Korona, Avrupa’nın yeni işgücü arayışını hızlandırdı. Avrupa iş arayanlara kucak açıyor.
www.beeoant.com
Avrupa nitelikli insanlara kucak açıyor.
Yanlış duymadınız evet, nitelikli işgücüne AB kapılarını açıyor. Tatile giderken schengen vizesi için sayfalar dolusu evrak isteyen AB’de eğer kalifiye işgücünde yeralıyor iseniz yerleşmek isteyenlere bazı ülkeler kapılarını açıyor. İsviçre ve Almanya bu konuda öncü ülkeler oldu. Bugüne kadar sadece yatırım yapabilecek parası olan, ev veyahut diğer gayrımenkulleri satınalanlar ya da uluslararası şirketlerde çalışıp ilgili ülkeye tayin olanlar legal yollardan gidebiliyorlardı. Şimdi bu kapı kalifiye olan herkese açıldı.
Peki bu nasıl olacak ;ayrıntılara bakacak olursak , İsviçre AB dışı ülkelerden 8500 kişiye çalışma izni verecek. Öncelik başta İngiltere olmak üzere AB dışı ülkeler olacak. Dolayısı ile AB dışı bir ülke olan Türkiye’den bu kapsamda işçi alımı gerçekleştirecek. Almanya ise nitelikli iş gücüne 1 Mart’ta kapılarını açtı. Yeni yasayla, 1974 yılından bu yana sadece Avrupa Birliği ülkeleri vatandaşlarını yabancı işçi olarak kabul eden ülke, çalışma piyasasını artık yeniden AB dışındaki ülkelerden kalifiye elemanlara da açıyor.Yasa, yeterli nitelikte olan, şartları karşılayabilen tüm çalışanların Almanya’da iş aramasına, bulduğu takdirde de çalışmasına imkân tanıyor.
Bunu sebebi ise araştırmaların giderek yaşlanan Alman toplumunda kalifiye işgücü açığının yalnızca Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden gelecek kişilerle kapanmayacağını gösteriyor olması.
Bu sorunu çözmek için birçok yol denendi.Coburg Üniversitesi ile İş Piyasası ve Meslek Araştırmaları Enstitüsü tarafından ortak yapılan araştırmada Almanya’da yaşayan işgücü potansiyelini ölçmek için doğum oranındaki artış, kadınların çalışma hayatına daha fazla dâhil olması, emeklilik yaşının 70’e çıkartılması gibi farklı senaryolar üzerinde duruldu. Tüm bu senaryoların gerçekleşmesi halinde dahi Almanya’daki işgücü açığının dışarıdan göç alınmadan kapanmayacağı anlaşıldı. Ülke ekonomisindeki büyümeye paralel olarak mevcut yaşlı nüfusun giderek daha nitelikli işleri tercih etmesi, Emekliye ayrılanların yerine açığı kapatacak oranda genç nüfus yetişmiyor olması iş gücü açığını her geçen gün arttırıyor
Halihazırda Alman işgücü piyasasında yaklaşık 47 milyon çalışan var. Bu sayının 2060 yılı civarında 29 milyonun altına düşmesi bekleniyor. Nüfusu 80 milyonun üzerinde olan bir ülke için bu durum felaket senaryosunun gerçekleşmesi demek. Kalifiye eleman ihtiyacı nedeniyle Alman ekonomisi yılda yaklaşık 30 milyar Euro kayba uğruyor. Hükümeti eleştirerek acil önlemler alınmasını talep eden uzmanlar aksi takdirde Alman ekonomisinin orta vadede krize gireceğini ve toplumun refahının tehlikede olduğunu dile getiriyordu.Yasa için bu kadar geç kalınması bile belki de büyük hata. Önceleri diğer Avrupa ülkelerinden bu açığı kapatmaya çalıştılar, fakat doğal olarak o da yeterli gelmedi. Ne yazık ki diğer Avrupa ülkelerinde de durumun çok daha farklı olduğu söylenemez.
Bunun üzerine Avrupa Birliği üyesi olmayan Balkan ülkelerindeki işgücüne yönelik ek bir yasa çıkarıldı ama zamanla o da yetersiz kaldı.
