Türkiye'nin antik kentleri ziyaretçilerini bekliyor
BURSA(AA) – Türkiye’nin dünyaca ünlü antik kentleri ve ören yerleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede normalleşme süreciyle yeniden misafirlerini ağırlayacak.
Antalya, İzmir, Muğla, Aydın, Manisa, Denizli, Çanakkale, Burdur, Adana, Nevşehir, Adıyaman, Kars ve Bitlis gibi Türkiye’nin pek çok şehrinde yer alan antik kentler ile ören yerleri, yerli ve yabancı turistlerin ziyaret ettiği noktaları olarak ön plana çıkıyor.
Salgınla mücadelede normalleşme süreciyle yeniden turistlerin gezebileceği gözde ziyaret yerlerinden olacak antik kentler ile ören yerlerindeki sessizlik, yerini hareketliliğe bırakacak.
“Kontrollü normalleşme” sürecine hazır olan ve pek çoğu UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’nde yer alan antik kentler ve ören yerleri, Anadolu Ajansı ekiplerince havadan görüntülendi.
Perge Antik Kenti
Tatil için en fazla tercih edilen bölgelerden olan Akdeniz, antik kentleri ve ören yerleriyle de ilgi çekiyor.
Antalya’nın Aksu ilçesinde yer alan ve Geç Klasik, Helenistik ve ağırlıklı olarak Roma döneminin izlerini taşıyan Perge Antik Kenti, turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor.
Termessos Antik Kenti
Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde yer alan ve güçlü savunmasıyla Büyük İskender’in alamadığı şehir olarak tarihe adını yazdıran Termessos Antik Kenti, çok özel yapılar, endemik bitkiler ve yaban hayatıyla ziyaretçilerine başka bir dünyanın kapısını açıyor.
Patara Antik Kenti
Antik Likya Birliği’nin oy hakkına sahip 16 şehrinden biri olan Patara, Büyük İskender’in kuşattığı kentler arasında. Romalılar döneminde önemli bir ticaret merkezi olan Patara’nın, Bizans döneminde de bu önemini sürdürmesi dikkati çekiyor.
Patara Plajı, tarihi ve kültürel mirasıyla ziyaretçilerine muhteşem bir deneyim sunuyor. Kentin kazı çalışmaları Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından sürdürülüyor.
Myra Antik Kenti
Antalya’nın Demre ilçe merkezi ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, adını üzerine kurulduğu ovadan alıyor.
Demre Çayı batısındaki ulaşıma elverişli kanal ile şehrin denizle bağlantısı sağlanırken kanalın diğer yanında yer alan Andriake Limanı’ndan da deniz ulaşımı ve ticareti yürütüldü.
Özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Kilisesi (Noel Baba) ile ünlü Myra’da, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tarafından kazı çalışmaları sürdürülüyor.
Andriake Antik Kenti
Demre ilçesinde Çayağzı mevkisinde yer alan Andriake, Myra’nın Limanı ve civarındaki yerleşim olarak biliniyor.
Milattan Önce 200 yıllarında Andriakos Nehri’nin ağzında Andriake isimli bir şehrin olduğu ve Milattan Önce 197’de 3. Antiokhos’un, Antiokheia’dan çıkarak, Ptolemaioslar’ın elinde bulunan yerleri alarak, filosuyla Andriake’ye geldiği rivayet ediliyor.
Aspendos Antik Kenti
Serik ilçesine bağlı Belkıs köyünde yer alan, antik tiyatrosuyla meşhur Aspendos Antik Kenti, tarihi yapıları dolayısıyla yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği tarihi alanlar arasında yer alıyor.
Xanthos Antik Kenti
Fethiye-Kaş kara yolunda, Fethiye’ye 46 kilometre uzaklıktaki Kınık beldesinde yer alan şehir, Xanthos Nehri (Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kuruldu.
Likya Birliği’nin idari merkezi olarak bilinen Xanthos ören yeri, Likya uygarlığının özgünlüğü ve kazılarda elde edilen buluntuların önemi dolayısıyla UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne dahil edilmişti.
Phaselis Antik Kenti
Antalya’nın Kemer ilçesi Tekirova beldesinde yer alan Milattan Önce 7’nci yüzyılda kurulan Phaselis Antik Kenti, birçok medeniyete ev sahipliği yaptı. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki gemi betimlemeleri Phaselis’in ticari liman hüviyetini vurgular nitelikteki özellikleri arasında yer alıyor. Kent yapıları ve nekropolis alanıyla dikkati çeken Phaselis, yerli ve yabancı ziyaretçilerini bekliyor.
