AGİT Minsk Grubunun 28 yılda çözemediği kriz 44 günde sonlandırıldı
ABD, Rusya ve Fransa, yıllarca Dağlık Karabağ krizinin çözümünü AGİT Minsk Grubundan beklese de Ermenistan Azerbaycan toprakları üzerindeki işgaline devam etti.
BaküAvrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubunun 28 yıl boyunca çözemediği sorun, Azerbaycan ordusunun sahadaki başarılı operasyonlarıyla 44 günde Ermenistan’ın ateşkese imza atmak zorunda kalması ile son buldu.
Ermenistan’ın Dağlık Karabağ‘ı işgal etmesiyle başlayan krize çözüm bulmak amacıyla AGİT tarafından 1992’de kurulan ve 6 Aralık 1994’ten bu yana eş başkanlıklarını ABD, Fransa ve Rusya’nın yürüttüğü Minsk Grubu, ateşkes çağrısı ve müzakereyapmaktan öteye gidemedi.
Üçlü eş başkanlık sisteminin 1997’den itibaren başlaması ile eş başkanların tekeline geçen çözüm süreci bugüne kadar devam etti. Eş başkanlar çok sayıda öneri ve plan getirdi ancak Ermenistan’ın bu çözümlere yanaşmamasından girişimler hep sonuçsuz kaldı.
Her defasında ABD, Rusya ve Fransa Dağlık Karabağ krizinin çözüm adresini AGİT Minsk Grubu olarak gösterse de Ermenistan, Azerbaycan toprakları üzerindeki işgaline devam etti.
Zamanla Minsk Grubu sadece Azerbaycan ve Ermenistan cumhurbaşkanları ve dışişleri bakanlarının görüşmesini organize eden yapıya dönüştü.
ABD, Rusya ve Fransa’nın çıkarları
ABD, Rusya ve Fransa’dan oluşan “Minsk üçlüsü”, çatışmalara barışçıl ve uluslararası hukuk doğrultusunda çözüm sunmaktan ziyade bölgedeki ulusal çıkarlarını “dikte etmek” için statükoyu korumak istedi.
Rusya, müzakere sürecinde bölgedeki hegemonyasını güçlendirmek ve sınırlarında ulusal çıkarlarını korumak yönünde adımlar attı. ABD, enerji ve nakliye yollarındaki kontrolünü artırmak için bölgedeki ekonomik ve siyasi çıkarlarını geliştirmeyi hedefledi. Fransa ise Avrupa Birliği’nin (AB) çıkarlarını öne sürerek bölgedeki “ekonomik pastadan” pay kapmak istedi ve ülkede etkin olan Ermeni lobisinin istekleri doğrultusunda hareket etti.
Azerbaycan’ın uluslararası hukuka uyma çağrısı karşılıksız kaldı
Azerbaycan, meselenin çözümü ve uluslararası hukukun temel kurallarına uyulması için çağrılarda bulundu. Bakü yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) başta olmak üzere uluslararası kuruluşlara ilgili kararları uygulamaya, eş başkanları da daha ciddi çabalar sarf etmeye davet etti.
Ancak eş başkanlar sorunu çözmeye değil, çözümsüzlüğün ömrünü uzatma yönünde tavır ortaya koydu. Azerbaycan’ın bu yöndeki çabaları karşılıksız kaldı.
Farklı çözüm arayışlarını da sürekli sabote eden eş başkanlar, sorunun çözümü konusunda sadece kendilerinin yetkili oldukları konusunda ısrarlı açıklamalar yaptı.
Temmuzda, Ermenistan’ın Azerbaycan sınırındaki provokasyonunu müteakip Azerbaycanlı yetkililerin, Minsk Grubuna ve uluslararası kuruluşlara “çözüme yönelik etkili adımlar atması” konusundaki ısrarlı çağrıları yine karşılıksız kaldı.
AGİT Minsk Grubunun bu etkisizliği ve sessizliği karşısında Ermenistan 27 Eylül’de Dağlık Karabağ’da Azerbaycan’a karşı yeni provokasyonlara girişti. Ermeni ordularının Azerbaycan mevzilerine ve sivil yerleşim birimlerine saldırılarda bulunması üzerine Azerbaycan ordusu, tüm topraklarını Ermenistan işgalinden kurtarmak için kapsamlı askeri harekat başlattı.
Azerbaycan ordusu, bu tarihten itibaren Karabağ’da başlattığı karşı operasyonda 9 Kasım’a kadar 5 il, 4 kasaba ve 286 köyü işgalden kurtardı.
Azerbaycan ordusu, topraklarını kurtarmak için başlattığı operasyonda Ermeni ordusuna ağır darbeler vurarak bu ülkeyi hezimete uğrattı.
Ermeniler büyük kayıplar vererek geri çekilirken, arkasında çok sayıda silah ve mühimmat bıraktı.
Ermenistan ordusu, işgal altındaki Dağlık Karabağ ve etrafındaki bölgelere yerleştirdiği tank, zırhlı araç, füze ve topçu bataryalarının büyük kısmını kaybetti. Ermenistan’a ait 6 adet S-300 hava savunma füze sistemi dahil pek çok ağır silah ve savaş uçakları da imha edildi.
Azerbaycan ordusunun başarısında Türkiye ve İsrail’den aldığı silahlı insansız hava araçları (SİHA) büyük rol oynadı.
44 günde cephede yenilen Ermenistan, 10 Kasım’da Azerbaycan ile Dağlık Karabağ’daki çatışmalara son veren anlaşmaya imza atmak zorunda kaldı. (AA)