Avrupa dışında yaşayanlar için de bir süredir Mavi Kart seçeneği var sorunu çözebilmek adına geliştirilmiş. Fakat o da pratikte sadece, nitelikli işgücü açığının devasa boyutlarda olduğu kısıtlı alanlarda ve yanısıra akademisyenler, bilim insanları için uygulamada kaldığından istenilen dinamizmi getiremedi. Almanya’da Mavi Kart seçeneğinden çoğunlukla yüksek sayılabilecek bir kazanç seviyesinin üzerinde gelir elde edecek işgücü grupları faydalanabildi.
Mavi Kart, yeni yasanın yürürlüğe girmesinden sonra da bir seçenek olarak devam edecek gibi görünmekle beraber öyle veya böyle Almanya, bu büyük tehdit karşısında bugüne kadar çözüm bulamadı.Çünkü halihazırda 260.000 kalifiye işgücü artışına zaten yıllık doğal olarak ihtiyaç var. 114 bin kişilik kalifiye işgücü açığının AB ülkelerinden, 146 binlik kısmının ise AB üyesi olmayan ülkelerden karşılanması gerekiyor. Ve bunun mümkün olamadığı artık herkes tarafından kabul edilmeye başlandı.
Uzmanların verilerine göre en azından 60 ayrı meslek dalında halihazırda1 milyon 200 binden fazla kalifiye iş gücü açığı var. Özellikle hemşire, hasta bakıcı, doktor, duvar ustası, elektrik mühendisi ve teknisyeni ile IT çalışanı gibi alanlarda aranan uzman eleman sayısı iş arayanların sayısının çok üstünde
Otoritelerde bu konuda hemfikir. Köln Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Sandra von Möller, Almanya’da nitelikli iş gücü açığının ekonomik büyümenin önünde önemli bir risk faktörü oluşturduğunu rakamlarla gösterdi. 2019 nitelikli iş gücü raporuna göre, sadece Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde ticaret, sanayi ve hizmet sektöründe toplam 6 milyon kişi istihdam ediliyor. Ancak bu sayının 2030 yılında 4,8 milyon, ihtiyaç duyulan iş gücünün ise 5,5 milyon kişi olacağı hesaplanıyor. Bu hesaplamalara göre sadece bu eyaletteki iş gücü açığı 735 bin kişi. Bu rakam toplam iş hacminin yüzde 13,4’üne tekabül ediyor. Almanya genelinde ekonomik beklentiler üzerine yapılan anketlerde, şirketlerin yüzde 60’ının en büyük endişesinin nitelikli iş gücü gerektiren ve içerideki kaynaklarla kapatılamayan pozisyonlar olduğu belirtiliyor.
Peki yasa neler getiriyor? Yasanın getirdiği en önemli yenilik herhangi bir liste olmaksızın tüm meslek gruplarına kapıları açmak yani üniversite mezunlarının yanı sıra, mesleki eğitimi ve/veya tecrübesi bulunanlara da Almanya’nın ülkesinde yaşama ve çalışma şansı tanıyor olması. Yasa, eğitimleri ve mesleki kalifikasyonları Almanya tarafından tanınmış kişilere, Almanya’da iş aramak üzere altı aylık iş arama vizesi sağlıyor. İş arama vizesi, haftada 10 saate kadar deneme amaçlı istihdama da müsaade ediyor.
Almanya’da hükümet kalifiye eleman sıkıntısını çözmek için yeni bir Ulusal Uyum Eylem Planı hazırladı. Plana göre kalifiye göçmenler ülkelerinde Almanya konusunda bilgilendirilecek. Ayrıca Almanya gelmek isteyen göçmen adaylarına yaşadıkları ülkede dil kursları verecek Böylece Almanya’nın kalifiye işgücü için cazip hale getirilmesi hedefleniyor. Eylem planıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, potansiyel göçmenlerin Almanya’ya göç etme kararı vermeden önce Almanya’daki yaşam hakkında mümkün olduğunca bilgilendirilmesinin gerekliliği belirtildi. Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, Almanya’nın kalifiye elemanlar konusunda diğer ülkelerle rekabet içinde olduğunu belirtti ancak “Diğer yandan insanların yanılgılarla Almanya’ya gelmelerini de istemiyoruz” dedi.