Muğla’nın “Gladyatörler şehri” StratonikeiaUNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ndeki Muğla’nın Yatağan ilçesinde Osmanlı yapılarıyla da kaynaşmış Stratonikeia Antik Kenti, her yıl gün yüzüne çıkarılan yeni eser ve yapılarla ziyaretçilerini büyülüyor.
“Gladyatörler Şehri” olarak anılan Stratonikeia Antik Kenti, yerli ve yabancı ziyaretçilerin gezi rotalarında yerini koruyor. Kentte Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Stratonikeia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt’ün başkanlığındaki araştırmacılar kazı çalışması yürütüyor.
Ege ve Akdeniz’i birleştiren antik kent: Knidos
Ege ve Akdeniz’in birleştiği yerde özel konumu, geçmişte birçok ünlü bilim insanına ev sahipliği yapmasıyla ünlenen 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti, çeşitli çalışmalarla ayağa kaldırılıyor.
Aynı zamanda bir liman kenti olan Knidos’ta kazı çalışmaları Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı tarafından yürütülüyor. Kentte kilise, tiyatro, liman caddesi ve sütunlar dikkati çekiyor.
Sagalassos ve Kibyra
Burdur’un Ağlasun ilçesinde “Aşkların ve imparatorların şehri” olarak bilinen geçmişi Milattan Önce 3000 yılına dayanan ve 2009’da UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne alınan Sagalassos antik kenti, ziyaretçilerini sokaklarında tarihi yolculuğa çıkarıyor.
Yine Burdur’un Gölhisar ilçesindeki “Gladyatörler şehri” olarak bilinen devasa anıtsal yapıların yer aldığı Kibyra Antik Kenti de görkemli bir görsel şölen sunduğu ziyaretçilerini büyülüyor. Görülebilen tüm mimari kalıntıları Roma İmparatorluk Dönemi’ne ait olan kentte kazı çalışması Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi tarafından yürütülüyor.
Mersin’in antik kentleri kapılarını açtı
Doğu Akdeniz’in önemli turizm merkezlerinden Mersin’deki 2 bin 500 yıllık Uzuncaburç Antik Kenti, tarihle iç içe olmak isteyen misafirlerini bekliyor.
Metrelerce uzunlukta sütunlarıyla İzmir’deki Efes Antik Kenti’ni andıran 2 bin 500 yıllık Uzuncaburç, ziyaretçilerine sütunlu ana caddeyi, tören kapısını, tarihi çeşme binasını, Zeus Tapınağı’nı, üzüm hevenkli sandukasını, şans tapınağını, kuzey kent kapısını, amfi tiyatrosunu, burçlarını, Helenistik anıt mezarlarını ve kiliselerini görme imkanı sunuyor.
“Güneşin şehri” olarak adlandırılan ve tarihi yaklaşık 3 bin 500 yıl öncesine dayandırılan Mezitli ilçesindeki Soli-Pompeiopolis Antik Kenti ile Anamur ilçesindeki liman şehri Anemurium Antik Kenti, eşsiz güzellikleriyle ziyaretçilerini bekliyor.
Anavarza Antik Kenti
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Adana’daki Anavarza Antik Kenti, Helenistik, Roma, Bizans, Sasani ve Osmanlı dönemlerine ait kültür izlerini taşıyor. Tarihte “Yenilmezler Şehri” adıyla tanınan Anavarza Antik Kenti’nde, yolunun yanı sıra görkemli kapısı ve surlarıyla dikkati çekiyor.
Efes Antik Kenti
İzmir’in simge yapılarından Selçuk ilçesindeki UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan Efes Antik Kenti, antik dönemin en önemli merkezlerinden biri. Tarih öncesi dönemden başlayıp Helenistik, Roma, Doğu Roma, Beylikler ve Osmanlı dönemleri boyunca kesintisiz yerleşim gören tarihinin tüm aşamalarında çok önemli bir liman kenti ve kültürel ve ticari merkez olma özelliği taşıyor.
Yılda ortalama 1 milyon kişinin ziyaret ettiği Efes Antik Kenti, 100 yıldan bu yana yerli ve yabancı turistleri bölgeye çekiyor.
Smyrna Agorası
İzmir’in en kalabalık bölgelerinden biri olan İkiçeşmelik Caddesindeki Mezarlıkbaşı mevkisinde yer alan Smyrna Agorası, Roma ve Osmanlı’dan günümüze uzanan tarihe tanıklık ediyor.
Kadifekale ile deniz arasında Körfez manzarası eşliğinde kurulan ve yüzyıllar boyu farklı kültürlerden sakinlerini, ziyaretçileri, gezginleri ağırlayan antik kent, bazilikası, tarihi duvar yazıları, depreme karşı korunmuş yapıları ve 2 bin yıllık su kanalıyla tarihten kesitler sunuyor.
