Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ: İnsan tasarruf edilecek bir kaynak değildir
Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, panik aksiyonlardan kaçınılması gerekliliğine dikkati çekerek, “Verimsizliğe yol açan maliyetler tarafında kısılabilecek ne varsa ona bakmalıyız ama burada asla ve asla insan, tasarruf edilecek bir kaynak değildir. Bu dönem, sosyal olarak da birbirimize sahip çıkmamız gereken bir dönemdir.” dedi.
Vodafone Business ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergileri öncülüğünde düzenlenen CEO Club toplantıları online platforma taşınarak “CEO Club Online Summit” olarak gerçekleştirildi.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin moderatörlüğünde gerçekleştirilen online toplantıda konuşan Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, koronavirüs salgınına karşı aldıkları önlemlere ilişkin soru üzerine, 25 yıldır dijital kanallara çok ciddi yatırım yapan bir banka olduklarını belirterek, dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu bu süreçte hep birlikte gördüklerini söyledi.
Baştuğ, banka aksiyonlarını son dönemde dijitale çok fazla yönlendirmeye başladıkları, özellikle 17 Mart’tan bu yana müşterilerinin evde kalması ve şubeye gelmeden işlemlerini halledebilmesi için bir dizi önlem aldıklarını anlattı.
Dijital kanal kullanımını artırmak için çok ciddi önlemler aldıklarını, ortak ATM’lerden ve bankanın kendi ATM’lerden para çekme limitlerini, EFT limitlerini, mobil ve internet para transfer limitlerini yükselttiklerini, ATM’lerden para çekme komisyonlarını sıfırladıklarını hatırlatan Baştuğ, “Bu süreçte şubeye gelen müşterilerin sayısı yüzde 50 azalırken, dijital kullanımlarda aynı oranda yükseliş başladı. Daha önce dijitalle hiç tanışmamış insanlar dijital müşteri olmaya başladı. Bu süreçte QR kodla para çekme gibi sistemlerimiz inanılmaz etkin kullanılmaya başlandı.” ifadelerini kullandı.
Baştuğ, sürecin topluma dijitalleşmeyi zorlayarak öğrettiğini belirterek, “Dijitalleşmeyle ilgili bu süreçte en etkinliği kim sağladı deseler cevap kesinlikle koronavirüs olur. CEO veya diğerleri değil.” diye konuştu.
“Genel müdürlü kadrosunun yüzde 90’ını evinde”
Recep Baştuğ, personelin uzaktan çalışma imkanı ve motivasyonu konusunda dışarıdan yardım, destek veya danışmanlık alıp almadıklarına dair bir soruya karşılık, böyle bir süreçte çok etkin kullanabilecekleri bir altyapıya sahip olduklarını söyledi.
Bu süreçte İspanya gibi bir örneklerinin bulunduğunu belirten Baştuğ, BBVA’nın ana ülkesi İspanya’nın süreçle ilgili kendilerini sürekli bilgilendirdiğini, onların yaptığı veya yapmadığı hataları, aldığı önlemleri kendilerine devamlı ilettiğini bildirdi.
Baştuğ, sektördeki diğer bankalardan daha önce tedbir almalarının İspanya sayesinde olduğunu kaydederek, bu dönemde henüz salgının başlarında ciddi önlemler aldıklarını, etkinlikleri iptal ettiklerini, yurt dışından gelen çalışanların evlerinde kaldığını anlattı.
İzin kullanımlarını kolaylaştırdıklarını, şubede olmaması gereken herkesi evlerine gönderdiklerini aktaran Baştuğ, 7-8 bin civarında olan genel müdürlük kadrosunun yüzde 90’ının evinde olduğunu, bankanın yüzde 30 oranla ofislerden çalıştığını, çağrı merkezlerini olduğu gibi evlerine gönderdiklerini, evlerdeki personelle düzenli olarak iletişimde olduklarını ifade etti.
Baştuğ, “Operasyonlarımızda hiçbir aksaklık olmadı. Bugün Garanti BBVA’nın herhangi bir müşterisi daha evvel ne yaptıysa aynı şekilde yapmaya devam diyor. Sadece birbirimizi görmüyoruz, birbirimizle konuşuyoruz.” şeklinde konuştu.
