Enerji piyasaları eski günlerine dönecek mi?
Enerji piyasaları eski günlerine dönecek mi? Enerji Uzmanı Mehmet Kara enerji gündemini kaleme aldı. Tüm detayları...
Enerji sektörü AUF uygulamasının kalkmasını bekliyor!
Enerji Uzmanı Mehmet Kara enerji gündemini kaleme aldı. Enerji sektörü AUF uygulamasının kalkmasını beklerken gelen sinyallerin, piyasaya müdahalelerin azalacağı ve daha liberal bir yaklaşımın benimseneceği yönünde.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimleri geride kaldı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabinesini duyurdu. Bu kabine değişikliğiyle birlikte ekonomi aktörleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na atanan Mehmet Şimşek'in eylemlerine odaklanmış durumda. Piyasa katılımcıları, yeni Bakanın ilk adımlarını heyecanla bekliyor. Ancak şu anda gelen sinyaller, piyasaya müdahalelerin azalacağı ve daha liberal bir yaklaşımın benimseneceği yönünde.
Eski günlere dönülmesi sadece finans alanındaki görev değişiklikleri ve uygulamalarla sınırlı kalmayabilir. Diğer alanlarda da piyasalaşma sorunları olduğunu düşünüyorum. Özellikle enerji sektöründe, 2001 yılında yapılan düzenlemeler ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) kuruluşuyla başlayan piyasalaşma ve serbestleşme süreci, son yıllarda duraksama yaşamış durumda.
Örneğin, akaryakıt fiyatları uzun yıllar belirli bir formülasyonla serbest bırakılmışken, son zamanlarda fiili müdahalelerle sık sık karşılaşılmaktadır. Piyasa istikrarı yerine tüketici koruması adına fiyatlara tavanlar konulduğu gözlemlendi. Ancak yıkıcı rekabete karşı taban fiyat belirlenmesi gibi bir uygulama bugüne kadar görülmedi.
Peki bu açıdan elektrik piyasasında durum nasıl?
Elektrik piyasası, fiyatların arz ve talebe göre serbestçe şekilleneceği bir yaklaşım ile oluşturulmuş olsa da durum farklı görünmektedir. Azami Uzlaştırma Fiyatı (AUF) adı altında getirilen bir mekanizma, elektrik borsasında fiyatların belirli bir seviyede oluşmasını sağlamaktadır. Bu mekanizma, elektrik üreticilerine ödenecek para miktarını belirlemektedir, bağımsız olarak piyasa fiyatlarına göre ayarlamalar yapılmaktadır.
Bu mekanizma, elektrik arz güvenliğini sağlama amacıyla Nisan 2022'de geçici olarak devreye alınmış olup daha sonra iki kez uzatılmış ve şu anda hala yürürlükte bulunmaktadır. Ancak aslında mekanizmanın gerçek nedeni, elektrik fiyatlarında kaçınılmaz olarak ortaya çıkan yükselişi durdurmaktır. Girdi maliyetleri arttıkça, bu mekanizma ile fiyatlara müdahale edilmektedir. Bu nedenle AUF mekanizması, fiyatlara müdahaleden başka bir şey değildir ve uzatıldıkça kalıcı bir müdahale haline gelmektedir.
Bu uygulamanın, serbest fiyat oluşumuna müdahalenin ötesinde başka çıktıları da bulunmaktadır. Yıllardır enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla teşvik edilen yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretim yatırımları yapan aktörler, piyasa şartlarında üretim yapamayan ithal kömür ve doğalgaza dayalı elektrik üretim tesislerinin destekçisi durumuna gelmişlerdir. Üretim maliyetlerindeki artışın tüketici fiyatlarına yansımasını önlemek için kamu kaynakları kullanılırken, özel sektör oyuncularının bir kısmına ekstra maliyet yüklenmiştir.
Neler beklenmeli?
Para ve sermaye piyasalarında beklenen makas değişikliğinin bir benzerini enerji piyasalarında da beklemeli miyiz? Yani yeni kabine fiyatları baskı altında tutmak yerine serbest salınıma bırakır mı? Hatta, nasıl ki yeni Maliye Bakanı ile birlikte yeni bir Merkez Bankası Başkanı beklentisi ortaya çıkmışsa, Enerji Bakanı’nın yanına da yeni farklı bir anlaşıyla çalışacak bir EPDK ve/veya EPDK Başkanı neden olmasın?
Şirketlerin bu beklentileri gerçekleşirse borsadaki enerji şirketlerinin karlarına da olumlu etki edecektir. Dolardaki yükselişte dolar ile satış yapan bu şirketlere olumlu yansıyabilecektir.