5 Yılın Ardından Türkiye Kredi Notu En İyi Duruma Geldi!
5 Yılın Ardından Türkiye Kredi Notu En İyi Duruma Geldi! Türkiye'nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), Şubat 2020'den bu yana ilk kez 250 baz puanın altına düştü.
Enflasyonla mücadele kapsamında bir süredir ekonomi yönetimi önemli adımlar atarken, bu adımlar meyvelerini vermeyi sürdürüyor.
Buna göre, yıl içinde uluslararası kuruluşlar üst üste Türkiye'nin notuna ilişkin iyileştirmeler yaparken, izlenilen politikalar çerçevesinde makroekonomik veriler de olumlu sinyaller vermeye devam ediyor.
Özellikle ödemeler dengesindeki iyileşme, döviz rezervlerinin rekor seviyelere çıkması ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başta olmak üzere ekonomi kurumlarının attığı normalleşme adımları piyasalarda olumlu karşılanıyor.
Söz konusu gelişmeler yabancı ilgisinin Türk lirası (TL) varlıklara olan talebini beslemeyi sürdürürken, Türkiye'nin borçlanma maliyetleri de geriliyor.
Buna göre, Türkiye'nin 5 yıllık CDS'i haftanın son işlem gününde 249,8'e indi. Söz konusu seviye, Şubat 2020'den bu yana en düşüğüne işaret ediyor.
Ülkelerin CDS Oranları Ne Anlama Gelir?
Ülkelerin CDS oranları, yatırımcıların o ülkenin borçlarını geri ödeme kabiliyetine dair algılarını yansıtır ve ülkelerin kredi riskinin önemli bir göstergesidir. CDS oranı ne kadar yüksekse, o ülkenin borcunu ödeyememe riski de o kadar yüksek görülmektedir. Bu nedenle, CDS oranları, ülkelerin makro ekonomik sağlığı ve dış borç ödeme kapasitelerine dair önemli bilgiler sunar.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin CDS oranları, genellikle daha yüksek seviyelerde seyreder. Bunun başlıca sebepleri arasında, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, yüksek enflasyon oranları ve dış borçlardaki artış gibi faktörler yer alır. Öte yandan; Almanya, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde CDS oranları daha düşük seyretmektedir. Bu da bu ülkelerin borç ödeme kapasitesinin daha güvenli görüldüğünü ortaya koyar.
CDS oranlarının yorumlanmasında, ülkelerin makroekonomik göstergeleri, para politikaları ve sermaye giriş çıkışları gibi unsurlar önemli rol oynar. Örneğin, faiz artışları ve sıkı para politikaları, bir ülkenin CDS oranlarını düşürerek risk algısını iyileştirebilir. Diğer yandan, dış borç yükü ve döviz rezervlerindeki azalmalar, CDS oranlarının yükselmesine yol açabilir.