ile yeni tanışan yatırımcıların piyasa koşullarına alışamadığını görüyoruz. Hal böyle olunca her iki yöne aşırı marjlar oluşabiliyor” dedi.

Pandemi sürecinde hesap açan 1 milyona yakın yeni yatırımcının da bu profile uyduğunu kaydeden Şahin, şunları söyledi: “Düşüşlerde fazla panik ve yükselişlerde fazlaca cesur davranıyorlar. Pozisyonun yönüne göre yapılan işlemler de büyük oranda zarar ile sonuçlanıyor. Yatırımcılar 2020 yılında bunu fark edemediler çünkü Borsa İstanbul’da soluksuz bir yükseliş yaşandı. 2021 yılında ise testere dediğimiz yatay bir aralıkta seyreden ve bu yatay seyir içerisinde sert düşüş ve yükselişlerin de yaşandığı bir piyasa ile karşı karşıyayız. Yeni yatırımcılar bu piyasa koşullarını da tecrübe edecekler ve alışacaklar. Sene başından itibaren gördüğümüz portföy hareketleri bu kazanımın halen edinilemediği yönünde. Bu yüzden yatırımcılarımıza ulaştığımız her platformda kaldıraçlı işlem yapmamalarını, stop loss ve hedef fiyat stratejilerinin olması gerektiğini iletiyoruz.”

Bankacılık ve sanayi endeksi ayrımının aaslında sadece pandemi boyunca devam eden bir hareket olmadığını, son 10 yılın hikayesi olduğunu belirten Şahin, banka karlılıklarının geri geldiği ve sanayi karlılıklarının yükseldiği bir ortam bulunduğunu söyledi. Şahin, “Bankalar hissedarlarını memnun edecek bir getiriyi sunamıyorlar. Böyle olunca da ister istemez yatırımcı bankaları tercih etmiyor. Sanayi tarafında ise özellikle zayıf TL’nin getirdiği bazı avantajlar var. Türk sanayicisi büyük oranda ihracat yapıyor ve zayıf TL sayesinde hem rekabetçi olabiliyor hem de yüksek gelirler elde edebiliyor. Bir tarafta enfl asyon altında özsermaye karlılığı olan bankalar diğer tarafta ise dövizle gelir elde eden sanayiciler varken, tercih tabii ki sanayiciden yana oluyor” dedi.

Sanayi şirketlerinde döngülerini de yakından takip etmek gerektiğine dikkat çeken Şahin, şöyle konuştu: “Çünkü hizmet sektöründe olduğu gibi bir süreklilik söz konusu değil. Makro koşullar sanayicilerin işlerini çok etkiliyor.

Demir, çelik başta olmak üzere bütün metallerin fiyatları yükseldi ve marjlar çok açıldı. 2021 yılı hem Türkiye’de hem de dünyada demir-çelik üreticilerinin yılı oluyor. Diğer taraftan ihracatçı şirketler için 2021 yılı çok daha iyi geçecek. Çünkü 2020 yılında bütün dünya daralma gösterdi ve ihracat yapan şirketlerimiz de ciro kaybına uğradı. Buradan gelen ertelenmiş talep 2021 yılında kendini ortaya çıkartıyor. Bizim de ana ihracat pazarımız Avrupa. Baktığımızda beyaz eşya ve otomotiv gibi sektörlerin öne çıktığını görüyoruz. Avrupa’da normalleşme arttıkça, baskılanmış talep hızlanacak ve üreticilerimiz de 2020 öncesi üretim kapasitelerini yakalayacaklardır.”