Şam’ın Düşmesi Türkiye Ekonomisine Nasıl Yansır? Uzman Ekonomist Ali Bahçuvan Cevapladı
Şamda rejimin değişmesi ile beraber, Türkiye Cumhuriyetine yakınlığı ile bilinen grupların idareyi ele alması ile ekonomiye ilişkin umutlar da artıyor. Peki bu durum Türkiye'yi nasıl etkileyebilir? Uzman ekonomist Ali Bahçuvan'a sorduk. İşte detaylar...
Şamda rejimin değişmesi ile beraber, Türkiye Cumhuriyetine yakınlığı ile bilinen grupların idareyi ele alması ile ekonomiye ilişkin umutlar da artıyor. Resmi kaynaklardan alınan bilgilere göre:
- 21 Ağustos 2024 – Göç İdaresi Başkanlığı Ülkemizde 3 milyon 99 bin 524’ü geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 221 bin 353’ü uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancılar ve 1 milyon 104 bin 353’ü ikamet izniyle kalan yabancılar olmak üzere toplam 4 milyon 425 bin 230 yasal kalış hakkı bulunan yabancı bulunmaktadır.
- 21 Ağustos 2024 – Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Türk Vatandaşlığı Verilen Suriyeli Sayısı Geçici Koruma kapsamında bulunup Türk vatandaşlığını kazanan Suriye uyruklu kişi sayısı 238 bin 768’dir. Bunların 134 bin 624’ü reşit, 104 bin 144’ü ise çocuktur.
Mülteciler için Türkiye’nin 50 milyar Dolara yakın bir kaynak harcadığı da resmi makamlar tarafından dile getirilmiştir.
Konuya ilişkin bilgisine başvurduğumuz Finansal Yatırımcılar Derneği (Finyad) Başkanı Ekonomist Ali Bahçuvan şunları dile getirdi:
"Öncelikle yıllardır Türkiye ekonomisine 50 milyar dolardan fazla açık oluşturan bir unsurun ortadan kalkması bile ekonomi için iyi bir haberdir. Bundan sonra eğer bölgede otorite boşluğu oluşmadan hızlı bir şekilde demokrasiye geçilir ve istikrar sağlanabilirse yıllardır Türkiye’nin yaptığı fedakarlıkların da unutulmayacağını umuyorum. Özellikle siyasi olarak kurulmuş bağlar ve verilmiş sözler, destekler var. Bu bölgenin hızlı bir şekilde istikrara kavuşmasına da en büyük desteği Türkiye sağlayabilecektir. Türkiye, hem lojistik açıdan hem de teknik bilgi, malzeme ve tecrübe açısından dünyada en iyi durumda olan müteahhitlik sektörü ile altyapı, inşaat ve hastane, okul, adliye gibi kamu binalarını en hızlı şekilde yapabilecek tek ülkedir.
Bunun yanında tarımdan petrokimyaya ve turizme kadar her alanda ticaret yapabilecek konumdadır. Suriye nüfusunun yarıya yakınının artık Türkçe konuşuyor olması ve Türkiye’de yaşamış olması da bu ülkenin hiçbir şekilde Türkiye’den kopartılamayacak durumda olmasını sağlayacaktır.
Türkiye ekonomisi yıllardır eksi yazan bir defteri kapatacak ve artı yapacak yeni sayfalar açacaktır. Ben önümüzdeki günlerden umutluyum" dedi.