TUPRS, EREGL, ASTOR, SASA..... Borsanın Sanayi Devleri Mercek Altında
TUPRS, EREGL, ASTOR, SASA..... Borsanın Sanayi Devleri Mercek Altında. Borsanın sanayi develerine yakından bir bakış. GCM Yatırım borsanın devlerini inceledi!

Borsamızın lokomotif hisseleri yakın izlemede. Dev rapor GCM Yatrıım' dan geldi.
Borsamızın lokomotifi olan TUPRS, EREGL, FROTO, CCOLA, SASA, AEFES, ASTOR, OYAK, TOASO, KOZAL, CIMA, PETKM gibi en büyük şirket hisseleri değerlendirildi.
GCM Yatırım sanayi endeksi hisseleri değerlendirmesi:
Türkiye ekonomisinde stratejik bir konuma sahip olan Sınai sektörü; enerji, otomotiv, kimya, çimento, gıda ve savunma sanayi gibi farklı alanlardan büyük ölçekli sanayi şirketlerini bünyesinde barındırmaktadır. Bu çeşitlilik, sektörün ekonomik yapıya sağladığı katkının yanı sıra, iç dinamiklerinde de güçlü bir denge unsuru yaratmaktadır. Borsa İstanbul'da işlem gören 237 şirketle temsil edilen Sınai sektörü, Borsa İstanbul’un toplam şirket sayısının neredeyse yarısını oluşturarak yatırımcılara hem sektörel çeşitlilik hem de likidite açısından önemli bir derinlik sunmaktadır. Bu yönüyle, Sınai Endeksi yatırımcılar için dikkatle takip edilmesi gereken önemli gösterge niteliğinde bulunmaktadır.
Bir önceki çalışmamızda değindiğimiz Metal Eşya Makine endeksine yönelik raporumuza ‘‘Borsa İstanbul Metal Eşya Makina Endeksinde Dupont Analizi’’ başlığından ulaşabilirsiniz.
Bu çalışmada, Borsa İstanbul Sınai Endeksi’nde yer alan ve endeksin genel performansına yön veren öncü şirketleri mercek altına alacağız.
Çalışmamızın ilk tablomuzda Sınai endeksi içerisinde yer alan ve Sınai sektörü içerisinde ağırlığı en yüksek 20 şirket yer almaktadır.
(Not: Tablolardaki veriler 17 Haziran 2025 piyasa kapanışı itibariyle alınmıştır.)
Tablodaki sıralama, Sektör üzerinde ağırlığı yüksek olan şirketlere göre yapılmıştır. Bu anlamda, sektör üzerinde en yüksek etkiye sahip ilk üç hisse senedi sırasıyla TUPRS %11,76, EREGL %8,35 ve FROTO %5,04 oranında ağırlıkla öne çıkmaktadır. Söz konusu hisseler, sektörün genel hareketi üzerinde belirleyici rol üstlenirken, sektörel görünümün yönü açısından da kritik birer gösterge niteliği taşımaktadır.
Bist Sınai Endeksinde yer alan ve 30 milyar TL piyasa değerinin üzerinde yer alan şirketlerin piyasa çarpan oranlarına bakacak olursak;
(Not: F/K oranı bulunmayan şirketler son bilançoda hisse başına zarar açıkladığı anlamına gelmektedir.)
Tablodaki sıralama, şirketlerin güncel piyasa değerlerine göre yapılmıştır. Sınai endeksinde yer alan 237 şirketin arasında 30 milyar TL ve üzeri piyasa değerine sahip toplam 25 şirket bulunmaktadır. Bu şirketler arasında öne çıkanlar; 295,1 milyar TL piyasa değeriyle FROTO, 259,7 milyar TL ile TUPRS ve 186,2 milyar TL ile EREGL olmuştur.
Diğer yandan, Sınai endeksindeki şirketlerin ihracat oranları incelendiğinde, en yüksek ihracat oranına sahip ilk üç şirket; toplam satışlarının %78,74’ünü yurt dışına gerçekleştiren FROTO, %77,26 ile BRSAN ve %64,47 ile CIMSA olmuştur. Bu oranlar, söz konusu şirketlerin yalnızca iç pazarda değil, aynı zamanda uluslararası arenada da güçlü bir rekabet avantajına sahip olduklarını göstermektedir.
Borçluluk yapısının değerlendirilmesinde, borç kaynak oranının %40 ile %70 aralığında bulunması genel kabul gören optimal finansal denge seviyesi olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede, BIST Sınai Endeksi içerisinde borçluluk oranlarıyla öne çıkan şirketler arasında FROTO (%67,04), TTRAK (%66,94) ve ULKER (%65,11) dikkat çekmektedir.
Bu firmaların borçlanma düzeyleri, finansal yapılarını hem sürdürülebilir hem de istikrarlı bir biçimde yönetebildiklerini göstermektedir. Ancak burada önemli bir husus da şirketin borcunu çevirme kapasitesidir. Borç oranı yüksek olan firmalar için tek başına bu oranlar yeterli bir değerlendirme sunmaz; asıl belirleyici olan unsur, bu borçların sürdürülebilir gelir ve nakit akımları ile karşılanabilirliğidir. Bu bağlamda, borçluluk oranları optimal seviyelerin üzerinde olan firmalar da, borç geri ödeme kapasitesi güçlü olduğu sürece sağlıklı finansal yapıya sahip olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla analizlerde sadece borç oranına değil, bu borcu çevirecek operasyonel ve finansal güce de odaklanmak gerekmektedir.
Genel çerçevede, Türkiye ekonomisinin üretim kapasitesine ve büyüme potansiyeline yön veren Sınai sektörü, son yıllarda oldukça zorlu bir dönemeçten geçmektedir. Artan küresel rekabet, jeopolitik ve ekonomik belirsizlikler, siyasi gelişmeler, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, yükselen hammadde ve enerji maliyetleri ile yüksek faiz ortamı; sektör üzerinde baskı oluşturan temel dışsal faktörler olarak öne çıkmaktadır.
Bununla birlikte, önümüzdeki döneme ilişkin faiz oranlarında beklenen düşüş eğilimi, hem iç talepte hem de dış pazarlarda gözlemlenen kademeli toparlanma sinyalleri, Avrupa Birliği tarafından onaylanan 500 milyar avroluk savunma harcama programı ve Suriye’de planlanan yeniden yapılandırma süreçleri, sektörün büyüme potansiyelini destekleyen önemli gelişmeler arasında yer almaktadır.
Tüm bu dinamikler birlikte değerlendirildiğinde, Sınai sektörü, mevcut zorluklara rağmen yatırımcılar açısından dikkatle izlenmesi gereken ve orta-uzun vadeli beklentiler açısından fırsatlar barındıran stratejik bir konumda yer almaktadır."