İdlibli savaş mağdurları 'çamur' kentlerini yaşam alanına çevirmek için yardım bekliyor
İdlibli siviller, 9 yıldır Esed rejimi ve destekçilerinin yoğun bombardımanına maruz kalıyor.
Evleri yıkılan, iş yerleri yerle bir olan anne-babalar, okulları, parkları enkaza dönen çocuklarıyla göç yoluna düşüyor.
Doğup büyüdükleri topraklarını terk etmekten başka seçenekleri kalmayan aileler, yanlarına alabildikleri birkaç parça eşyayla Türkiye sınırına doğru hareket ediyor.
İdlib’in kuzeyindeki arazilere varan ailelerin kimi, sivil toplum örgütlerinin sağladığı çadırlarda, kimi kendi imkanlarıyla kurdukları barınaklarda toplu halde yaşamaya başlıyor.
Altyapısız, rast gele vücut bulmuş yerleşkeler, özellikle kış koşullarına son derece dayanıksız. Yaz sıcağında kumaşları yıpranan çadırlar, ilk yağmurlarla su almaya başlıyor.
Çadırların çevresini çamur kaplarken, çıplak ayağına ya terlik ya plastik bot giymiş çocuklar, bata çıka oyun oynuyor.
En olumsuz koşullarda dahi hayatta kalmanın bir yolunu bulan ailelerin, çadırlar arasında büyüttüğü yeşillikler de dikkati çekiyor.
“Yağmur kuruyana kadar çadırda mahsur kalıyoruz”
Diya 9 kampına sığınan sivillerden Kasım Yusuf, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İdlib’in güney kırsalında yer alan Kefer Rumah beldesinden yaklaşık 1,5 yıl önce göç ettiğini söyledi.
Yusuf, “İkamet ettiğimiz çadır kampında herhangi bir hizmet yok. Çadırlara su dağıtacak tankerlere, ambulansa ve okula gidecek çocuklara geçit yok.” dedi.
“Yağmur kuruyana kadar çadırda mahsur kalıyoruz.” diye konuşan Yusuf, şöyle devam etti:
“Yaklaşık 4 aydır kimse yardım etmiyor. Sadece bir koli hijyen paketi geldi. Sobamız yok. Kömürümüz ve odunumuz yok. Burada çoğu çadırların sobası yok. Burada yaşlı, hamile veya bebeği olan aileler var. Çadırlar su sızdırıyor ve battaniyemiz yok.”
“Kampın en önemli ihtiyacı çakıl taşı”
Yusuf, “Çadırlar yağmur suyu sızdırdığı zaman altına tencere, kova veya leğen koyuyoruz. Çadırlarımız yazın sıcak nedeniyle yıprandı.” şeklinde konuştu.
“Kampın en önemli ihtiyacı çakıl taşı. Çadıra, sobaya da ihtiyacımız var.” diyen Yusuf, sivil toplum kuruluşlarının yardım eli uzatmasını beklediklerini vurguladı.