“Bankaların likiditesi, nakit akışını rahat karşılayabilecek”
Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, kredi taksit ötelemeleri ve yeni kredi kullanımının nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine, salgını en az hasarla atlatabilmek için neler yapacaklarına odaklandıklarını söyledi.
Hizmet ve müşteri anlayışında değişen bir durum olmadığını belirten Baştuğ, “Tüm müşterilerimizin talepleri ertelenmeden karşılanabilir durumda. Herhangi bir ödeme, kredi kullandırımı bu süreçte sunduğumuz hizmetlerde en ufak bir aksama olmadan yerine getiriliyor. Yurt içi veya yurt dışı tüm paydaşlarımızla aynı iş trafiğini yönlendirecek şekilde konumlanmış durumdayız. Burada aslında tüm bankacılık sektörü iyi sınav veriyor.” diye konuştu.
Baştuğ, faizlerin ve ana para ödemelerinin ertelenmesinin yerinde olduğunu ifade etti.
Önceliklerinin çarkların durmaması ve üretimde kesintiler olsa da sanayi tesislerinin sürdürülebilir tutulması olduğunu vurgulayan Baştuğ, şöyle devam etti:
“Bankacılığın şu anki durumu, konumu, sermaye gücü her sektöre ve firmaya göre bu işlemi yapabilecek durumda. Alınan ekonomik kararları çok müspet buluyoruz ve destekliyoruz. Hatta bazı firmaların ihtiyaçları bu kararların daha ötesinde aksiyon alınmasını gerektiriyorsa bankaların bunu alabilecek durumları da var. Burada bekletimiz bu dönemi şeffaf olarak atlatmamız. Firmalarımızın bize tüm şeffaflığıyla açılmasını istiyoruz. Önümüzde nakit akışını öngöremediğimiz birkaç ay var. Nisan ayında çok ciddi bir nakit akışı problemi olacak sektörde. Ancak iyi tarafı şu; bankaların likiditesi, mali gücü bunu çok rahat karşılayabilecek durumda. O yüzden kimsenin panik yapmaması, bu konuda endişe etmemesi lazım. Birbirimizi anlayarak, birbirimize destek vererek bu süreci çok rahat atlatırız.”
“Bireysel kredi taleplerinde yüzde 50’nin üzerinde düşüş var”
Baştuğ, Türkiye’nin büyüme ve diğer ekonomik göstergeler açısından 2019’un son iki ayıyla birlikte çok iyi bir döneme girdiğini belirterek, mart ortasıyla birlikte sürecin kesintiye uğradığını söyledi.
Yeni dönemi birkaç faza ayırmak gerektiğini belirten Baştuğ, ilk fazda, nisan ayıyla birlikte gerek kurumsal firmaların gerek KOBİ’lerin likit kalmak amacıyla kredi talebinin artacağını, süreç sonlanana kadar kredi taleplerinin olacağını anlattı.
Baştuğ, bankaların bu talepleri karşılayabilecek likiditeye sahip olduğunu, paniğe gerek olmadığını ve Merkez Bankası’nın bankaları desteklediğini dile getirdi.
İkinci fazda kredi talebinin yavaşlayacağını ifade eden Baştuğ, bundan sonra normale dönmenin biraz zaman alabileceğini bildirdi.
Baştuğ, konut, tüketici ve taşıt gibi bireysel kredi taleplerinde yüzde 50’nin, kredi kartı harcamalarında yüzde 30’un üzerinde düşüş yaşandığına dikkati çekerek, “Cirosu artan tek sektör marketler ve gıdayla ilgili firmalar. Onun dışındaki sektörlerde yüzde 50’ye varan, yüzde 50’yi aşan düşüşler var.” dedi.
“Küresel anlamda en çok yatırım dolara oldu”
Baştuğ, yatırımların hangi araçlara yöneldiğine dair bir soruya karşılık, herkesin salgına karşılık olumlu bir gelişmeyi duymak istediğini, yatırımcıların riskli yatırım enstrümanlarından çıkarak güvenli limanlara yöneldiğini söyledi.
Son dönemde en çok dolara yönelme görüldüğünü dile getiren Baştuğ, tüm dünyada dolar talebinin arttığını, Türkiye’nin risk priminin (CDS) yükseldiğini ve pay piyasalarında düşüş yaşandığını anlattı.