Peki yasa nasıl işleyecek ? Yeni yasa kapsamında, mesleki eğitim ya da üniversite diplomasına sahip olan ve Almanya’ya gitmeden önce ülkede yerleşik bir firmayla iş sözleşmesi imzalayan vasıflı eleman Almanya’ya gidip hemen çalışabilecek. AB dışındaki ülkelerden nitelikli elemanlar herhangi bir iş sözleşmesi olmadan çalışmak veya iş aramak için Almanya’ya gidebilecek.
Almanya’ya gelmek isteyenlerin diplomalarının denkliğini almaları gerekiyor. Denklik alabilmek için adayların diplomalarını ve mesleki kalifikasyonlarını gösteren belgelerini sorumlu kurumlar aracılığıyla Almanya’ya iletmesi gerekiyor. Yetkililer ise başka ülkelerde edinilen eğitimin ve mesleki deneyimlerin Almanya iş piyasasında karşılığı olup olmadığını inceleyip, denklik kararını veriyor. Günümüzün yıldız sektörü Bilişim teknolojileri alanında çalışanlar için sürec daha kolay işleyecek çünkü “Bu alan için bir denklik aranmıyor. Üstelik diğer sektörlerde yedi yıl olması gereken iş tecrübesinin, bu alanda üç yıl olması yeterli görünüyor”
Almanya’nın diplomatik temsilciliklerinde diploma denkliği alan ve mesleği yapabilecek derecede Almanca konuşabildiğini kanıtlayan vasıflı elemanlar ve söz konusu dallarda eğitimli akademisyenler somut bir iş teklifi olmadan, iş aramak için Almanya’ya gidip geçici oturum izniyle 6 aya kadar kalabilecek.
Ancak iş aramak için gidenler, AB vatandaşlarına kıyasla sosyal yardım alamayacak. Örneğin Türkiye’den Almanya’ya iş arama amaçlı gidecek nitelikli elemanların iş aradığı süre boyunca kendi geçimini ve varsa beraberindeki aile fertlerinin geçimini sağlayacağını Almanya’ya gitmeden önce belgelemesi gerekecek. Nitelikli iş gücü göç yasası bünyesinde gelenlerin süresiz oturum hakkına erişim koşulları vize türüne göre de farklılık gösterecek. Sektöre, maaşa ve iş kontratına bağlı olarak mavi kart sahibi olmaya hak kazananlar için süre B1 Almanca seviyesiyle 21 ay, A1 Almanca seviyesiyle 33 ay olarak belirtiliyor. Mavi kart sahibi olmadan çalışmaya gelenler için süresiz oturum hakkı için gereken süre 2 ile 4 yıl arası. Bu süre, mesleki eğitimin nerede alındığına göre değişkenlik gösteriyor. Mesleki eğitimlerini Almanya’da tamamlayanlar için bu süre iki, yurt dışında tamamlayanlar için dört yıl olarak belirlenmiştir. Ayrıca Yeni iş gücü yasasıyla Almanya’ya gelenlere aile birleşimi konusunda da kolaylıklar sağlanacak.Başvuru sahibinin eşi ve çocukları da yeni düzenlemenin avantajlarından yararlanabilecekler.
Köln Ticaret ve Sanayi Odası Eğitim Sorumlusu Christopher Meier bir konuşmasında şirketlerin ihtiyaç duydukları çalışan profilini bildirdikleri durumda, nitelikli adayların Almanya’ya gelmesini hızlandırmak için yapılan düzenlemelerin, hedeflenen ekonomik büyümenin anahtarı olduğunun altını çizdi. Yasadan yararlanmak için herhangi bir yaş sınırı bulunmadığını da belirten Meier, sektör kısıtlamasına da gidilmediğini vurguladı. Meier, “Bazı sektörlerin daha öncelikli olduğunu söylemem zor, farklı alanlarda nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuyoruz” dedi.
Yasayı incelediğimizde Almanya’nın yüksek seviyede Almanca lisan bilgisine dair kesin bir beklentisi yok fakat sahada , konuya işverenler açısından bakıldığında, adaylar arasında bir adım öne çıkabilmek için, “çoğu durumda” B1 seviyesinde Almanca öğrenmiş ve bunu belgelemiş olmanız gerekli gibi görünüyor.
