2020'de ABD'nin siyasi gündemine başkanlık seçimleri damga vurdu
WASHINGTON (AA) – Geride kalan yılda, başta Kovid-19 salgını olmak üzere hem ülke içi hem de uluslararası alanda yoğun bir gündem yaşayan ABD’de en yoğun siyasi gündem ise 3 Kasım Salı günü yapılan başkanlık seçimleri oldu.
Cumhuriyetçi Donald Trump ve Demokrat Joe Biden’ın kıyasıya yarıştığı başkanlık seçimleri son dönemde ülkede gerçekleştirilen en kritik, tartışmalı ve kaotik seçimler olarak kayda geçti.
Seçimlere Kovid-19 salgını kadar siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucunda hayatını kaybetmesiyle başlayan ırkçılık tartışmaları da etki etti.
2020 başlarında ABD’nin gündeminde azil soruşturması
Başkanlık seçimleri öncesinde gündemi belirleyen ana konu, Eylül 2019’da başlatılan ve 2020’nin ilk aylarına kadar süren Başkan Trump’a yönelik azil soruşturması oldu.
Kovid-19’un yeni ortaya çıkmaya başladığı bu dönemde ülke gündeminde Trump’ın azledilip azledilmeyeceği sorusu vardı.
Soruşturmada Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile temmuz ayında yaptığı telefon görüşmesinde, siyasi rakibi Demokrat Joe Biden’a karşı koz elde etmeye çalışmakla suçlanıyordu.
Yaklaşık 5 aylık süreçte Temsilciler Meclisinde aralık ayında iki azil maddesiyle suçlanan Trump, 5 Şubat’ta Senato’da yapılan oylama sonucunda her iki suçlamadan da aklandı.
Trump, Demokratları kendisine karşı “tezgah” kurmak ve “darbe” ile suçladı ve seçim kampanyasında bu söylemleri yoğun şekilde kullandı.
Ön seçim döneminde Biden’ın yükselişi
ABD’deki ön seçim süreci 5 Şubat 2020’de Iowa’da yapılan ön seçim ile başladı. Trump, Cumhuriyetçi Partinin adaylığını kesinleştirmişken, Demokrat Partinin, mevcut başkanın karşısına kimi çıkaracağı merakla bekleniyordu.
Ön seçim sürecinde diğer Demokrat başkan aday adayları ile hararetli tartışmalara imza atan Biden, 5 Şubat 2020’de Iowa’da Demokrat aday adayları arasında yapılan ilk ön seçimi 4. sırada, 11 Şubat’ta New Hampshire’da yapılan ikinci ön seçimi ise 5. sırada bitirdi.
Ay sonunda Güney Carolina’da yapılan ön seçimde ivme yakalayan Biden, Demokrat rakipleri Pete Buttigieg, Amy Klobuchar ve Elizabeth Warren’ın yarıştan çekilmesiyle büyük avantaj yakaladı.
3 Mart’taki Süper salı olarak nitelendirilen ve 14 eyalette yapılan ön seçimlerin 9’unu kazanan Biden, 8 Nisan 2020’de Bernie Sanders’ın da yarıştan çekilmesiyle partisinin tek başkan adayı olarak kaldı.
Ülke, Kovid-19 salgını ve Floyd olaylarıyla sarsıldı
Kovid-19 salgınının etkilerini mart ayından itibaren yoğun olarak hisseden ABD, 25 Mayıs’ta Minnesota eyaletinde siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucu öldürülmesiyle ciddi bir ırkçılık tartışması içine de girdi.
Başkent Washington DC ve New York başta olmak üzere birçok eyaletteki büyük şehirlerde şiddet olaylarının da yaşandığı sokak gösterileri yapıldı.
Yaz aylarında Floyd olayları tansiyonu artırırken, sonbaharla birlikte yeniden siyasi gündem, seçimler ve salgın ana gündem başlıkları olmaya başladı.
Trump’ın Kovid-19’a yakalanması gündem oldu
Öte yandan, Kovid-19’a yönelik takındığı tavırla eleştirilen ve salgını “hafife aldığı” öne sürülen Trump, seçime yakın zaman kala Kovid-19’a yakalandı.
Trump, 1 Ekim’i 2 Ekim’e bağlayan gece, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, eşi ve kendisinin Kovid-19’a yakalandığını duyurdu.
2 Ekim’de önlem amaçlı Walter Reed Askeri Hastanesine kaldırılan Trump, 5 Ekim’de taburcu oldu.
Trump’ın virüs kapması nedeniyle 15 Ekim’de planlanan ikinci başkanlık tartışması da iptal edildi.
Milyonlarca seçmen salgının gölgesinde oy kullandı
ABD’de 2020 başkanlık seçimleri, mart ayından itibaren ülke genelinde etkili olan Kovid-19 salgınının gölgesinde 3 Kasım’da gerçekleştirildi.
Adaylar Kovid-19 konusunu tartışmaların odağına taşırken, kamuoyunun kararında da virüse karşı alınan ya da alınmayan önlemler ve kriz yönetimi önemli rol oynadı.
ABD’de esasen uzun zamandır var olan “posta yoluyla oy kullanma” yöntemi, salgın nedeniyle neredeyse seçmenlerin yüzde 70’ini kapsayacak şekilde genişletildi. Ancak bu adım, gerek seçim öncesindeki tartışmaların gündeminin, gerekse seçim sonuçlarının belirlenmesinde kritik rol oynadı.
Trump, seçimden önce ve sonra posta yoluyla oy kullanma yöntemiyle Demokratların “hile” yaptığını ve “seçimleri çaldığını” savundu.
Ayrıca postayla kullanılan oyların sayılmasıyla, Biden seçim gecesindeki ilk sonuçlarda geride olduğu birçok eyalette öne geçerek, seçimlerde ipi göğüsledi.
Rekor sayıda katılım
Yine postayla oy kullanmanın kapsamının da genişletilmesinin etkisiyle, 2020 seçimleri ülke tarihinde en yüksek katılımlı seçim oldu.
Biden, 81 milyondan fazla oy ile ülke tarihinde en çok oyu alan başkan adayı olurken, Trump da 74 milyondan fazla oy ile ABD seçimleri tarihinde en çok oyu alan ikinci aday oldu.
Seçim gecesi Wisconsin, Michigan, Pennsylvania gibi kritik eyaletlerde önde olan Trump, postayla gelen oyların sayılmasıyla birçok eyaleti kaybetti.
Biden 306 delegeye ulaşırken, Trump 232 delegeyi hanesine yazdırabildi.
14 Aralık’ta 50 eyalette seçici kurul delegeleri oylarını kullanarak Biden’ı 306 oyla ABD Başkanı seçmiş, Trump ise 232 oyda kalmıştı.
Trump seçim sonuçlarını hala kabul etmiyor
Başkan Trump, Demokratların özellikle kritik eyaletlerde seçimlere “hile” karıştırdığını ileri sürerek, sonuçları reddediyor.
Birçok eyalette seçimlere itiraz eden Trump ekibi, herhangi bir kazanım elde edemedi.
6 Ocak’ta Kongre’de yapılacak oturumda tüm eyaletlerin temsilcileri, Senato Başkanı da olan Mike Pence’in başkanlığında seçim sonuçlarını resmileştirecek.
Biden, 20 Ocak’ta yapılacak törenle yemin ederek görevine resmen başlayacak.