Baştuğ, Türkiye adına olumlu gelişmeler arasında Türk lirası mevduatta düşüş yaşanmamasının ve döviz mevduat hesaplarında ciddi bir artış olmamasının söylenilebileceğini kaydetti.
“Çalışanlarımıza hedef baskısı yapmıyoruz”
Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, Türk bankacılığının bu tür sınavları çok başarılı atlattığını birçok kez gördüğünü, yine aynısının olacağını söyledi.
Türk bankalarının hem sermaye hem de yönetsel gücüyle bu süreci şu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da çok iyi yöneteceğini ifade eden Baştuğ, “Şu ana kadar hem yasal düzenleyiciler hem de sektör olarak bizler koordineli bir şekilde hareket ettik. Hakikaten sektör adına çok mutluyum. Dijitalleşmede yaptığımız yatırımların ne kadar değerli olduğunu bu süreçte bir kez daha gördük.” diye konuştu.
Baştuğ, tek önceliklerinin sağlık olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kendimizden başlayarak herkesin sağlığını gözetmek durumdayız. Rakamlar sonradan gelir. Hedefleri sıfırladık, çalışanlarımıza hedef baskısı yapmıyoruz, yapmayacağız da çünkü bugün böyle bir dünya değil burası. Biz dahil bütün bankalar evden çalışan sayısını artıracak, artırmak zorunda ancak bu oran istesek de sıfırlanmıyor. İşimizin doğası gereği müşterilere kesintisiz hizmet sunabilmemiz için şubelerde olmak zorundayız. Sektörde çalışan arkadaşlarımızın özverili çalışmalarının karşılık bulmasını temenni ediyorum. Biz çok ciddi kamusal hizmet yapıyoruz. Bütün banka personellerine ve kendi çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
“Hiçbir müşterimizi istismar etmeyeceğiz”
Baştuğ, çalışanların psikolojilerinin de çok önemli olduğuna işaret ederek, onlara psikolojik anlamda destek sağlayacak uygulamaların olduğunu söyledi.
2017 yılında servis modelinde değişikliğe gittiklerini, bütün satış kadrolarının tabletler üzerinden işlem yapabilme kapasitesine sahip olduğunu anlatan Baştuğ, “Biz bunu 2017’de dijitalleşme adına yapmıştık ama bugün bizim satış gücümüz haline geldi.” dedi.
Baştuğ, bu dönemin en kritik noktalarından birisinin de banka bilanço yönetimi olduğuna dikkati çekerek, “İşi yönetirken bizim bilançomuzu da iyi yönetmemiz lazım. Çünkü sağlıklı bilanço ile bu ülkeye destek olabiliriz. Sermayeyi en etkin nasıl kullanabileceğimize yönelik kendi içimizde stres senaryoları geliştiriyoruz. Bu sürecin geçici olduğunu bilerek bundan sonrasının hazırlığını yapıyoruz. Biz hiçbir şekilde bu dönemde ekonomik anlamda fırsatçılık yapmayacağız, hiçbir müşterimizi istismar etmeyeceğiz. Bu bittiğinde de bu dönemde yaptığımızın karşılığını alacak şekilde konumlanmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Şu anda uzaktan işlem yapmanın güvenilirliğine inanç test ediliyor”
Baştuğ, dijitalleşmeye yatırım yapan şirketlerin bu dönemde hızlı aksiyon alabildiğini belirterek, “Müşterilerine kesintisiz hizmet verebildiler. Bizim gibi şirketlerin avantajı haline geldi. Bundan sonraki süreçte dijitalleşme daha da artacak. Şu anda uzaktan işlem yapmanın güvenilirliğine inanç test ediliyor. Toplum bu konuda bilinç sahibi olacak. Bu hem bankacılık hem de dijitalleşme ile haşır neşir olan sektörlerin ileride müşteriyi ikna etme konusunda bundan öncekinden daha kolay süreç ile karşılaşacaklarını düşünüyorum.” diye konuştu.