Almanya’ya gitmek isteyen ve şartları yerine getirenlere 6 aylık vizeyi Almanya’nın diplomatik temsilcilikleri verecek. Federal Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili de, çalışma vizesi konusunda yoğun başvuru beklediklerini, Almanya’nın dış temsilciliklerinden işlemler için gerekli tedbirlerin alınarak, personel sayısının arttırıldığını açıkladı.
Isvıçreye bakacak olursak onların kalifiye göçmene sıcak bakmalarının sebebi de aynı faktörlere dayanıyor. İsviçre rahat yaşam koşulları ve gelişmiş bir ülke olması ile dünyanın örnek ülkelerinden biridir.
Avrupa’nın en sakin ülkesi olan İsviçre’de işçi hakları tüm dünyada herkesin rüyalarını süsleyen standartlara gelmiş durumdadır. Bu nedenle bırakın diğer ülkeleri Avrupa da dahi çalışmak isteyen binlerce kişinin hayalinde İsviçre de yaşamak vardır.Çünkü çalışanlarına ödenen maaşlar oldukça yüksektir. Avrupa ülkeleri arasında en yüksek asgari ücret İsviçre’de uygulanıyor. En düşük ücret saat başı 25 dolardır. Bu sebeple her gün İsviçre’nin komşuları olan Fransa, Almanya, İtalya, Avusturya ve Lihtenştayn vatandaşı birçok kişi İsviçre’ye çalışmaya gidiyor ve aynı gün kendi ülkelerine geri dönüyor. İsviçre İstatistik Ofisi’nin açıkladığı verilere göre 2019’un üçüncü çeyreğinde her gün 325 binden fazla kişi çalışma amacıyla İsviçre’ye girip ülkelerine geri dönmüştür.
Aynı zamanda eğitim sistemi ve adaleti ile de dünyaya örnek olan bir ülkedir. Dünyanın en yaşanılabilir 10 şehri arasında İsviçre’den 3 kent bulunuyor. Quality of National Index’in 2018 yılı verilerine göre İsviçre, Belçika ile birlikte vatandaşlığı en değerli 11. ülke konumunda yer alıyor
Fakat İsviçreli firmalar da ihtiyaç duydukları işgücünü ülke içerisinden karşılayamamanın sıkıntısını yaşıyor. Bu yüzden de yurtdışından işçi alımına gidilecek. 2020 yılında İsviçre, uzun ve kısa vadeli olmak üzere Avrupa Birliği (AB) dışından 8.500 kişiye çalışma izni verecek. Elbette isviçre’de kalifiye insanları ülkesinde görmek istemektedir. İsviçre işçi alımı yaparken belli başlı kurallara göre alımlarını gerçekleştirmektedir. Bu kurallar ise donanımlı yani deneyimli çalışan olmanızı gerekmektedir.
İsviçre iş ilanlarına başvuruda yapmak isteyen adaylar öncelikle açık pozisyonlar için gerekli olan eğitime ve iş tecrübesine sahip olması gerekiyor. Bunları belgeleyebilmeniz çok önemlidir. Çalışan alımı yaparken kullandığı sistem ise şu şekildedir.
B oturumu – yıllık oturma ve çalışma izni,
L oturumu – kısa süreli ve geçici oturma izni ile çalışma izni,
C oturumu – süresiz oturma ve çalışma izni
Bu sistemlerle birlikte göçmen olarak ülkeye gelen ve işçi statüsünü belirleyen İsviçre iş başvuruların da son derece seçici davranmakta ve kaçak işçiye müsaade etmeme prensibi ile oldukça fazla denetim yapmaktadır 2020 yılında istihdam ihtiyacı AB üyesi olmayan ülkelerden karşılanacak. Türkiye de bu ülkeler arasında yer aldığı için Türk vatandaşları İsviçre’de çalışma imkanı yakalayabilecek.
Dil bilen, öğrenirim diyen , yasal ,düzgün yollardan Avrupa’ya gitmek isteyen emeğiile geçinen herkese inşallah bu yazımız faydalı olmuştur. Daha detaylı bilgi isteyenler hiç çekinmeden bizlere ulaşabilirler.