Pergamon Antik Kenti ile Bergama Kızılavlu Ören Yeri
UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne 2014 yılında giren Bergama, tarihi boyunca işgallere ve yıkımlara maruz kalmasına rağmen stratejik bir noktada olarak medeniyetlere ev sahipliği yaptı.
Pergamon Antik Kenti’nde Roma imparatorları Traian ve Hadrianus için inşa edilen Traianus Tapınağı ve tapınağın hemen güney yönünün alt terasında Helenistik Döneme ait 200 bin ciltlik kitap koleksiyonuna sahip ünlü Pergamon Kütüphanesi bulunuyor.
Milattan Önce 1. yüzyılda yaşamış yazar ve filozof Pilinius Secundus’un “Küçük Asya’nın en ünlü ve muhterem şehri” olarak tanımlanan ören yeri, ziyaretçilerini bekliyor.
Bergama ilçesinde Milattan Sonra 2’nci yüzyılda Roma İmparatoru Hadrian döneminde inşa edilmiş bir tapınak olan Kızılavlu (Bazilika) en görkemli anıtsal yapılarından biri olarak biliniyor.
Tapınağın tamamının tuğladan yapılmış olması ve büyük ön avlusu dolayısıyla tapınak halk arasında “Kızılavlu” olarak adlandırılıyor. Ön avlusu Bergama Çayı üzerine yerleştirilen su tünelleri üzerine oturtulan ve dönemin büyük bir mimari mühendislik eseri olarak adlandırılan Kızılavlu, anıtsal duvar yüksekliği ve çok büyük ön avlusu ile dikkati çekiyor.
Bergama Asklepion Ören Yeri
Milattan Önce 4. yüzyılda Pergamon Akropolü dışında “sağlık tanrısı” Asklepios adına kurulan Asklepion Ören Yeri, gelişmiş mimari düzeni, uygulanan tedavi yöntemleri ile dönemi en önemli tedavi merkezi unvanına sahipti. Günümüze kalan kalıntıları Roma İmparatoru Hadrian tarafından yaptırılan düzenlemelere ait olan Asklepion, Türkiye’nin görülmesi gereken antik bölgeleri arasında yer alıyor.
Afrodisyas Antik Kenti
Antik çağda “aşkın ve güzelliğin tanrıçası” olarak bilinen Afrodit’e adanmış kentler arasında en bilineni olan UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Aydın’ın Karacasu ilçesindeki Afrodisyas Antik Kenti, iyi korunmuş yapılarıyla dikkati çekiyor.
“Anadolu’nun Pompeisi” Priene Antik Kenti
Aydın’ın Söke ilçesinde, iyi korunmuş yapısı ve özgün şehir planı dolayısıyla arkeoloji dünyasında “Anadolu’nun Pompeisi” olarak adlandırılan UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ndeki Priene Antik Kenti, Athena Tapınağı, tiyatro, Demeter Tapınağı, agora, Zeus Tapınağı, bouleuterion, Yukarı Gymnasion, Aşağı Gymnasion, Mısır tapınağı, Bizans kilisesi ve konut alanlarıyla dikkati çekiyor.
Sardes Antik Kenti
Tarihte ilk madeni parayı basan Lidya Krallığı’nın başkenti Sardes Antik Kenti, fotoğrafçılar tarafından sık sık ziyaret ediliyor.
Manisa’nın Salihli ilçesinde bulunan ve şehircilik tarihi Milattan Önce 1200’lü yıllara dayanan Sardes, farklı medeniyetlerden ayakta kalmış yapıların da bulunduğu çok sayıda eseri bünyesinde barındırıyor.
Laodikya Antik Kenti
Denizli’deki Laodikya Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunuyor. İçinde, İncil’de adı geçen 7 kiliseden birinin yer aldığı Laodikya Antik Kenti’ndeki kazı ve restorasyon çalışmaları, Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek başkanlığındaki ekip tarafından 2003’ten bu yana yürütülüyor.
Hierapolis Antik Kenti
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Pamukkale, her yıl eşsiz güzellikteki travertenleri görmek ve şifa bulmak için gelenlerin yanı sıra bölgeyi çevreleyen Hierapolis Antik Kenti’nde Hristiyanlık açısından kutsal kabul edilen yapılarıyla inanç turizmine de ev sahipliği yapıyor.
Pamukkale’yi ziyaret etmek üzere, kuzey kapısından girenlerin içinden geçtiği Hierapolis Antik Kenti, arkeolojik literatürde “Kutsal Kent” olarak tanımlanıyor. Kuruluş tarihine ilişkin bilgiler net olmamakla beraber Milattan Önce 2. yüzyılda Amazon Kraliçesi Hiera adına kurulduğu tahmin edilen kent, 80’li yıllarda Hz. İsa’nın havarilerinden olan Aziz Philip’in paganlar tarafından burada öldürülmesinden sonra inanç merkezi olarak kabul edildi.