Dünyada müşterinin hiçbir şekilde şubeye gitmeden, dijital olarak başladığı süreci dijital olarak bitirebildiğini aktaran Baştuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bu süreç tamamlanmadı. Yasal alt yapının hazırlanması lazım. Türkiye’de dijitalde ne yaparsanız yapın, şubeye gidip ıslak imzayı atmadan müşteri olamıyorsunuz. Özellikle gelişmekte olan ülkeler bu süreçleri tamamladı. Bunu da halledersek insanların evlerinden hiç çıkmasına gerek kalmadan bütün bankacılık enstrümanlarını kullanılabilir hale geliriz. Biz altyapı olarak buna müsaitiz ama regülasyon müsade etmediği için yapamıyoruz. Bankacılıkta şubelerin rolü değişecek. Şubeler operasyon faaliyetten ziyade müşteriye danışmanlık gibi daha katma değerli hizmet sunacaklar. Bundan sonraki süreçte bankaların dijitalleşme ile ilgili süreçleri doludizgin gidecektir. Bu sürecin pozitif etkilerinden birisi de dijitalleşme ile ilgili algının herkes tarafından kabul edilmesi olacaktır.”
“Destek paketlerinin devamı gelecektir”
Baştuğ, “Sokağa çıkma yasağıyla şubeleri kapatmak durumunda kalırsanız, nasıl aksiyon alacaksınız?” şeklindeki soru üzerine, nakit, paraya dokunmayan hizmetlerin yüzde 99’unu dijital kanallardan sunabilir durumda olduklarını aktararak, “Garanti BBVA olarak evlerden bütün müşterilerimizin ihtiyaçlarını görür haldeyiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın. Türkiye’nin sağlığı açısından idarenin vereceği karar tartışmasız en doğru karar olacaktır. Bankalar ve Garanti BBVA buna hazır.” dedi.
Baştuğ, enseyi karartmamak gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bankalar sermaye yapısı, gücü ve yönetim kalitesiyle kamunun en büyük destekçisi olacaktır. Bütün aktörler üstüne düşeni yapacak ve biz bu süreçte düzgün bir yere gideceğiz. Dünya düzelecek ki biz de düzelelim. Panik aksiyonlardan kaçınmalıyız. Verimsizliğe yol açan maliyetler tarafında kısılabilecek ne varsa ona bakmalıyız ama burada asla ve asla insan tasarruf edilecek bir kaynak değildir. Bu dönem sosyal olarak da birbirimize sahip çıkmamız gereken bir dönemdir. İnsanımıza sahip çıkmamız lazım.” diye konuştu.
Destek paketlerine ilişkin Baştuğ, içerik olarak da kurgu olarak da doğru dizayn edilmiş paketler olduğunu belirterek, “Hükümetin açıkladığı destek paketlerini öncü olarak görüyorum. Bunun devamı gelecektir.” dedi.
“Vodafone olarak hizmetlerimizin devamlılığını sağlamaya odaklanıyoruz”
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin da tüm dünyanın olağanüstü bir süreçten geçtiğini belirterek, dijitalleşmenin öneminin bugün bir kez daha görüldüğünü vurguladı.
İş dünyasının uzaktan çalışma dönemine geçtiğini ve bu süreçte Vodafone Business olarak işletmelerin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunduklarını ifade eden Şahin, şunları kaydetti:
“Vodafone olarak biz de bu süreçte iletişim gibi son derece kritik bir alanda hizmet sunmanın bilinciyle, ülkemiz için bu zorlu dönemde hizmetlerimizin devamlılığını sağlamaya odaklanıyoruz. Ekiplerimizin çalışmaları kesintisiz sürüyor. Evden çalışmayı destekleyen teknolojilerimizle işletmelerimizin iş sürekliliğine destek oluyoruz. Bu teknolojiler, binlerce çalışanı olan çağrı merkezlerinin dahi ofise gitmeye gerek kalmadan evden çalışmasını destekliyor, evden güvenli ve kesintisiz bağlantı kurulmasını sağlıyor. Minimum personelle de olsa üretime devam etmesi gereken tesislerde ise çalışanların 1,5 metrelik sosyal mesafeyi korumasını sağlıyor. Her zaman olduğu gibi bu süreçte de işletmelerin yanında olmaya, ihtiyaçlarına uygun terzi usulu çözümler geliştirmeye devam edeceğiz. Bu süreci de hep birlikte en kısa sürede ve en az hasarla atlatacağımıza inanıyoruz.”
Bu arada, online olarak gerçekleştirilen “CEO Club” toplantısına yaklaşık 250 kişi katıldı.