Dolar %0,3 Yükselirken En Sert Değer Kaybı Yen ve Sterlinde Görüldü!

Dolar %0,3 Yükselirken En Sert Değer Kaybı Yen ve Sterlinde Görüldü! İnfo Yatırım ABD, Avrupa, Asya ve Emtia Piyasalarına Dair Son Gelişmeleri Raporunda Yayınladı. Detaylar Haberimizde...

ABD Piyasaları: ABD piyasalarında günün ana hikâyesi, zayıflayan ama çöküş sinyali vermeyen istihdam verisinin Venezuela’ya yönelik petrol yaptırımlarıyla birlikte fiyatlanması. Kasım ayında tarım dışı istihdamın 64 bin artması ve işsizlik oranının %4,6’ya yükselmesi, Fed’den yakın vadede ek faiz indirimi beklentilerini belirgin biçimde artırmadı; piyasalar hâlâ 2026 sonuna kadar toplamda yaklaşık 50 baz puanlık iki indirim öngörüyor ve Ocak toplantısında faiz indirimi olasılığı sadece %20 civarında fiyatlanıyor.

Bu çerçevede dolar endeksi %0,3 yükselerek G‑10 para birimlerine karşı güçlenirken, en sert değer kaybı yen ve sterlinde görüldü. 10 yıllık ABD tahvil faizi %4,15–4,16 bandında hafif yukarı hareket ederek son günlerdeki kazanımların küçük bir kısmını geri verdi; getiri eğrisi genel olarak yatay kaldı. Hisse tarafında ise S&P 500, Nasdaq ve Dow vadeli kontratları hafif artı veya yatay seyrederken, veri sürprizinin sınırlı olması endekslerde yön değiştirici bir etki yaratmadı.

Günün belirgin fiyat hareketi jeopolitik cepheden geldi: Trump yönetiminin Venezuela’ya yönelik tanker ablukası kararı Brent petrolü yaklaşık %1,5 yukarı iterken, artan jeopolitik riskler ve güçlü dolara rağmen altın fiyatını da ons başına 4.324 doların üzerine taşıdı; böylece değerli metaller yıl sonuna yaklaşırken yeniden güçlü bir alternatif varlık sınıfı olarak ön plana çıkıyor. Genel olarak ABD piyasalarında, Fed’in bir süre daha bekleyeceği, büyümenin yavaş ama kontrol altında olduğu, jeopolitik risklerin ise esas olarak emtia kanalı üzerinden fiyatlandığı bir görünüm öne çıkıyor.

Avrupa Piyasaları: Avrupa piyasaları bugün büyük ölçüde ABD kaynaklı akış ve jeopolitik gelişmelerle yön buluyor. Stoxx Europe 600 endeksi güne yatay yakın bir görünümle başlarken, yatırımcılar bir yandan ABD istihdam verisinin Fed’in faiz patikasına etkisini, diğer yandan Trump yönetiminin Venezuela’ya yönelik petrol ablukasının küresel arz ve enerji fiyatları üzerindeki yansımalarını izliyor. Tahvil tarafında Almanya 10 yıllık getirisi %2,83’e 2 bp gerileyerek, ECB’nin kademeli gevşeme sürecine dair beklentileri yansıtıyor.

Buna karşılık İngiltere’de enflasyonun beklenenden daha hızlı yavaşlamasının ardından sterlinin %0,7 değer kaybetmesine rağmen, 10 yıllık tahvil faizi %4,52’ye 2 bp yükseldi; bu da BOE’nin faiz indirimlerini ECB kadar agresif yapmayabileceği algısını güçlendiriyor.

Euro/dolar paritesi 1,1711’e gerilerken, güçlü dolar ve zayıf sterlin ikilisi Avrupa hisse senetlerinin ihracatçı segmentlerini görece destekliyor, ancak genel risk iştahı sınırlı. Piyasalar, yılın son işlem haftalarına girerken, ABD’den gelecek enflasyon verisi ve ECB/BOE iletişimine bağlı olarak yeni bir yön arayışında.

Asya Piyasaları: Asya piyasaları, ABD istihdam verisinin “çok zayıf değil, çok güçlü de değil” mesajı ve Venezuela kaynaklı petrol gerilimi eşliğinde ılımlı bir risk iştahı sergiliyor. MSCI Asya Pasifik Endeksi %0,3, MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi %0,7 civarında yükselirken, özellikle Çin hisselerindeki toparlanma bölge genelini yukarı çekiyor. Para birimlerinde tablo karışık: Güçlenen dolar karşısında yen %0,4 değer kaybederek 155,4 seviyesine gerilerken, Çin yuanı gün içinde yatay seyrediyor.

Hindistan rupisi ise merkez bankasının müdahalesi sonrası önceki günlere göre daha istikrarlı. Faiz cephesinde, ABD tahvil getirilerindeki sınırlı yükselişe rağmen Asya tahvillerinde büyük bir satış baskısı yok; bölge yatırımcıları Fed’in uzun vadeli olarak hâlâ “kademeli gevşeme patikasında” olduğuna inanıyor. Buna karşılık, Brent petrolün %1,5 artışla 59,8 dolar/varil seviyesine çıkması, özellikle enerji ithalatçısı Asya ekonomileri için maliyet baskılarını bir miktar artırabilecek bir risk unsuru olarak yakından takip ediliyor. Genel olarak Asya borsalarında yön yukarı, ancak hareketler veri ve jeopolitik başlıklar nedeniyle temkinli.

Emtia Piyasaları: Emtia piyasalarında fiyatlamayı bugün hem jeopolitik riskler hem de güçlenen dolar belirliyor. Trump yönetiminin Venezuela’ya yönelik tanker ablukası kararı, arz kesintisi endişelerini artırarak Brent petrolü yaklaşık %1,5 yükselişle varil başına 59,8 dolar seviyesine taşıdı ve son dönemde talep kaygılarıyla baskı altında kalan petrol fiyatlarında kısa vadeli bir toparlanma yarattı.

Aynı zamanda jeopolitik tansiyon ve hâlâ masada olan faiz indirim beklentileri, değerli metallere olan talebi canlı tutuyor: spot altın %0,5 artışla 4.324 dolar/ons seviyesine yükselerek ekimde görülen rekor zirveye yeniden yaklaştı; gümüş 66 dolar/onsun üzerine çıkarak yeni tarihi rekorlar kırarken, platin de 2008’den bu yana en yüksek düzeylerine ulaştı. Dolar endeksinin %0,3 yükselmesine rağmen altın ve gümüşteki bu güçlü performans, güvenli liman arayışı ve momentum odaklı alımların hâlâ baskın olduğunu gösteriyor; enerji ve değerli metallerdeki eşzamanlı yukarı yönlü hareket ise portföylerde emtia varlık sınıfının payını artırma eğilimini destekliyor.