Üzerine destanlar yazılan kent: Troya
Homeros’un Milattan Önce 7. yüzyıla ait ünlü İIyada ve Odysseia destanlarında bahsedilen Çanakkale’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki dünyaca ünlü Troya (Truva) Antik Kenti, görenleri kendine hayran bırakıyor.
Assos Antik Kenti
Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Behramkale köyünde bulunan ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Assos Antik Kenti, bir liman şehri olmasının yanı sıra dönemin bir öğretim merkezi olarak da ön planı çıkıyor.
Trakya’nın tek antik tiyatrosu: Vize
Tarihi Milattan Önce 5 binli yıllara dayanan Kırklareli’nin Vize ilçesi, tarihi ve doğasıyla göz dolduruyor. İlçe, Geç Roma dönemine ait Trakya’nın tek antik tiyatrosu Vize Amfitiyatrosu’na ev sahipliği yapıyor.
İç bölgelerin antik kentleri ve ören yerleri turistleri bekliyor
İnsan yerleşimi Paleolitik döneme kadar uzanan ve “güzel atlar ülkesi” anlamına gelen Nevşehir’in turizm bölgesi Kapadokya, peribacaları, doğal kaya oluşumlarıyla kaplı vadiler, kayadan oyma tarihi manastır, şapel ve yer altı şehirleri ile yılın her mevsimi konuklarına masalsı bir manzara sunuyor.
“Medeniyetler Beşiği” Ani Ören Yeri
UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan, “Dünya Kenti”, “Medeniyetler Beşiği”, “Binbir Kilise” ve “40 Kapılı Şehir” olarak da adlandırılan Ani Ören Yeri, yerli ve yabancı turistleri cezbediyor.
Ani’den günümüze surlar, cami, katedral, saray, kiliseler, manastırlar, ateşgede, hamam, köprü ve bir bölümü yıkılmış kapalı pasajdan oluşan yaklaşık 25 kadar önemli yapı ayakta kaldı.
Eski Ahlat Kenti
Huri, Asur, Urartu, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Emevi, Abbasi, Mervanoğulları egemenliklerini gören Bitlis’te Eski Ahlat Kenti, söz konusu medeniyetlerin yanı sıra taşıdığı Selçuklu, Ahlatşahlar, Akkoyunlu, Safevi ve Osmanlı izleriyle turistlerin ilgisini çekiyor.
Hattuşaş Antik Kenti
Anadolu’nun ilk medeniyetlerinden Hatti ve Hititler’in kültürel mirasına ev sahipliği yapan Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Antik Kenti, UNESCO Dünya Kültür Mirası ve Dünya Belleği listelerindeki tek antik şehir unvanıyla Türkiye’nin göz bebeği turizm mekanları arasında yer alıyor.
Alacahöyük Ören Yeri
Türkiye’nin ilk milli kazı alanlarından biri olan ayrıca Anadolu’nun bilinen ilk barajlarından Hitit Barajı, kral ve prens mezarları, Aslanlı Kapı sfenksi, ziyarete açık arkeolojik kazı alanına ev sahipliği yapan Alacahöyük, kentte en çok ziyaretçi çeken mekanların başında geliyor.
Nemrut Dağı
Güneşin doğuşu ve batışının en güzel izlendiği yerlerden biri olan Nemrut Dağı, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Kommagene Krallığı’na ait 50 metre yüksekliğinde, 150 metre çapındaki tümülüs ve dev heykellerin bulunduğu 2 bin 206 metre yükseklikteki Nemrut Dağı’nı her yıl binlerce ziyaretçi ağırlıyor.
Arslantepe Höyüğü
Anadolu’nun bilinen en eski şehir devletinin kurulduğu Malatya’daki Arslantepe Höyüğü binlerce yıllık geçmişiyle UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alıyor. Fırat Nehri’nin batı kıyısında Malatya’ya 7 kilometre mesafedeki Arslantepe, yüksek tarım potansiyeli, sulak alanları ve nehrin taşkınlarından korunan yapısı sayesinde binlerce yıl insanoğluna kucak açmış tarihi mekanlar arasında yer alıyor.
Aizanoi Antik Kenti
Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesinde yer alan Aizanoi Antik Kenti, Zeus Tapınağı, stadyum-tiyatro kompleksi ve dünyanın ilk borsalarından biri olan macellumu ile Roma döneminin en önemli kentlerinden biri olarak ön plana çıkıyor.