Arçelik ARCLK ve Vestel Beyaz Eşya VESBE! Hangisi Daha Çok Primlenecek?
Arçelik ARCLK ve Vestel Beyaz Eşya VESBE! Hangisi Daha Çok Primlenecek? Şeker Yatırım borsanın beyaz eşya devlerine hedef fiyat raporu yayınladı. Kurum hangi hisseden daha yüksek kazanç bekliyor?
Feriha Bahçuvan
Yayınlama Tarihi: 31.12.2025 09:30
—
Son Güncelleme: 31.12.2025 09:30
Arçelik ARCLK ve Vestel Beyaz Eşya VESBE! Hangisi Daha Çok Primlenecek? Şeker Yatırım borsanın beyaz eşya devlerine hedef fiyat raporu yayınladı. Kurum hangi hisseden daha yüksek kazanç bekliyor?
Şeker Yatırım ARCLK ve VESBE için hedef fiyat raporu yayınladı. Kuurm ARCLK için %58 kazanç potansiyeli tespit etti ve hisseye AL tavsiyesi eşliğinde 170 TL hedef fyat verdi.
Kurum VESBE için %90 kazanç potansiyeli açıkladı. Hisseye verilen hedef fiyat ise 15 TL.
Şeker Yatırım beyaz eşya sektörü raporu
İç pazarda sınırlı toparlanma, ihracatta baskı sürüyor…
Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TURKBESD) verilerine göre 6 ana ürün grubunda (Buzdolabı, Çamaşır Mak., Bulaşık Mak., Fırın, Derin Dondurucu, Kurutucu) geçen yıla kıyasla Kasım ayında iç pazarda %5’lik bir artış kaydedilmiş olsa da ihracatta %17’lik düşüş, üretimde %11’lik gerileme ve toplam satışlarda %10’luk azalış dikkat çekmektedir. Bu durum, iç pazardaki sınırlı yukarı yönlü hareketin ne yazık ki sektörün genel eğilimini tersine çevirecek ölçekte olmadığını göstermektedir. Altı ana ürün grubu incelendiğinde, iç pazarda en güçlü performans %12’lik artışla bulaşık makinesinde görülürken, derin dondurucu %47’lik sert düşüşle yıllık bazda en zayıf ürün grubu olmuştur. İhracat tarafında ise genel görünüm zayıf seyrederken, özellikle buzdolabı ihracatındaki %32’lik daralma dış talepteki kırılganlığı ortaya koymuştur. Üretim tarafında bulaşık makinesi %3 artışla görece dirençli bir görünüm sergilerken, derin dondurucu üretimindeki %42’lik gerileme sektördeki yavaşlamanın boyutuna işaret etmektedir.
Ocak–Kasım kümüle verileri, geçen yılın aynı dönemine kıyasla iç satışlarda %4, ihracatta %9 ve üretimde %9 gerilemeye işaret etmektedir. Toplam satış hacmi ise %8 düşüşle 27,9 milyon adet olarak kaydedilmiştir. Bu tablo hem iç hem dış talepteki daralmanın sektör genelinde belirgin bir baskı oluşturmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır. Beyaz eşya sektöründe iç pazarda sınırlı ve ürün bazlı toparlanma sinyalleri görülse de ihracat ve üretim tarafındaki zayıf görünüm sektörün kısa vadede temkinli seyrini koruyacağına işaret etmektedir. Öte yandan, küresel rekabet koşulları da sektörün görünümünü zorlaştıran temel unsurlar arasında yer almaktadır. Çinli üreticilerin ölçek ekonomileri sayesinde uyguladıkları agresif fiyatlama stratejileri, Türk beyaz eşya üreticileri üzerinde fiyatlama disiplini, pazar payı korunumu ve maliyet yönetimi açısından artan bir baskı yaratmaktadır. Özellikle Avrupa pazarında yoğunlaşan bu rekabet, Türkiye’nin ihracat rekabetçiliğini zayıflatırken, dış satışlardaki daralmanın derinleşmesine katkıda bulunmaktadır. Genel çerçevede değerlendirildiğinde, beyaz eşya sektöründe kısa vadede iç pazardaki sınırlı toparlanmaya rağmen, zayıf dış talep ve artan küresel rekabet koşullarının sektör performansı üzerindeki baskıyı sürdürdüğü görülmektedir. Talep görünümünde kalıcı bir iyileşme için özellikle dış pazarlarda toparlanma ve finansal koşullarda belirgin bir normalleşme ihtiyacı öne çıkmaktadır.
Şeker Yatırım ARCLK ve VESBE için hedef fiyat raporu yayınladı. Kuurm ARCLK için %58 kazanç potansiyeli tespit etti ve hisseye AL tavsiyesi eşliğinde 170 TL hedef fyat verdi.
Kurum VESBE için %90 kazanç potansiyeli açıkladı. Hisseye verilen hedef fiyat ise 15 TL.
Şeker Yatırım beyaz eşya sektörü raporu
İç pazarda sınırlı toparlanma, ihracatta baskı sürüyor…
Türk Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TURKBESD) verilerine göre 6 ana ürün grubunda (Buzdolabı, Çamaşır Mak., Bulaşık Mak., Fırın, Derin Dondurucu, Kurutucu) geçen yıla kıyasla Kasım ayında iç pazarda %5’lik bir artış kaydedilmiş olsa da ihracatta %17’lik düşüş, üretimde %11’lik gerileme ve toplam satışlarda %10’luk azalış dikkat çekmektedir. Bu durum, iç pazardaki sınırlı yukarı yönlü hareketin ne yazık ki sektörün genel eğilimini tersine çevirecek ölçekte olmadığını göstermektedir. Altı ana ürün grubu incelendiğinde, iç pazarda en güçlü performans %12’lik artışla bulaşık makinesinde görülürken, derin dondurucu %47’lik sert düşüşle yıllık bazda en zayıf ürün grubu olmuştur. İhracat tarafında ise genel görünüm zayıf seyrederken, özellikle buzdolabı ihracatındaki %32’lik daralma dış talepteki kırılganlığı ortaya koymuştur. Üretim tarafında bulaşık makinesi %3 artışla görece dirençli bir görünüm sergilerken, derin dondurucu üretimindeki %42’lik gerileme sektördeki yavaşlamanın boyutuna işaret etmektedir.
Ocak–Kasım kümüle verileri, geçen yılın aynı dönemine kıyasla iç satışlarda %4, ihracatta %9 ve üretimde %9 gerilemeye işaret etmektedir. Toplam satış hacmi ise %8 düşüşle 27,9 milyon adet olarak kaydedilmiştir. Bu tablo hem iç hem dış talepteki daralmanın sektör genelinde belirgin bir baskı oluşturmaya devam ettiğini ortaya koymaktadır. Beyaz eşya sektöründe iç pazarda sınırlı ve ürün bazlı toparlanma sinyalleri görülse de ihracat ve üretim tarafındaki zayıf görünüm sektörün kısa vadede temkinli seyrini koruyacağına işaret etmektedir. Öte yandan, küresel rekabet koşulları da sektörün görünümünü zorlaştıran temel unsurlar arasında yer almaktadır. Çinli üreticilerin ölçek ekonomileri sayesinde uyguladıkları agresif fiyatlama stratejileri, Türk beyaz eşya üreticileri üzerinde fiyatlama disiplini, pazar payı korunumu ve maliyet yönetimi açısından artan bir baskı yaratmaktadır. Özellikle Avrupa pazarında yoğunlaşan bu rekabet, Türkiye’nin ihracat rekabetçiliğini zayıflatırken, dış satışlardaki daralmanın derinleşmesine katkıda bulunmaktadır. Genel çerçevede değerlendirildiğinde, beyaz eşya sektöründe kısa vadede iç pazardaki sınırlı toparlanmaya rağmen, zayıf dış talep ve artan küresel rekabet koşullarının sektör performansı üzerindeki baskıyı sürdürdüğü görülmektedir. Talep görünümünde kalıcı bir iyileşme için özellikle dış pazarlarda toparlanma ve finansal koşullarda belirgin bir normalleşme ihtiyacı öne çıkmaktadır.
